Dolar

32,6005

Euro

34,7936

Altın

2.495,29

Bist

9.473,89

'Cumhurbaşkanı'nın Kurbanına talibiz'

Yardımeli Genel Başkanı Dr. Sadık Danışman ile derneğin kurban faaliyetlerinden, politikasına, projelerine ve ülkemizin sorunlarına dair bir çok şeyi konuştuk.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-04 21:21:34

'Cumhurbaşkanı'nın Kurbanına talibiz'
Hilal Haber'den Merve Kurban'ın röportajı; Devlet büyüklerinin kurbanlarını belli kuruluşlara vermesinden rahatsız olan Danışman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başbakan Davutoğlu'nun kurbanlarına talip olduklarını ifade etti.

"KURBANLARINI KURBAN EDECEKLER"
 
Kurban bayramına sayılı günler kaldı. Sizin de hazırlıklarınızı tamamladığınızı biliyoruz. Hazırlıklar kapsamında neler yaptınız?
 
Bizim kuruluşumuzdan bugüne her yıl kurbana hazırlık çalışmalarımız olur. Her yıl bunu artan bir ivmeyle sürdürmeye çalışıyoruz. Her yılda farklı bir temayla çalışıyoruz. Bu sene kurban temamız “Kurban yakınlaşma ve paylaşmadır”. Çünkü kurban lugat olarakta yaklaşmadan kaynaklanır. Bu Allah'a yaklaşmadır, ümmet kardeşlerimize yaklaşmadır. Sonuç da paylaşmadır. Kurbana yardımeli icrası ile yönetimi ile çalışanları ile 2 ay evvel hazırlık dönemimiz başlar. Hemen hemen Ramazan Bayramı'ndan sonra başlarız. Kurban organizasyonu koordinatörümüz var. Bunun başkanlığında bu işleri organize ederiz. Bu yılda kurban yakınlaşma ve paylaşmadır teması ile Türkiye dahil 35 ülkede kurban organizasyonumuz olacak. 30 ülkeye bizzati ekiplerimiz, gönüllü kardeşlerimiz gidecek. Bu bayramda" Kurban Bayramlarını da kurban ederek kardeşleriyle bir arada olmaya çalışacaklar. 5 ülkede de bulunduğumuz partner kuruluşlar aracılığı ile kurbanları keseceğiz. Somalide, Sudan'da, Pakistan'da, Gazze'de ofisler var.  Buralar da ofisler kesim yapacak. Her yıl nasıl gönüllü sayımızı artırıyorsak gittiğimiz coğrafyaları da artırıyoruz. Bu sene küba, kamboçya ve açe var. Seneye de inşallah başka ülkeleri ilave edeceğiz.
 
 
"35 ÜLKEDE KURBAN KESİLECEK"
 
Somali, Sudan, Habeşistan, Moritanya, Filistin, Kenya , Tanzanya, Arnavutluk, Kosava, Makedonya, Kırgızistan, Bangladeş, Arakan, Pakistan, Lübnan, Keşmir , Nepal , Ürdün, Suriye, Irak, Azarbeycan gibi bir çok ülkeye gidilecek.



"GAZZE EN AĞIR ŞARTLARINI YAŞIYOR"
 
Gazze'de ofisimiz aracılığı ile kurban kesilecek. Gazze'ye giriş mümkün değil. Çünkü siyonistler bölgeyi abluka altına almıs durumda. Gazze en ağır şartlarını yaşıyor. İnsan onurunu rencide edecek bir durumda Gazze. Dünya ile bütün bağlarını kestiler. Bir kapısı vardı Refah Sınır Kapısı onu da sisi diktatörü kapattı. Tüneller vardı onu da kapattılar. İmkansızlıklar had safhada artık. Filistin ümmetin serefi çünkü onlar Mescid-i Aksa'da ki nöbeti tüm ümmet adına yapmaktalar.
 
Gönüllülere nasıl ulaşıyorsunuz?
 
Gönüllüler bizimle beraber daha önce faaliyetlere katılan arkadaslar...Onlara haber veriyoruz. Yeni katılanlar oluyor. 30 bine aşkın gönüllümüz var, haberdar ediyoruz. Gelmek isteyen geliyor. 120'ye aşkın kardeşimiz bu yıl bu ülkelerde görev alacak. Ben ve muhterem Mustafa İslamoğluhocamız moritanya'da olacağız.
 
Neden Moritanya?
 
