Dolar

32,3326

Euro

35,1213

Altın

2.302,72

Bist

9.079,97

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu'nda konuştu: (2)

'Diyor ki 'Türk milletiyle değil ama bizim Erdoğan'la sıkıntımız var.' Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak. Defalarca bunu zaten sana söyledim ama dinlemiyorsun. 'Bak, senin tarih bilgin de yok.' dedim. Sen Fransa'nın tarihini de bilmiyorsun. Önce Türk milletiyle uğraşma, Türkiye'yle uğraşma'- 'Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak, yeniden darbe ve vesayet kısır döngüsüne

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-12 16:47:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu'nda konuştu: (2)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Diyor ki 'Türk milletiyle değil ama bizim Erdoğan'la sıkıntımız var.' Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak. Defalarca bunu zaten sana söyledim, ama dinlemiyorsun. 'Bak, senin tarih bilgin de yok.' dedim. Sen Fransa'nın tarihini de bilmiyorsun. Önce Türk milletiyle uğraşma, Türkiye'yle uğraşma." dedi.

Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu'nda konuştu.

12 Eylül'ün, Yunanistan'ın NATO'ya ve Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin yolunu karşılıksız açan kararlarının uluslararası etkilerinin, Doğu Akdeniz'de ve Ege'de bugün hala tüm ağırlığıyla yaşandığını belirten Erdoğan, "Bunlar 12 Eylül projesinin ülkemize maliyetlerinden sadece bazılarıdır. Daha da ötesine geçerek söylüyorum; son dönemde sıkça gündeme getirilen pek çok sancılı meselenin kökünde yine 12 Eylül'de tohumları atılan sosyal çarpıklıklar ve sapkınlıklar vardır. Gençlerimizin tarihleriyle, kültürleriyle, siyasi ve sosyal meselelerle ilgilenmektense sapkın hayat biçimlerine, ahlaksızlığa, lümpenliğe teşvik edilmesi 12 Eylül'ün ülkemize bıraktığı kötü mirastan birisidir." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, darbe ve vesayet düzeninin, Türkiye'ye doğrudan müdahalenin ağır sonuçlarıyla karşılaşmak istemeyenlerin hep vazgeçilmez araçları olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sadece Türkiye'nin sorunu mudur? Hayır. Ülkemizde her darbeden sonra yeniden inşa edilen yönetim sistemi de bu gayeyle düzenlenmiştir. Sistemin en kritik unsurları, milletin istiklalini ve istikbalini güvence altına almak değil, senaryonun daha sonraki adımlarını kolaylaştırmak amacıyla tesis edilmiştir. Üzerinde darbe veya vesayet gölgesi olmayan tek köklü değişim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişimizdir. Bu, ciddi manada bunları rahatsız etmiştir. Tarihimizde ilk defa yönetim sistemimizi doğrudan milletin tercihiyle böylesine kapsamlı bir şekilde değiştirme başarısını hamdolsun biz gösterdik. Elbette bu safhaya kolay gelmedik."

- "Senaryoların hepsini de boşa çıkartmakta kararlıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda milletin demokrasi ve kalkınma özlemini dindirecek pek çok reformun hayata geçirildiğine değinerek, şöyle konuştu:

"Darbe döneminin mirası pek çok kurumu, kuralı, uygulamayı halkımızın beklentileri doğrultusunda yeniden oluşturduk. Bir yandan ülkemizin 81 vilayetinin tüm altyapı ve hizmet ihtiyaçlarını karşılarken, diğer taraftan ileri demokrasiyi inşa ettik. Türkiye, bu 2 güçlü motorun etkisiyle hızla toparlanıp Cumhuriyet döneminin tamamında yapılanların katbekat üstünde skorlara imza attı. Temel altyapı ve hizmetler alanında eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, adaletten güvenliğe her alanda ülkemizi gelişmiş devletler seviyesine çıkartan pek çok yatırımı hayata geçirdik. Ekonomide üretimden ihracata, büyümeden istihdama, finansmana kolay erişimden girişimciliğin desteklenmesine kadar pek çok kritik altyapı atılımını ardı ardına işte bu dönemde gerçekleştirdik. Kılık kıyafet, dil kültür, inanç alanında yasakları kaldırdık. Demokrasinin, hakların, özgürlüklerin, bütün bunların önündeki engelleri birer birer temizledik. Ülkemizin bu dengeli ve hızlı atılımlarını, çıtayı sürekli yükselterek iddialı bir vizyonun habercisi haline dönüştürdük. Bütün bunları hamdolsun Cumhur İttifakı olarak Sayın Bahçeli ve arkadaşlarıyla el ele vererek gerçekleştirmeyi sağladık. Allah'a hamdolsun. Demek ki oluyor."

