Yiğit, Danıştayın kuruluşunun 152. yılı ve "Danıştay ve İdari Yargı Günü" dolayısıyla yayımlandığı mesajında, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında Türkiye ve dünyada tedbirlerin alındığını, bunların başında da "sosyal mesafenin korunması"nın geldiğini anımsattı.
Bu kapsamda, 10 Mayıs Danıştayın kuruluşu ve "Danıştay ve İdari Yargı Günü"nü bu yıl pandemi önlemleri nedeniyle kutlayamamanın üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Yiğit, 152 yaşına giren Danıştayın, geleneklerinin oturduğunu, kurum kültürü olan, bilgi ve birikimiyle hukuka yön veren, bir buçuk asırlık tecrübesiyle danışma ve yargılama görevini evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde yerine getiren köklü bir kurum olduğunu aktardı.
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Danıştayın 152 yıldır varlığını, etkinliğini sürdürebilmesi, devletin ve milletin demokrasi ile adalete olan inancının en belirgin kanıtı olduğunu vurgulayarak, mesajına şöyle devam etti:
"Devletin ve toplumsal barışın temelinde yatan adalet düşüncesinin hayata geçirilmesi ve hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesi, kuşkusuz etkin işleyen, bağımsız ve tarafsız idari yargı düzeninin varlığına bağlıdır. Danıştay, bu misyonun farkında olarak geçmiş dönemde sadece yargısal fonksiyon ifa eden bir yargı kuruluşu olmasının ötesinde, geçmişten de aldığı danışma ve inceleme fonksiyonu mirası çerçevesinde bilimsel ve sosyal gelişmeleri yakından takip etmiş, gerek düzenlediği ulusal ve uluslararası sempozyum ve panellerle gerek kurum içerisinde kurduğu insan hakları ve idari yargı komisyonlarıyla etkin bir şekilde bilimsel çalışmalarını sürdürmüş, tespit ettiği sorunlu alanlara ilişkin çağdaş hukuk anlayışıyla çözüm önerileri geliştirmiş ve ilgili kurumlarla paylaşmış, gerçekleştirdiği yabancı ülke ziyaretleri ile farklı ülke uygulamalarını inceleyerek bu konularda raporlar hazırlamıştır."
- "Düzenleyici ve bireysel tasarrufların denetimi konusunda etkin bir yargılama yapılıyor"
Yiğit, anayasal bir yüksek yargı kurumu olarak Danıştayın, 152 yıllık tarihi birikimi ve tecrübesiyle Anayasa ile verilen görevlerini yerine getirirken görev alanına giren düzenleyici ve bireysel tasarrufların denetimi konusunda etkin bir yargılama yaptığına işaret etti.
İdari yargıda artan iş yükü nedeniyle etkili bir yargılamanın ve adaletin sağlanması için 20 Temmuz 2016'da yürürlüğe giren "İdari yargıda istinaf kanun yolu"yla Danıştayın iş yükünün azaldığına ve içtihat mahkemesi kimliğini daha da güçlendirdiğine dikkati çeken Yiğit, şunları kaydetti:
"Danıştay ve idari yargı mensupları, ülkemizin gerçeklerini ve geleceğini gözeterek, Türk idare hukukuna, hukuk devleti ilkesinin gelişmesine ve evrensel hukukun uygulanmasına katkı sağlama idealiyle çalışmaktadırlar. Danıştayın, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması ile adaletin süratle ve isabetle yerine getirilmesi konularında kararlı ve azimli olduğunu ifade etmek istiyorum."