Moritanya'yı seçme amacımız 2 nedene dayanıyor. Bir moritanya'dan ısrarla davet edilmemiz ikincisi ise moritanya'da bir yetimhane kurmak istiyoruz. Oluşturulan arsalara gidip bakacağız.
 
"KESİM ANINDA İSİM LİSTESİ OKUNUYOR"
 
Biz kurbanları keserken bize vekalet veren kişilerin isimlerini okuyarak kesim yapıyoruz. Bankalar aracılığı ile kurban başvurusu yapıyorsanız bedeli yatırıyorsanız bu bir vekalettir. Biz de o kurban nerde kesilecekse gidecek ekibe yardımeli olarak vekaleti veriyoruz. Oda orda kurbanı kesecek kişiye isim okuyor. Kesim bu şekilde yapılıyor. Kesim anı kameraya alınıp vekalet veren kardeşlere bu görüntüler gönderiyor.
 
Bu vekalet sisteminin doğru olmadığını düşünüp kurbanını bağışlamayanlar var onlara ne dersiniz? 
 
Fıkıh olarak sorduk. Vekaletin fıkhen olduğu noktasında hiçbir problem yok. Siz kurbanımı Yardımeline veriyorum dediğiniz anda olay bitmiştir. Sizin açınızdan bitmiştir. Bu sefer bizim açımızdan başlıyor. Bu bize emanet. Emanetin yerine getirilmesi lazım. İki sorumluluğumuz var. Emanet şartlarını yerine getirmek (Bu nerde kesilmesni istediyseniz ve isim okunarak kesilmesidir), İkincisi ise size geri dönüşüm. Kurban keseceğimiz zamanda kesildiği zamanda size mesajla haber veriyoruz.
 
"ADİL DAĞITIM YAPIYORUZ"
 
En iyi kurbanı seçiyoruz. Kilo, fiziki görünüm olarak en iyi kurbanı seçmeye çalışıyor, hayvana eziyet etmeden çevreyi koruyarak kesiyoruz. Adil bir dağıtım yapıyoruz. İki çocuğu olanla beş çocuğu olanı aynı kefeye koymuyoruz. O açıdan imkanlar el verdiğince adil dağıtım yapmaya çalışıyoruz. Çünkü kimin ne kadar çocuğu var bilmiyoruz. 3 kg altında dağıtım yapmıyoruz. Gazzede ben bizzat gördüm eşit dağılım için terazide tartılarak dağıtılıyor. Kesimler bölgede yapılıp dağıtılıyor
 
Size kurban bağışlamak isteyenler ne yapmalı?
 
Derneğe gelerek, bankalar üzerinden, PTT üzerinden ve web sitemiz üzerinden de bağış yapılabiliyor. 
 
"SADECE ET DAĞITMIYORUZ"
 
Kurbanda gerçekten yardımeli büyük bir hassasiyet içinde. Yakınlaşma ve paylaşma sadece et dağıtımı değil. Buna da dikkat ediyoruz. Giden kardeşlerimiz ordakilerle dertleşiyor, bayramlaşıyor, bayram namazını kılıyor. Ordaki çocuklara hediyeler veriyorlar. O coğrafyalarda acı var hüzün var böyle iki günlüğünede olsa bayram sevincini oluşturmaya çalışıyoruz.

"CUMHURBAŞKANININ KURBANINA TALİBİZ"
 
Bu alanda bir çok kuruluş var. Devlet yetkililerimiz her fırsatta konu bize geldiğinde sivil toplum kuruluşlarının önünü açmak isteriz, kuruluşların ilerlemesi gerek diyorlar. Son zamanlarda kuruluşlara verilen değer çok daha iyi düzeyde ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Bakanlarımız onlarda kurbanlarını veriyorlar. Ama verirken dikkatimizi şu çekti. Kızılay'a yada Diyanet Vakfı'na veriyorlar. Öyle yapmak yerine sivil toplum birer kurbanda sivil toplum kuruluşlarına verseler bu hem vatandaşı teşvik eder toplum kuruluşuna güveni sağlar. Bunu diyorum ve şunu söylüyorum biz Cumhurbaşkanının, Başbakanın kurbanına talibiz. Bize kurban verirlerse biz istedikleri bölgede kesmeye hazırız.
 
 "KİMSE ELİNİZE BAKMIYOR GÖZÜNÜZE BAKIYOR"
 
Kurban sadece et götürmek değil döndüklerinde gidenlerden rapor alıyoruz. Gördüğümüz şu kimse sizin elinize bakmıyor, gözünüze, gönlünüze bakıyor. Bu kardeşlerim buralara geldiler bizimle dertleşmeye bayram geçirmeye geldiler diyorlar. Kurban  ümmet bilincinin, kardeş bilincinin çok güzel örneklerini gösteriyor. Bizim bir ilkemiz var. Aç mideyi doyurmanın yanısıra kalbini beynini de doyur diyoruz. Onların dertlerini, sorunlarını çözmeye çalıştığımız zaman bu ilke hayata geçirilmiş oluyor.
 
