Dolar

32,5173

Euro

34,7835

Altın

2.423,98

Bist

9.739,85

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle video konferans yöntemiyle buluştu: (2)

'Tüm okullarda hem sayıyı hem kaliteyi yükselterek evlatlarımızın tamamına yapılan haksızlıkları giderdik. Katsayı gibi suni engelleri kaldırarak tüm gençlerimizin yarışa eşit şartlarda girmelerini sağladık. Üniversite kontenjanlarını sınava girenlerin 10'da birine yetecek seviyeden neredeyse sınava giren herkesin talebini karşılayacak düzeye çıkardık. Bunların hepsi burada bir baba şefkatiyle e

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-26 18:18:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle video konferans yöntemiyle buluştu: (2)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tüm okullarda hem sayıyı hem kaliteyi yükselterek evlatlarımızın tamamına yapılan haksızlıkları giderdik. Katsayı gibi suni engelleri kaldırarak tüm gençlerimizin yarışa eşit şartlarda girmelerini sağladık. Üniversite kontenjanlarını sınava girenlerin 10'da birine yetecek seviyeden neredeyse sınava giren herkesin talebini karşılayacak düzeye çıkardık. Bunların hepsi burada bir baba şefkatiyle evlatlarına eşit mesafede bulunmanın bir gereğidir. Bundan sonra da bu yine böyle olacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonunda Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) girecek öğrencilerle video konferans aracılığıyla buluştu.

Video konferansa Rize'den bağalanan Umut Çorbacı, eskiden üniversiteye gitmenin, diploma sahibi olmanın değer verilen bir şey olduğunu, bugün aynı değeri görmediğini ifade ederek, "Bunun sebebi de diplomanın iş bulurken eskisi kadar değerli olmayışı. Üniversite okuduğu ve bitirdiği halde işsiz olan gençlere söyleceğiniz şey ve düşünceniz nedir?" şeklindeki sorusuna Erdoğan, her şeyden önce işsizliğin ister genç olsun ister ileriki yaşta olsun, çalışmak, kendini ve ailesini geçindirmek mecburiyetinde olan herkes için çok ciddi bir sıkıntı olduğunu söyledi.

Türkiye'de şehirleşme oranının artmasıyla birlikte tarım kesiminde gizlenen gerçek işsizliğin kendini belli etmeye başladığını dile getiren Erdoğan, "Biz son 18 yıldaki atılımlarımızla hem ilk ve orta öğretimde hem yükseköğrenimde altyapıyı güçlendirerek nüfusumuzun genel eğitim seviyesini fevkalade yükselttik." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite öğrencisi sayısının 1 milyon 650 binlerden 8 milyon rakamına dayandığını aktararak, eğitim seviyesi yükseldikçe gençlerin hayata atılma yaşının da ileriye doğru gittiğini söyledi.

Eskiden liseyi bitirip askerliğini yapan kişilerin en geç 21, 22 yaşında hayata atılırken, şimdi lisans, yüksek lisans derken bu çıtanın 30 yaşa ulaştığını belirten Erdoğan, mesleki eğitimin 28 Şubat döneminde sırf imam hatip okullarının önünü kesmek için getirilen engeller sebebiyle cazibesini yitirmesinin de hayata atılma yaşının yükselmesinde etkili olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tarafta sanayide çok ciddi bir tekniker, teknisyen, usta, tarım kesiminde çalışacak insan açığımız var, diğer tarafta ciddi bir genç işsizlik var. Bu çarpık tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Tabii hepsinden önemlisi gençlerimize, eğitimlerine, birikimlerine, kabiliyetlerine, hedeflerine uygun iş alanları oluşturmaktır. Bu da ülkenin genel ekonomik ve sosyal gelişmişliğiyle ilgilidir. Türkiye için 2023 hedeflerimizi belirlerken gençlerimiz başta olmak üzere, çalışmak isteyen her vatandaşımız için bu imkanı sağlama gayesiyle hareket etmiştik. Ülkemizin son 7 yılda yaşadığı onca badireye rağmen bu hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ekonomide hem dış saldırılara karşı aldığımız tedbirlerin hem de büyümeyi ve kalkınmayı hızlandırmak için attığımız adımların meyvelerini yavaş yavaş alıyoruz."