Dayanışma olduktan sonra milletin yapamayacağı hiçbir şey olmadığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Artık çok daha büyük hedeflere ihtiyacımız olduğunu görerek, milletimizin ortak hayallerinin ifadesi olan 2023 hedeflerini ortaya koyduk. Bu vizyonu 2011 seçim beyannamemizin merkezine yerleştirerek, milletimize artık günü değil, geleceği düşünen, çeyrek asır sonrasının projelerini, planlarını yapan bir yönetime sahip olduğu mesajını verdik. Tabii bu mesajı milletimizle birlikte Türkiye'yi darbe ve vesayet aracılığıyla dilediği gibi yöneten, yönlendiren, sömüren odaklar da aldı. Ülkemizin son 7 yılının kesintisiz bir saldırı dalgasıyla ve buna karşı verdiğimiz mücadeleyle geçmesinin sebebi işte budur. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak, yeniden darbe ve vesayet kısır döngüsüne hapsetmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Gezi olaylarından 17-25 emniyet-yargı darbe girişimine, bölücü örgütün çukur eylemlerinden güney sınırlarımızı kuşatma gayretlerine, 15 Temmuz'dan Akdeniz'deki gelişmelere kadar hepsi de bu sürecin birer parçasıdır. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle akamete uğrattığımız her saldırıyı, farklı alanlarda yenileri izledi. Tıpkı darbe öncesi hazırlık süreçleri ve darbe dönemlerindeki sindirme uygulamaları gibi milletimizin kanını dökme dahil çok farklı boyutları olan bu senaryoların hepsini de boşa çıkartmakta kararlıyız."

- "Bunlar bize insanlık dersi verebilir mi?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güneyde koalisyon güçleriyle mücadele yürütüldüğüne işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bakıyorsunuz ki bir terör devleti oluşturulmaya çalışılıyor. Nerede? Suriye'de. Öbür tarafta bakıyorsunuz Libya'da karşımızda darbeci Hafter ve onun güçlerinin ne yazık ki Wagner diye paralı Abu Dabi yönetiminin desteklediği silahlı güçleri var. Bütün bunlarla beraber onların yanında bakıyorsunuz Fransa sürekli gündemde. İsim olarak anmak istemiyorum ama mecburum anmaya çünkü o, şahsımla çok uğraşıyor. Nedir o? Diyor ki 'Türk milletiyle değil ama bizim Erdoğan'la sıkıntımız var.' Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak. Defalarca bunu zaten sana söyledim ama dinlemiyorsun. 'Bak, senin tarih bilgin de yok.' dedim. Sen Fransa'nın tarihini de bilmiyorsun. Önce Türk milletiyle uğraşma, Türkiye'yle uğraşma. Afrika'nın tarihi adeta Fransa'nın tarihidir. Cezayir'de 1 milyon insanı öldüren sizsiniz. Ruanda'da 800 bin insanı öldüren sizsiniz. Siz bize insanlık dersi veremezsiniz, önce bunu öğren. Bunu, ben bizzat kendisine söyledim. 'Bak, senin tarih bilgin yok. Önce bunları öğrenmen lazım.' dedim.

Biz ise bu Afrika'da bir insanın burnunu kanatmadık. Biz oralarda sadece acaba insanca nasıl destek, nasıl yardım veririz, bunları yaptık. Darbe ve vesayet güçlerinin örneği bunlar. Yıllarca besleyip büyüttükleri, günü gelince de sahaya sürdükleri kadrolar tasfiye oldukça Türkiye, yerli ve milli politikalarını çok daha büyük kararlılıkla hayata geçiriyor. Bunlar Libya'ya da çok çektirdiler. Libya'da bunlar 100 binlerce insanı öldürdüler. Bunu yaptılar. Bunlar bize insanlık dersi verebilir mi? Şimdi gelmiş Libya'ya niye girmek istiyor? Petrol için girmek istiyor. Afrika'nın diğer ülkelerine bunlar niye girmek istiyor? Elmas için girmek istiyor, altın için girmek istiyor, bakır için girmek istiyor, krom için girmek istiyor. Seyahatlerimde hep Afrikalı liderler bunu bana anlatmışlardı, bizzat kendileri. 'Türkiye ise ecdadımız'. Biz, buralara gittiğimiz zaman sadece destek elimizi uzatırız."

(Sürecek)

Haber Ara