Dolar

32,5119

Euro

34,9385

Altın

2.439,53

Bist

9.716,77

Davutoğlu, yeni milletvekilleriyle bir araya geldi

Davutoğlu, yeni milletvekilleriyle bir araya geldi

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-16 14:20:32

Davutoğlu, yeni milletvekilleriyle bir araya geldi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ana muhalefet partisi genel başkanı kendi başaramadığı bir şeyi başka partilerden yedekleme suretiyle kendisini başarılı kılmaya çalışıyor. Yedekler hiçbir zaman aslı ikame etmez sizin oyunuz yüzde 24,80'dir, bu kadar" dedi.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezinde, 7 Haziran'da seçilen milletvekillerinin katıldığı toplantıda konuştu.

Bu seçimin hiç tartışmasız birinci partisi ve kazananının AK Parti olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu matematiksel bir gerçek olduğu kadar da siyasal bir gerçektir. Matematiksel bir gerçektir çünkü yüzde 41, yüzde 40,87 oy oranıyla AK Parti en yakın rakibine yani ana muhalefet partisine yüzde 24,6 oranındaki oy oranıyla en yakın rakibine 16 puan fark atmıştır, 16 puan. Bu açık farka ve açık neticeye rağmen hala ana muhalefet partisi genel başkanı kendi başaramadığı bir şeyi başka partilerden yedekleme suretiyle kendisini başarılı kılmaya çalışıyor. Yedekler hiçbir zaman aslı ikame etmez sizin oyunuz yüzde 24,80'dir, bu kadar" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, 1960'tan bu yana yapılan seçimler itibarıyla AK Parti dışında sadece 4 kez dört partinin yüzde 40 oranını geçtiğini hatırlatarak, Adalet Partisi'nin 2 kez, CHP'nin ise tarihinde bir kez yüzde 40 oranını geçtiğini, son olarak da Turgut Özal'ın bu başarıyı sağladığını kaydetti.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu rakamlardan hareketle, AK Parti'yi bir şekilde başarısız gibi göstermeye çalışmak ister muhalif siyasi partiler olsun ister bazı ön yargılı gözlemciler yaptıkları şey matematiği tahrif etmektir, siyaseti tahrif etmektir. Şunu da ifade edeyim, bu seçim neticeleriyle Türk siyasetinin geleceğine emaneti konusunda da milletimiz AK Parti'yi sorumlu kılmıştır, AK Parti'yi yetkili kılmıştır. Kimse kendisinden rol çıkarmaya kalkmasın. Şu anda Türk siyasetini yönlendirme, yönetme kapasitesine, hükümet etme anlamında da en kapsamlı meşruiyete sahip parti yegane parti AK Parti'dir."

Konuşmasında, "Türkiye'de milleti temsil kabiliyeti en yüksek parti AK Parti'dir" ifadesine yer veren Davutoğlu, "Neden? Biraz önce zikrettim Türkiye'nin her köşesinden gelerek milletimizi temsil etme şerefini kazanmış olan milletvekillerimizdir. Evet, bizden başka hiçbir partinin milletvekilleri, grubu bir araya geldiğinde Türkiye'nin her köşesi o toplantıda, o salonda temsil edilmiyor. Temsil kabiliyeti en yüksek parti AK Parti'dir. Bu da hem matematiksel hem de siyasal bir gerçekliktir" dedi.

AK Parti'nin 56 ilde birinci, 23 ilde ikinci parti olduğunu ve sadece 2 ilde üçüncü parti çıktığını anımsatan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna mukabil CHP sadece 10 ilde birinci partidir, MHP sadece bir ilde birinci partidir, HDP sadece 14 ilde birinci partidir. Daha çarpıcısı, negatifinden bakıldığında AK Parti 5 ilde milletvekili çıkaramamışken, CHP 37 ilde milletvekili çıkaramadı. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'nun önce bu rakamları önüne alıp iktidar iddiasından önce 'acaba biz milleti temsil edebiliyor muyuz' sorusuna cevap bulması lazım kendisi açısından. 37 ilde temsil kabiliyeti olmayan, temsil edilmeyen bir partinin iktidar iddiası taşıması mümkün olabilir mi? Yine MHP 34 ilde temsil edilmiyor. 34 ilde temsil edilmeyen bir parti milli birlik ve beraberliğin teminatı olarak kendisini gösterebilir mi? HDP 55 ilde temsil edilmiyor, 55 ilde temsil edilmeyen bir parti gerçekten Türkiyelileşmiş gibi kendini takdim edebilir mi?"

Milletvekillerine "Sizleri bir kez daha bütün yüreğimle tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum" diye seslenen Davutoğlu, "Çünkü bu kadro Türkiye'nin her yerinden icazet almış, Türk milletimizin temsil kabiliyeti en yüksek kadrosudur ve bu hep böyle olmuştur" diye konuştu.

"-Mevzi boş kalmayacak, misyon sahipsiz kalmayacak"

AK Parti'nin 22-23-24 dönemlerdeki gruplarının siyasi mesuliyetini üstlenirken milletin bütününü temsil etme kabiliyeti bakımından Türk siyasi tarihinde hiç örneği görülmemiş geniş meşruiyet zemininde hareket ettiğini anlatan Başbakan Davutoğlu, tüm AK Parti Gruplarının ortak bir akıl ortak bir vicdanla oluşmuş çok kutlu bir topluluk olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, "Hani Anadolu'yu yurt edinmek için dalga dalga gelen boylar var ya, Ahiyan-ı Rumlar, Bacıyan-ı Rumlar... Gelip her bir yerde tohum eken, sonra Rumeli'ye geçip oraları vatan kılmak için yola çıkanlar var ya dalga dalga gelirler, biri gider arkasından biri gelir. Biri gider ama yeri hiç boş kalmaz başka bir topluluk gelir. Esası şudur, yer boş kalmayacak, mevzi boş kalmayacak, misyon sahipsiz kalmayacak" değerlendirmesinde bulundu.