- "Türkiye'nin önünde çok büyük bir potansiyel var"

Salgın döneminin tarım başta olmak üzere, temel üretim alanlarında öncelikle kendi kendine yeterli olmanın, onun ötesinde dünyanın taleplerine cevap verebilmenin ne derece önemli olduğunu gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu bakımdan Türkiye'nin önünde çok büyük bir potansiyel var. Önümüzdeki bu fırsatı değerlendirerek kendilerini geliştiren, birikimi ve yeteneğiyle öne çıkan her gencimize gönül huzuru ile çalışabileceği iş alanı sağlama konusunda kararlıyız. Ancak her üniversite mezununun kamuda istihdam edileceği gibi bir yanlışa da düşülmemesi gerekiyor. Kamunun görevi iş yapmak, üretmek, kazanmak isteyen herkese ön açmak, destek vermek, yol göstermektir. Asıl istihdam özel sektörde, üretimde, sanayide, yüksek teknolojide, ticarette, tarımda olacaktır. Gençlerimizden kendilerine ve kabiliyetlerine güvenmelerini, geleceklerini özel sektörde aramalarını istiyorum. Kaldı ki dünyanın hiçbir yerinde her üniversite mezununa hemen iş hazırlığı diye bir şey de söz konusu değildir.

Örneğin dünyanın değişik ülkelerinde ara eleman diye bir konu söz konusudur. Özellikle ara elemanlar daha çok da tabii ki bu teknik liseler, ara elemanları yetiştirir ve bu ara elemanlar da kamuda görev almaktan çok özel sektörde görev alabilme, oralarda bu imkanı yakalayabilme şansına sahiptir. Ülkemizde de şu anda bazı illerimiz var ki bu ara elamanları bulabilmede çok ciddi sıkıntıları vardır. Örneğin Gaziantep bunlardan biridir. Orada birçok fabrika ara eleman bulabilmekte her zaman sıkıntıdadır. Bunları süratle aşmamızda fayda var. Aynı şey Malatya, Adana için geçerlidir. Bu konuda bizler yeter ki kararlı olalım, biz kendi mesleğimizle bir ara eleman olarak iş bulmada adımı attığımız zaman iş var. Kamuda da yine aynı şekilde lisans üstü, yüksek lisans bu alanlarda da açılan imtihanlarla bizler bütün evlatlarımıza inşallah iş bulma noktasında imkanları hazırlıyoruz."

- "Meslek liselerimiz bu süreç içerisinde hiç boş durmadılar"

Kayseri'deki Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Ahmet Can Erdoğan da meslek liselerinin Kovid-19 ile mücadele döneminde yaptığı çalışmaları anlatarak, "İmam hatiplerle birlikte bize de darbe vuruldu. Bize de sahip çıkmanızı istiyoruz." dedi.

Bunun üzerine Erdoğan, Kovid-19 sürecinde maske, dezenfektan, tulum gibi ürünlerle ilgili meslek liselerinin sürece verdiği desteği memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, bundan dolayı da meslek liselerine teşekkür etti.

