Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (3)

'Şu anda gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil'- 'Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın alınması) İleriki aşamalarda ortak eğitim ve ortak üretim süreçleri de olacak. 'Asker konuşlanması' diye bir şey söz konusu değil. Teknik iş birliği, bilgi paylaşımı ve eğitim anlamında tabii ki bir trafik olacaktır. Şu anda bir trafik zaten var. Bunların eğitimini alacak askerlerimiz,

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-01-04 15:32:18

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (3)
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine değişikliği iddiaları konusunda, "Şu anda gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Kabine değişikliği olacağına dair medyada yer alan haberlerin sorulması üzerine Kalın, "Birileri gene herhalde toto, loto yapıyor. Şu anda gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil. Şu anda gayet iyi işleyen bir hükümet var. Ülkenin meselelerine hakim, ekonomiden güvenliğe, enerjiden kültür ve diğer eğitim alanlarına kadar gece gündüz çalışan bir hükümetimiz söz konusu. Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.

Bir gazetecinin eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün son KHK'ye yönelik açıklamalarını hatırlatılarak, "Cumhurbaşkanı Erdoğan isim vermeden eleştirilerde bulundu. Bu konuda sizin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna cevap veren Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sudan-Çad-Tunus ziyaretinde bu konuda gerekli açıklamaları yaptığını anımsattı. Kalın, çıkarılan KHK'de böyle bir muğlaklığın olmadığını, bunun sadece 15 Temmuz olaylarıyla ve sivillerle sınırlı ve ilgili olduğunu söyledi.

"Bir buçuk yıl önce resmi görevlilerle ilgili çıkarılan bu yasanın benzerinin sivillerle ilgili çıkarılması neden bu kadar büyük bir tartışmaya yol açtı?" ifadesini kullanan Kalın, birtakım spekülasyonlar üzerinden konunun başka yerlere taşınmak istendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamaların konuyu doğru bir çerçeveye oturttuğuna dikkati çeken Kalın, AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'ın da bu konuda gerekli değerlendirmelerde bulunduğunu hatırlattı.

Kalın, "O çerçeveyi esas aldığımız zaman konunun istismara açık bir mevzu olmadığı kendiliğinden anlaşılacaktır. 2018'e girdiğimiz şu dönemde bizim önümüzde birçok konu var. Uğraşmamız gereken birçok konu var. Bunlara yoğunlaşmakta fayda var. Cumhurbaşkanımızın, Parti Sözcümüzün çizdiği çerçeve bellidir. Benim bunlara ilave edeceğim yeni bir şey yok." dedi.

Rusya ile imzalanan S400 anlaşmasından sonra Türkiye'de Rus askerinin konuşlandırılması gibi bir planın gündemde olup olmadığının sorulması üzerine ise Kalın, komple bir sistemden bahsedilmediğini, sadece bataryaların getirilip füze sisteminin Türkiye'ye kurulmadığını ifade etti.

Savunma sistemi füzelerinin eğitim sürecinin de olduğuna işaret eden Kalın, "İleriki aşamalarda ortak eğitim ve ortak üretim süreçleri de olacak. 'Asker konuşlanması' diye bir şey söz konusu değil. Teknik iş birliği, bilgi paylaşımı ve eğitim anlamında tabii ki bir trafik olacaktır. Şu anda bir trafik zaten var. Bunların eğitimini alacak askerlerimiz, teknisyenlerimiz oraya gidecek. Onların teknisyenleri buraya gelecek. Bunu Rus askerinin Türkiye'de konuşlanması gibi ifade etmek doğru olmaz. Böyle bir şey söz konusu değil." değerlendirmesinde bulundu.

Kalın, Türkiye'nin S400'leri neden Rusya'dan aldığına dair birçok spekülasyonun da yapıldığını ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde patriot füzelerinin alınmasına ilgili Savunma Sanayi Müsteşarlığı Heyeti'nin Başkanı olarak 6-7 yıl boyunca bu konunun müzakerelerini kendisinin yürüttüğünü söyledi.