Seçim kampanyasında AK Parti hareketini Kuvayımilliye olarak adlandırdığını aktaran Davutoğlu, bunun da Türkiye'nin her yerinde var olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Her yerde dalga dalga insan toplulukları bir araya gelerek şunu derler, 'Kim gelirse gelsin, bu topraklar üzerinde kim müstevli emeller taşırsa taşısın bu milletin sahipleri bu mevzileri boş bırakmayacaklar' Kuvayımilliye'nin esası budur. Şimdi de AK Parti kadroları 22-23-24. dönemden 25. döneme atlanırken sanki dalga dalga gelen boylar ya da dalga dalga yayılan Kuvayımilliye gibi dalga dalga bir bayrağı aldılar, bir mevziye taşıdılar arkadan gelenlere o bayrağı tevdi ederken de gönül rahatlığı içinde bir davayı üstlenmiş olmanın misyon huzuru içinde yollarına devam ettiler."

"Nelerle karşılaştık" sorusunu yönelten Başbakan Davutoğlu, insan hafızasının bazen unutabildiğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"22. dönemde daha başlarken bizi eksik bırakmak istediler, daha başlarken 22. dönem grup başkanı olması gereken kurucu genel başkanımız yasaklı kılındı, 22. dönemin o anlamda milletvekilleri toplandığında genel başkan milletvekili değildi. O andan itibaren engellemeler başladı, o andan itibaren öyle bir şey istendi ki 'AK Parti hareketi durdurulsun' ve aslında durdurulmak istenin AK Parti hareketi değil, 'milletin yürüyüşü durdurulsun ve eski Türkiye hakim ve egemen kılınsın'. Başaramadılar. Hep şunu ümit ettiler, 3 Kasım 2002'den bu yana, 'Diğer partiler gibidir AK Parti, aralarına nifak girer, küçük hesaplar girer, bir talimat geldiğinde bir apoletliden veya başka yerlerden, localardan, o talimat karşısında boyunlarını eğerler, bir muhtıra geldiğinde onu da kabul ederler, nihayet diğer partilerden bir partidir'. Ama 13 yıllık şerefli AK Parti Meclis Grupları bütün bu eski alışkanlıkları yıkan ahlak abidesi tavırlar sergilediler, sizlerin de bu tavırları sürdürmeye kararlı olduğunuzdan eminim."

Davutoğlu, "1 Mart Tezkeresi yaşandıktan hemen sonra bu parti dağılır diye düşünenler, hesap edenler çıktı. Danıştay saldırısı olduğunda birden düğmeye basılmış gibi her yerden eski Türkiye alışkanlıklarıyla AK Parti'yi kıskaca almaya çalışanlar çıktı. 27 Nisan e-muhtırası verildi, 22. dönemde ve 'AK Parti'de acaba bir sarsıntı doğurabilir miyiz', 'AK Parti içinden cumhurbaşkanı seçilemez' diye kampanyalar yürütüldü" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, 22. dönem milletvekillerini saygı ve hürmetle selamladığını belirterek, şöyle dedi:

"Bütün o baskılara karşı bugün sizlerin de bizlerin de burada olmamızı sağlayan onurlu bir tavrı sergilediler, birliklerini beraberliklerini bozmadılar. E-muhtıra verildiğinde Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanken, o muhtıraya karşı sesini cesurca yükselttiğinde arkasında çok sağlam bir AK Parti Grubunun olduğunun bilinciyle bunu yaptı ve AK Parti 22. dönem grubu bizi hiç yanıltmadı, Allah hepsinden razı olsun. Sonra 23. dönem, büyük bir kararlılıkla Cumhurbaşkanı AK Parti kadroları içinden seçildi. Sayın Abdullah Gül ve şu gösterilmiş oldu; sağlam duran bir meclis grubu varsa, dirayetle onu yöneten genel başkanları varsa artık dışarıdan vesayetle cumhurbaşkanı seçme dönemi bitmiştir."

AK Parti'nin çok ciddi halk desteğiyle 23. döneme girdiğine vurgu yapan Davutoğlu, şu görüşlere yer verdi:

"23. dönemde de dışarıdan oyunlarla AK Parti'yi zayıflatmanın imkansız olduğunu, saflarını bölmenin imkansız olduğunu, AK Parti Meclis Grubunu bu tür ayak oyunlarıyla bir şekilde zaafa uğratmanın mümkün olmadığını görenler bir başka yola tevessül ettiler, parti kapatma davası. Türkiye'de herhalde bugün otoriterleşme tartışması yapanlar 2008'de iktidar partisi olan ülkenin en büyük partisine yönelik parti kapatma davasıyla ilgili o gün ne tavır takındıklarını, uluslararası çevrelerin ve Türkiye'deki çevrelerini ne tavır takındıklarını bugün o dosyaları açmanın vaktidir."

(Sürecek)

Haber Ara