Erdoğan, "Yani meslek liselerimiz bu süreç içerisinde hiç boş durmadılar ve onlar da bu tür maske, tulum bunları üretmek suretiyle hakikaten sürece çok ciddi katkı sağladılar. Bundan sonraki süreçte de artık meslek liselerimiz kendilerine verilmiş olan atölyelerdeki bu makineleri sadece seyretmeyecekler, oralardan bu ürünleri veya daha değişik ürünleri de üretme fırsatını bulacaklar. Bu bir fırsattı. Tabii bu sadece maske, tulum, bunlarla ilgili değil. Bir de mobilyayla ilgili birçok meslek liselerimiz var. Buralarda da yine mobilya sektörüne yönelik birçok adımları atmak mümkün olacak ve onlar da yine o sektörde adeta bir tahrik gücü oluşturacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin tüm çocuklarının, gençlerinin, hangi okullarda okurlarsa okusunlar evladı olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsan evlatlarını birbirinden ayırt edebilir mi? Benim için de imam hatipli neyse meslek liseli de Anadolu liseli de diğer okullarda okuyan çocuklarımız da hep birdir. İmam hatip meselesini çok fazla dile getirmemin sebebi 28 Şubat dönemindeki adeta bu okulları kökünden kazımak için haksız, hukuksuz, adaletsiz saldırılara dikkat çekmektir. Sayıları 60 bine kadar düşen imam hatip okulu öğrencileri, bugün 1 milyon 270 binlere kadar çıkmışsa burada gerçekten kasıtlı bir ön kesme gayreti var demektir. Aynı şekilde meslek liselerinin öğrenci sayısını 800 binlere kadar geriletmişlerdi. Biz bunu da 1 milyon 400 binin üzerine çıkardık. Fen lisesinde bu sayıyı 12 binden 123 bine, Anadolu liselerinde 218 binden 1 milyon 585 bine yükselttik. Tüm okullarda hem sayıyı hem kaliteyi yükselterek evlatlarımızın tamamına yapılan haksızlıkları giderdik. Katsayı gibi suni engelleri kaldırarak tüm gençlerimizin yarışa eşit şartlarda girmelerini sağladık. Üniversite kontenjanlarını sınava girenlerin 10'da birine yetecek seviyeden neredeyse sınava giren herkesin talebini karşılayacak düzeye çıkardık. Bunların hepsi burada bir baba şefkatiyle evlatlarına eşit mesafede bulunmanın bir gereğidir. Bundan sonra da bu yine böyle olacaktır."

- "Milletimizi güvenilir bir internet mecrasına kavuşturacağız"

Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesinden mezun olan Ozan Ferhat Aktaş'ın, sosyal medyaya ilişkin sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Özellikle gerçeklere gözümüzü kapatacak veya sırtımızı dönecek kadar hayattan kopuk değiliz. Her şeyden önce ben bir siyasetçiyim. Bir siyasetçi olarak da gerçeklere gözümü kapamam veyahutta sesleri duymamam söz konusu değil. Hem göreceğim hem de bu sesleri duyacağım. Günümüz dünyasında dijital platformların ve sosyal medyanın asla ihmal edilemeyecek derecede önemli bir mecra olduğunu biliyoruz. Sosyal medyadan nefret etsek böylesine yaygın ve etkin şekilde kullanmazdık. Ülkemizde 16,2 milyonu bulan takipçiyle Twitter'da en çok izlenen kişi olduğumu burada hatırlatmak isterim. Buradaki asıl mesele sosyal medyanın ve internet platformlarının her türlü yalanın, iftiranın, sapkınlığın serbestçe dolaşabildiği bir mecra haline getirilmesidir. Yanlış içeriği kaldırmadığı gibi, düzeltilmesine de izin vermeyen internet mecralarının mahkeme kararlarını dahi hiçe saymasını görmezden mi geleceğiz? Sizlerden birinin telefonuna sızılsa kendinizin veya kardeşinizin mahrem görüntüleri çalınıp, Twitter'da, Facebook'ta veya benzeri yerlerde yayınlansa ne olacak biliyor musunuz? Çaresiz kalacaksınız. Çünkü bu mecralar bazı ülkelerde yaptıklarının aksine Türkiye'de mali ve hukuki muhataplıklarını sağlayacak temsilcilik açmaktan ısrarla kaçınıyorlar. Halbuki her vatandaşımızın ve kurumumuzun tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi sosyal medya ve dijital platformlarda da maddi ve manevi itibarlarını koruma hakkı olmalıdır. Gençlerimiz başta olmak üzere, tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve aynı zamanda ahlaki zeminde kullanabilmelerini sağlamak devlet başkanı olarak görevimdir. Bu konuda güçlü bir hukuki altyapı oluşturmanın hazırlıkları içindeyiz. Milletimizi sadece içeriğiyle zengin değil, aynı zamanda güvenilir bir internet mecrasına inşallah yapacağımız yasal düzenlemelerle kavuşturacağız."

(Sürecek)

Haber Ara