- "Rus askerinin Türkiye'de konuşlanması söz konusu değil"

Amerikalıların o dönemde Patriot füzelerinin transferi ve ortak üretiminin söz konusu olamayacağı şeklindeki açıklamalarını anımsatan Kalın, bunun iyi okunması gereken bir sonuç olduğunu, Türkiye'nin NATO'nun hem müttefiki hem de stratejik ortağı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ulusal güvenliği, teknoloji paylaşımı ya da kritik konularda iş birliğinin derinleştirilmesi konusunda farklı tavırlar içerisine girildiğini belirten Kalın, "Eğer Patriot müzakereleri tamamlanmış olsaydı biz bugün Patriot füzelerini almış olacaktır. Burada biz kendi ulusal çıkarlarımızı öncelemek durumundayız." dedi.

Kalın, Suriye savaşının 6-7 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, Amerikalıların Patriot füzelerini Türkiye'den çektiğini ve şu anda sadece İspanyolların füzelerinin olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu füzelerle gidip kimseyi vurmadığının altını çizen Kalın, şöyle konuştu:

"Bunlar Türkiye'nin sınırlarını, şehirlerini korumak için kurulan sistemlerdir. Bizim burada bir başka ülkeye yönelik herhangi kötü amaçlı niyetimizin olması zaten söz konusu değil. Türkiye'ye gelebilecek saldırılara karşı bir savunma sistemidir. Bunun etrafında yürütülen spekülasyonlar aslında Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabilen Savunma Sanayini güçlendiren bir ülke olmasından kaynaklanın bir rahatsızlıkla ilgilidir."

Kalın, savunma sistemi alanında Fransa-İtalya konsorsiyumu olan bir firmayla geçen ay bir mutabakat zaptı imzalandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onların da füze sistemini, savunma sistemini almayla ilgili bir çalışma başlatıldı. Yarın tabii ki Cumhurbaşkanımız, Sayın Macron ile yapacağı görüşmede bu konuyu da değerlendirecekler. Dolayısıyla bizim S400 ile ilgili tasarrufumuzu hemen 'işte bakın Türkiye, Rusya'ya yaklaştı. Oradan uzaklaştı, burdan uzaklaştı' gibi yorumlarla gölgelemeye çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil. Bu küreselleşme çağında, ilişkilerin son derece girift hale geldiği, Doğu, Batı, Kuzey, Güney kategorilerinin son derece geçişken hale geldiği bir dönemde, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korumak için sadece tek bir ittifak bölgesiyle iş birliği yapmasını beklemek gerçeklerle bağdaşmaz."

Muhalefetin yasalarla düzenlenebilecek hususların KHK'larla çıkarıldığı yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kalın, şunları kaydetti:

"Şu ana kadar OHAL çerçevesinde çıkarılan bütün KHK'lar devletin kendi işleyişi ile ilgilidir. Sayın Başbakanımız da daha önce bir defa ifade etmişti. Vatandaşa, millete dönük değil ya da iş çevrelerine veya farklı kesimlere değil. Devletin kendi işleyişine ilişkin kanunlardan bahsediyor. Öncelikli hedefi bu, KHK'ların. Süreç hızlı ilerlesin. OHAL'in etkileri bertaraf edildikten sonra elbette bu kanunlar Meclise gelecek sonunda. Bunun zaten yasal olarak gerekli bir şey. Bundan sonra çıkacak KHK'lar da eninde sonunda Meclise onaylanmak için gelecek. Burada zaten bir tereddüt ya da muğlaklık söz konusu değil. OHAL'in süresi ne kadar uzatılır, bu ihtiyaçlara göre değerlendirilir. Üç aylık değerlendirmeler yapılıyor. Bunlar en üst düzeyde istişareler neticesinde karara bağlanan konulardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hem Bakanlar Kurulunda hem bir yönüyle MGK'de hem diğer mecralarda bu konu enine boyuna istişare edildikten sonra karara bağlanmaktadır. Bundan sonraki uygulama da bu şekilde olacaktır. Bu KHK'lerin Meclise gelmesinin önünde bir engel yok. Tam tersi kanuni bir zorunluluk bu. Vatandaşımız herhangi bir endişe içinde olmasın."

(Sürecek)

Haber Ara