Milli Savunma Üniversitesi mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası alanda dostlarımızın haklarını savundukça savunma sanayinde maruz kaldığımız ambargoların arttığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Askerlik insanlık tarihi kadar eskidir. Tarih boyunca bizim milletimize Ordu - Millet denmiştir. Mücadeleye daima hazır bulunmamızdan kaynaklıdır bu. Ezanı, bayrağı, devleti söz konusu olduğunda her bireyi ölürsem şehit, yaşarsam gazi anlayışı içinde olmuştur. 15 Temmuz tam bir şahlanış olmuştur. Milletimiz darbecilerin karşısına dikilmiştir. İçindeki ayrık otları ayıklanarak TSK'ya hep sahip çıkılır, bu ocak el üstünde tutulur.
ŞİMDİ İHA'MIZI DA SİHA'MIZI DA ÜRETİYORUZ
Ne zaman bölgemizde kritik gelişmeler yaşansa, milletimizi bölmeye, ordumuzu yıpratmaya yönelik hadiselere şahit oluyoruz. ABd başkanlarına gittiğimde bana kiralık İHA dahi vermiyorlardı. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi İHA'mızı da SİHA'mızı da üretiyoruz. FETÖ'nün en çok hedef aldığı kurmay kadrosuydu. Ordumuzun her seviyedeki ihtiyacı bu kurumlardan karşılanıyor. TSK'ya bir daha ne FETÖ'nün ne de başka bir cuntacı zihniyetin sirayet etmemesi için bu yeni eğitim sistemini geliştirmekte kararlıyız. Türk ordusu sadece kendisi için değil kendisini bekleyen mazlumlar için de güçlü olmak zorundadır.
TÜRKİYE NATO'DAKİ GÖREVLERİNİ YÜZ AKIYLA YERİNE GETİRMİŞTİR
FETÖ'nün en çok hedef aldığı subay eğitim kaynaklarımızı yeniden yapılandırdık. Milli Savunma Üniversitesi'nin bünyesindeki eğitim birimleri çok çabuk zamanda toparlandı ve ayağa kalktı. TSK'ya bir daha ne FETÖ'nün ne de herhangi cuntacı, darbeci zihniyetin sirayet etmemesi için yeni eğitim sistemini geliştirerek sürdürmekte kararlıyız. Milletimizle ordumuz arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de umudunu bize bağlamış dost ve kardeş topluluklar, mazlumlar ve mağdurlar için güçlü olmak zorundayız. Türkiye içerisinde yer aldığı askeri ittifaklarda başarısıyla ve taahhütlerine bağlılığıyla öne çıkan ve takdir toplayan bir ülke durumundadır. Türkiye NATO'da üstlendiği tüm görevleri alnını akıyla yerine getirmiştir. Ülkemizi temsil eden askerlerimiz bayrağımızı dalgalandığı her yerde askeri kabiliyetleri, ahlakları, sosyal ilişkileri ile etrafında bir sevgi halesi oluşturmuştur.
AŞMAMIZ GEREKEN SORUNLAR VAR
Türkiye'nin son dönemde gündeminde olan önemli bir kısmının da savunma ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Mesela S-400 tartışması, F-35'lerin teslimatı, Doğu Akdeniz ve Libya'daki son gelişmelerdir. FETÖ ve benzeri paralel yapılanmaları yakından takip ediyoruz. Uluslararası alanda dostlarımızın haklarını savundukça savunma sanayinde maruz kaldığımız ambargoların arttığını görüyoruz. İhtiyacımız olan savunma sanayi ürünlerinin sadece yüzde 20'sini kendimiz üretiyorduk, şimdi ise yüzde 70. Çok büyük engel, zorluk ve sabotajlarla mücadele ederek savunma sanayinde bu orana ulaştık. Şayet bunu başaramasaydık bugün ne halde olacağımızı düşünmek bile istemiyorum. Cudi, Gabar, Tendürek, Kandil'de Türk uçaklarını, İHA'larını, SİHA'larını göremezdik. Şimdi bunların inlerine girdik, şimdi onlar kaçacak delik arıyorlar. Savunma konusunda aşmamız gereken pek çok sorun olduğunun elbette farkındayız.
