Şentop, "Egemenlik yetkisi millettenAnayasa'nın ilgili organlarına devredilmiş. Anayasa değişmediği sürece teorik de olsa hala darbe riski var" dedi.
DARBE FİİLEN BİTTİ ANCAK…
Fiilen bunun böyle olduğunu söyleyebilirim ben, artık Türkiye'de siyaset gücü, yetkileri eline almıştır. Kendi alanını genişletmiş, o eskiden darbenin ne olursa olsun yargı da olsa bürokratik oligarşinin hareket alanını daraltmış bütünüyle ama yine de ben yeni Anayasa yapmadığı takdirde Türkiye'nin, çok düşükte olsa böyle bir ihtimali teorik olarak bulunduğunu söyleyebilirim. Anayasa'nın paradigmasında problem var. Birçok şey konuşuluyor da burası dikkatten kaçıyor.
MİLLETİN YETKİSİ ANAYASA'YA DEVREDİLMİŞ
24 Anayasası'nda ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' bu bir slogan. Bunun nasıl realize edileceği önemli, formül önemli. Milletin, ama millet bu yetkiyi nasıl kullanacak? 1924 Anayasası'nda makul bir şekilde bu izah edilmiş. ‘Millet egemenlik yetkisini TBMM eliyle kullanır' diyor. Vekalet veriyor, temsilci seçiyor, onlar kullanıyor onun adına. 1961 ve 1982 Anayasası'nda mantık ve paradigma aynı ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet egemenlik yetkisini Anayasa'da gösterilen organlar eli ile kullanır' diyor. Organları yasama, yürütme, yargı organları gibi anlamak mümkün ama, herkes böyle anlamıyor ve her zaman böyle anlaşılmıyor. 2005'te, Eski YÖK Başkanı Anayasa Hukukçusuydu, hükümetle tartışırken demişti ki ‘Egemenlik yetkisini millet adına sadece hükümet kullanmıyor, YÖK olarak biz de kullanıyoruz çünkü anayasal organdır YÖK' demişti. Dolayısıyla milletteki bu yetkiyi aslında darbe ile beraber 27 Mayıs'tan sonra Anayasa'ya devretmişler.
TEORİK OLARAK HALA BİR DARBE RİSKİ VAR
Devretmişler ve yetki artık milleten değil, Anayasa'dan alınıyor yönetme yetkisi. Dolayısıyla Anayasa'nın bu paradigmasıyla ilgili çok ciddi bir sorun var Türkiye'de. Mesele milletten alınan bu yetkiyi, milleti devre dışı bırakmışlar çünkü milletten alamıyorlar bu yetkiyi Anayasa üzerinden alarak. Teorik olarak hala bir darbe riski var.
PARADİGMAYLA İLGİLİ SORUN VAR
Anayasa ile ilgili bizim temel problemimiz bu. Anayasa'nın sözü ile ilgili değil problem. Anayasa'nın ruhu ile paradigmasıyla ilgili bir problem var. Türkiye'nin bunu düzeltmesi ve bu dönemi hukuki olarak ta anayasal düzeyleri kapatması lazım.