"AFRİKA'DA KİŞİ BAŞINA 3 KG ET DÜŞÜYOR"
 
Birde et konusunda istatistik veri paylaşacağım Türkiye'de bir kişi yılda ortalama 32 kilo et tüketiyor. Avrupa ülkelerinde bu 105, Amerika'da 170 kg civarı ama Afrika'da bu oran 3 kg'dır. 
 
"BİZİ SORGULAYIN"
 
Yardımeli Derneği'nin kuruluşundan bahseder misiniz biraz?
 
Yardımeli 2007 yılında Akabe camiası çevresindeki 60 gönüllü dost tarafından kuruldu. O günden beri ilkesi çerçevesinde görevini ifa etmeye çalışıyor. Farklı ülkelerde faaliyetleri ve ofisleri var. Kamu yararına dernek statüsündedir. Gıda bankacılığımızda mevcuttur. Yardımeli derneği Akabe Vakfı'nın misyonudur. Bir kaç ilkemizden bahsedeyim ilk ilkemiz şeffaflık. Bize bağış yapan biri bağışının nereye gittiğini ne oldugunu her zaman bizden öğrenebilir. Biz özellikle bizi sorgulayın diyoruz. Bağışçımız değilse bile bizi sorgulasınlar yada bir projeleri varsa bize aktarsınlar. Hayata geçirilecek bir projeyse hayata geçirelim. İkinci ilkemiz emanete sadakat, üçüncüsü mazlumun dili, dini, ırkı sorgulanmaz. Bizim için muhtaçsa bitti gerisini sorgulamayız. En hassas olduğumuz konulardan biri de israfın önüne geçmek. Organizasyon giderini en azda tutmaya calışıyoruz.
 
Yardımeli Derneği'nin Projeleri nelerdir?
 
Sudan Yetimler Külliyesi
 
200'e yakın yetimi barındıran bir külliye.1. Sınıftan 8. sınıfa kadar eğitim veriliyor. Bu yetimler inanıyorumki ilerde Sudan'ın büyük adamları olacaklar. Ümmete hizmet edecek insanlar olacaklar. 
 
Pakistan Eyüp Sultan Köyü
 
Sel mağdurları için inşa edidi. 91 hane yaptık. Okulu, camisi, parkı, iş atalyeleri, sağlık birimi ve dükkanları var. Pakistan'da model ve modern bir köy. Evlerde su, elektrik var. Evlerin beyaz eşyalarını verdik. Okulun eğitimi çok kaliteli. İş atölyelerinde halıcılık, el sanatları öğreniliyor. Köyde ayakkabıcılık yapılıyor. Pazara götürüp satıyorlar köy geçimini böyle sağlamış oluyor. 
 
Somali'de Kadın Hastalıkları ve Çocuk Hastanesi 
 
Burada ilk olarak sağlık alanında bazı seyler yapılması gerektiğine karar verdik. Hastane inşa ettik. Mogadişu'nun en kapsamlı hastanesi oldu. Bu gibi bir çok projemiz bulunuyor. 
 
Diğer derneklerden farkınızı nasıl tanımlarsınız?
 
“Diğer derneklerden farklı olarak demenin ötesinde şunu söyleyeyim; diğer dernekler bizim kardeş kuruluşlarımız. Ama her derneğin, kendi metodu kendi ilkeleri var. Biz yardımları yaparken bir de şuurlandırmaya çalışıyoruz. Ümmet bilincini kardeşlik bilincini kazandırmaya çalışıyoruz. Bir de ümmet coğrafyasının dışındaki insanlara olan yardımlarımız da var. O yardımları da yaparken en azından konumlarını hatırlatmaya çalışıyoruz. Konumlarını nasıl değiştirmeleri gerektiğini , özellikler bu yoksulluk noktasından nasıl çıkmaları gerektiğini vurgulamaya çalışıyoruz. Ama ağırlıklı çalışmalarımızı sürdürdüğümüz ülkelerde biz kalıcı projelere yöneliyoruz. Çünkü bu kalıcı projeler o ülkeler için çok önemli. Ve sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz. Bu şekilde çalışmalarımızı yürütmeye çalışıyoruz.”
 
