Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (2)

'Güneş enerjisi konusunda büyük bir hamle başlatıp hem yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizi yükselteceğimizi hem de atıl kaynakları ekonomiye kazandıracağımızı belirtmek istiyorum'- '(Karadeniz'de bulunan doğal gaz rezervi) Tespit edilen rezervin çok daha büyük bir kaynağın ilk habercisi olduğu yönünde kuvvetli bulgular var, inşallah bu müjdenin devamı gelecek' - 'Önümüzdeki süreçte

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-08-24 21:26:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (2)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güneş enerjisi konusunda büyük bir hamle başlatıp hem yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizi yükselteceğimizi hem de atıl kaynakları ekonomiye kazandıracağımızı belirtmek istiyorum." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Türkiye'nin kalkınma mücadelesindeki en büyük sıkıntılarından birinin enerjideki yüksek oranlı dışa bağımlık olduğunu ifade etti.

Erdoğan, Türkiye her ne kadar ufak tefek petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olsa da bunların, ihtiyacın yanında adeta devede kulak misali kaldığına işaret ederek, "Büyüyen bir ülke olarak enerji ihtiyacımızın sürekli yükselmesi, dışarıya ödediğimiz kaynağın da hep artması anlamına geliyordu. İhracatımızı fevkalade artırmamıza rağmen enerjideki bu yapısal sıkıntı sebebiyle cari açığımızı bir türlü kapatamıyorduk." diye konuştu.

Önce yerli ve milli imkanları seferber ederek enerjideki bu dev açığa kısmi de olsa bir çözüm getirmeye çalıştıklarını, elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynak oranını üçte ikinin üzerine çıkardıklarını ancak petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığın bulunduğunu belirten Erdoğan, milli enerji ve maden politika belgesini 2017'de kamuoyu ile paylaşarak bu çerçevede yeni bir dönemi başlattıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, derin deniz aramaları için ilk sondaj gemisini alarak "Bismillah" dediklerini, ardından ikinci sondaj gemisini, bu yılın başlarında da üçüncü sondaj gemisini aldıklarını anlattı.

"Fatih, Yavuz, Kanuni adını verdiğimiz bu derin deniz sondaj gemileriyle dünyanın en büyük filolarından birine sahip olduk." diyen Erdoğan, bunlarla birlikte de Oruç Reis ve Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemilerini hizmete soktuklarını anlattı.

Doğu Akdeniz'de yürüttükleri çalışmaları engellemek isteyenlere karşı gerektiğinde zor kullanma pahasına Türkiye'nin haklarına sahip çıkacaklarını gösterdiklerine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yetki alanları yanında Libya ile yaptığımız anlaşmanın ülkemize tanıdığı imkanları sonuna kadar kullanmak üzere harekete geçtik. Akdeniz'in en uzun kıyısına sahip devleti olarak ülkemizin hakkının, hukukunun, çıkarlarının gereğini tereddütsüz bir şekilde yerine getirdik. Bunlarla yetinmedik. Karadeniz'i de arama alanımıza dahil ettik. Azim ve kararlılıkla bu çalışmaları hayata geçiren eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak ile halihazırdaki bakanımız Fatih Dönmez beylere buradan bir kez daha şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."

- "Tek kuyu değil, bu kuyuların sayısı 2, 3, 4 devam edecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nihayet 9. sondajda ülkenin bugüne kadar tespit ettiği en büyük rezervi bularak emeklerinin karşılığını aldıklarını belirtti.

Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası adını verdikleri bölgede 320 milyar metreküp rezerve sahip doğal gaz kaynağı keşfettiklerini dile getiren Erdoğan, ülkenin geleceği açısından hayati öneme haiz bu müjdeyi geçen cuma günü milleti ile paylaştıklarını hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tespit edilen rezervin çok daha büyük bir kaynağın ilk habercisi olduğu yönünde kuvvetli bulgular var, inşallah bu müjdenin devamı gelecek. Tek kuyu değil, bu kuyuların sayısı 2, 3, 4 devam edecek. Bu kuyuların sayısının tabi fazla oluşu, oradaki ümitlerimizi çok daha artırıyor. Gazın fiilen milletimizin hizmetine sunulması 2023 yılını bulacak. Önümüzdeki süreçte, Akdeniz'de de benzer müjdeli haberler alacağımızı ümit ediyoruz. Ülkemiz, artık enerji liginde en üst basamağa çıkmış bulunmaktadır. Elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynaklarla bağımsızlığını ilan eden Türkiye, doğal gaz ve petrolde de benzer bir seviyeye ulaştığında Allah'ın izniyle önünde yepyeni bir dönem başlayacaktır.

Bu vesileyle güneş enerjisi konusunda büyük bir hamle başlatıp hem yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizi yükselteceğimizi hem de atıl kaynakları ekonomiye kazandıracağımızı belirtmek istiyorum. Yıllardır dışarıya oluk oluk akıttığımız kaynaklarımızı artık kendi ülkemizin kalkınması, milletimizin zenginleşmesi, hedeflerimizin gerçekleşmesi için kullanacağız."

- "İnsanımızın önünde yepyeni ufuklar açıyoruz"

Erdoğan, Türkiye'nin geleceğin yüksek teknolojiye dayalı dünyasında yer alınmasını sağlayacak çalışmaları da ihmal etmediklerini belirterek, savunma sanayinden ticari kullanımlara kadar her alanda Türkiye'yi hak ettiği seviyeye çıkartacak çalışmaları desteklediklerini, teşvik ettiklerini anlattı.