"BUGÜN DÜNYADA ACI VAR" 
 
Bugün dünyamıza baktığımızda en yakın ümmet coğrafyalarından bile başlarsak, kan gözyaşı ve acı var. Ve bu çekilen acılar, yaşanan ızdıraplar, annelerin gözyaşı, özellikle toprağa dökülen kan bir takım stratejilerin sonuçları.  Bunlar böyle kendiliğinden oluşmadı. Bunlar farklı farklı mihrakların stratejileri…Düşünün Filistin topraklarının işgali ve benzeri… Onun için bunlara baktığımız karşımıza şu çıkıyor; şu anda dünyada uygulanan medeniyet sömürge ve güç medeniyeti… Kim güçlüyse, gücüyle sömürgecilik yapıyor. O sömürgecilik bir bölgeye generalini tayin etmek değil. İşte Sisi var. O sömürgecilik bir bölgeye başkan yapmak değil işte Esad ve diğerleri…
 
"BU MANZARALARI MI YAŞAYACAKTI İNSANLIK?"
 
Batı dedikleri hele hele Yunan medeniyeti diye tarihlere geçmiş o medeniyetin sonucu umutla yola çıkmış Suriyelilerin özellkle Yunanlı yetkililer tarafından botları delinerek ölüme mi terk edilecekti. Bu mudur medeniyetin sonuçarı? İşte sömürge  ve güç medeniyeti bunları doğurdu. Batı da iflas etti. Batı da maddenin peşinde ruhunu kaybetti ve orda gelişen bir İslam var . Bunu durdurmak adına işte bi takım örgütler oluşturdular o örgütlerin görüntüleriyle batıyı tehdit etmeye çalıştılar. Batı insanına dediler ki işte bakın sizin seçmek istediğiniz dinin mensuplarının yaptıkları budur dediler. Bu da stratejiydi. Bu da planlıydı.
 
"TEK ÇÖZÜM HAKKA ADALETE DAYALI MEDENİYET" 
 
O açıdan dünyanın bu  gidişatına dur diyecek tek bir çözüm var hakka ve adalete dayalı bir medeniyet. İşte hakka ve adalete dayalı bir medeniyet komşusu açken tok yatıyorsa bu benden değildir diyebilenlerin mefhumudur. Sebepsiz yere bir insanı katleden tüm insanlığı katletmiştir anlayışı var. İşte hakka ve adalete dayalı bir medeniyet sadece ümmet coğrafyasının değil tüm dünya insanlığının varacağı huzurlu bir sonuçtur. 
 
Ülkemizde son dönemde artan terör olayları hakkında neler düşünüyorsunuz?
 
Ülkemizde yazık değil mi anneler ağlıyor. Her iki tarafın da anneleri ağlıyor. Ülkemiz dünyanın çok güzel bi coğrafyasında. Çok güzel beraberliğimiz birlikteliğimiz var idi. Neden bu duruma geldi. Bunu irdelememiz lazım. Bunu irdelediğimizde her iki tarafın da problemleri var. Problemin başında şunu söyleyeyim. Birbirimize soruyoruz. Türke de kürde de sorun. Bin yıllık kardeşliğimiz var ama bin yıllık kardeşliğin içini doldurmamız lazım. Eğer biz birbirimizle bin yıllık kardeşsek kardeşlik hukukunu da aramızda tesis etmemiz lazım. Ben inanıyorum son zamanda bunun gereği yapıldı. İçi doldurulmaya çalışıldı. Ama bugün vardığımız bu sonuçlar da hakikaten tasvip etmediğimiz tüm toplumun  aslında uygun görmediği manzaralar. O açıdan ben bu ateşi hep beraber söndürmeliyiz diyorum. Bu hepimizin görevi.
 
"BARIŞIN ANAHTARI ESSELAMU ALEYKÜM”
 
Bizim öyle güçlü bi anahtarımız var ki değil kendi toplumumuza tüm dünyaya barışı getirecek; ‘Esselamun Aleyküm' Selam nedir? Benden emin ol. Benden sana hiç zarar gelmez. Benle hiç bir problem yaşayamazsın, rahat ol, ben senin kardeşinim . Birine selam verdiğiniz zaman bu demektir. Aleyna aleykum selam dediğin zaman. Sende kardeşim benden emin ol. Ben seninle barış içindeyim. Bu güçlü anahtar elimizde varken bırakın bölgemizi dünyaya biz barışı inşa ederiz. Ve inşa etmeliyiz ve selamı yaygınlaştırmalıyız.

Haber Ara