Kazandıkları her başarının milletin özgüvenini yükselttiğini, daha büyük projelere yönelmesini sağladığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yıllarca bu milletin önünü kesenlerin kullandığı araçların tümünü yerle yeksan ediyor, insanımızın önünde yepyeni ufuklar açıyoruz. 'Yapılamaz' denilen ne varsa yaptık, 'cesaret edilemez' denilen ne varsa cesaret ettik. 'İzin vermezler' denilen ne varsa izin istemeden yapılabileceğini gösterdik. 'Bedel ödetirler' dedikleri ne varsa gerektiğinde bedelini ödeyerek başardık. Bize 'yıkılmaz kaleler' olarak gösterilen sırça köşkleri harekatlarımızla tuzla buz ettik. Bize 'aşılmaz bentler' olarak gösterilen kilden duvarları cesaretimiz ve atılganlığımızla yıktık geçtik. Bize önünde ayakta kalınamaz seller gibi gösterilen yaptırım tehditlerini sağlam duruşumuzla birer birer boşa çıkardık. Maruz kaldığımız çifte standartlara, çiğnenen teamüllere, ihanet edilen değerlere, ayaklar altına alınan ilkelere rağmen girdiğimiz yoldan geri dönmedik. Siyasette, ekonomide, askeri alanda kendi kararlarını kendi alan, kendi hedeflerini kendi belirleyen, kendi projelerini kendi uygulayan bir Türkiye inşa ettik. İnşallah en zorlu dönemi geride bıraktık. Artık ektiğimiz tohumların hasadını toplamanın, verdiğimiz emeklerin karşılığını görmenin, yaptığımız fedakarlıkların bedelini almanın vaktidir. Bu zorlu mücadelede ülkemizin ve milletimizin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun diyorum. Yine bu süreçte kendi halkının safında yer almak yerine gavurun kılıcını çalmayı, Amerika'da, Avrupa'da, Körfez'de hazırlanan senaryoların figüranlığına soyunmayı tercih edenleri de milletimize havale ediyoruz. Rabbim kimseyi teröriste terörist diyemeyen, darbeye darbe diyemeyen, düşmana düşman diyemeyen, milletinin sevinci ile sevinemeyen, üzüntüsüyle üzülemeyen mankurtlardan eylemesin diyorum. Siyasi rekabetle ülkesinin ve milletinin çıkarları arasındaki farkı göremediği için kin, nefret, husumet çukurunda boğulanları kendi akıbetleri ile baş başa bırakıyoruz. Biz 83 milyon milletimizle birlikte daha güçlü, daha büyük, daha huzurlu, daha müreffeh, daha güvenli bir geleceğe doğru başlattığımız bu kutlu yürüyüşü sürdüreceğiz. Bu kutlu yolda bize destek olan, bizimle yürüyen herkesten Allah razı olsun."

- "Ülkemiz, toplamda 90 milyar dolara yaklaşan rezerviyle gayet iyi durumdadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer alanlarda ülkeye diş geçiremeyenlerin hep yaptıkları gibi yine ekonomiye saldırdıklarını vurgulayarak, "Klasik hale gelen döviz kuru, faiz, enflasyon şer üçgenini bir kez daha başımıza musallat etmek için tüm güçleriyle yükleniyorlar. Halbuki ülkemiz, toplamda 90 milyar dolara yaklaşan rezerviyle gayet iyi durumdadır. Merkez Bankamızın mevcut rezervinin 45,4 milyar doları döviz ve 42,8 milyar doları da altın cinsindedir." bilgisini verdi. 2016 yılında altın rezervinin sadece 14 milyar dolar seviyesinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Hem yurt dışındaki altını ülkemize getirerek hem ülkemizde çıkan tüm altını Türk Lirası üzerinden alarak altın rezervimizi yaklaşık üç kat artırdık." dedi.

Türkiye'nin, döviz ve altın kıymetleri bakımından gerçekten önemli bir güce sahip olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"En büyük rezervi de Karadeniz'in altında bulduğumuzu tekrar hatırlatmak isterim. İnşallah bu müjdenin de devamı gelecek. Diğer alanlardaki çalışmalarımızla Türkiye çok yakında doğal gazda dünyanın en büyük rezervlerinden birine inşallah sahip olacaktır. Buradan elde edilen her kuruş kazanç, doğrudan milletimizin hayat kalitesinin yükselmesini sağlayacak çalışmalara gidecektir. Doğal gazın ucuzlamasıyla konuttan sanayiye kadar her alanda milletimizin cebine ilave kaynak girişi sağlayacağız. Yani burada afaki bir buluştan değil, ülkemizi ve milletimizi gerçek anlamda zenginleştirecek somut bir kaynaktan bahsediyoruz. Bu hakikate rağmen ülkemizle ilgili olumsuz hava pompalayanların bir kısmı bunu zaten doğrusuna yanlışına bakmaksızın taammüden yapıyor. Amaçları aslında siyasi sonuç almaktır. Ekonomiyi bir araç olarak kullanıyorlar. Türkiye aleyhinde pozisyon alanların bir kısmı ülkemizde yanlış mecralardan beslendikleri için yanıltılmak suretiyle böyle bir konuma sürükleniyorlar."

(Sürecek)

Haber Ara