Dolar

32,5674

Euro

34,7596

Altın

2.492,38

Bist

9.524,59

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (4)- 'Çok açık ve net bir şey söyleyeyim. Benim artık bu anketlere vesaire güvenim kalmadı. Çünkü geçtiğimiz seçimlerde gördük. Doğru dürüst bir tanesi belki yakın tutturuyor. Yüzde 100 tutturma diye bir şey yok. Ama çoğu açık ara kaybettiler, bu işi tutturamadılar'- 'Mehmet Özhaseki Cumhur'un adayı olarak ortada. Peki Mansur Yavaş kimin adayı? Bu ortada değ

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-02-23 23:55:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çok açık ve net bir şey söyleyeyim. Benim artık bu anketlere vesaire güvenim kalmadı. Çünkü geçtiğimiz seçimlerde gördük. Doğru dürüst bir tanesi belki yakın tutturuyor. Yüzde 100 tutturma diye bir şey yok. Ama çoğu açık ara kaybettiler, bu işi tutturamadılar." dedi.

Canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, "Ankara'daki yarışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Kamuoyuna yansıyan haberlerde yarışın başa baş gittiğine dair iddialar yansıdı. Bu konudaki görüşünüz nedir?" soruları üzerine şu yanıtı verdi:

"Çok açık ve net bir şey söyleyeyim. Benim artık bu anketlere vesaire güvenim kalmadı. Çünkü geçtiğimiz seçimlerde gördük. Doğru dürüst bir tanesi belki yakın tutturuyor. Yüzde 100 tutturma diye bir şey yok. Ama çoğu açık ara kaybettiler, bu işi tutturamadılar."

Ankara'da tecrübe ve dürüstlüğün önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ankara'ya çok çok önemli bir ismi aday olarak koyduk. Mehmet Özhaseki Bey 5 dönem Kayseri'de belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımız. Mehmet Bey'den önceki Kayseri ve Mehmet Bey'le beraber ortaya çıkan Kayseri... Hakikaten bambaşka bir Kayseri inşa etti Özhaseki. Daha sonra biz kendisini Çevre ve Şehircilik Bakanlığına getirdik, milletvekili olarak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığında da bence Mehmet Bey'in en büyük ispatı Güneydoğu'dur, Doğu'dur. Terörün estiği yerlerde, çukurların açıldığı yerlerde, maalesef oradaki benim vatandaşlarımı teröristlerin, HDP arkasındaki terör örgütlerinin oradaki bütün o cinayetlerine Mehmet Bey bütün imkanlarıyla gitti, her şeyi göze aldı. Biz de devlet olarak her türlü desteği verdik. Diyarbakır'ı tanıyamazsınız, öyle yerleri var ki İstanbul'dan çok daha iyi konumda. 4 gidiş 4 geliş trafik. Gece aydınlatmaları vesaire... Dicle Nehri'nin kenarında piknik alanları muhteşem. Kurşunlu Camisinin olduğu o bölge, çarşı vesaire oralar şu anda bambaşka oldu. Konut noktasında da çok ciddi konut yapımına aynı şekilde orada girdik. 20 bine yakın o bölgede konut yapıldı. Aynı şekilde Şırnak, Nusaybin'de ciddi konut yapımlarına girdik. Hakkari de aynı şekilde. Kim derdi ki 15-20 sene önce Hakkari'ye havalimanı yapılacak? Yüksekova'ya Selahaddin Eyyubi Havalimanını yaptık. Biz ayırt etmedik, bölücülük yapmadık. 'Bu benim Kürt kardeşimdir.' dedik. 'Burada Kürtler var, oy vermiyorlar.' Biz öyle bir şey düşünmedik. Orası da benim memleketim."

Erdoğan, Van depreminden sonra şehre 25 milyar liraya ulaşan miktarda yatırım yapıldığını kaydederek, Bingöl depreminde de Bingöl'e aynı yatırımların yapıldığını anlattı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile "zillet ittifakı", "illet ittifakı" olarak adlandırdıkları birlikteliğin, Güneydoğu'yu, Doğu'yu mahvettiğini belirten Erdoğan, bölgenin altyapısıyla, üstyapısıyla yeniden ayağa kalkmasını istediklerini ifade etti.

Erdoğan, Ankara'da Mehmet Özhaseki'nin yoğun bir çalışma içerisinde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Ankaralı kardeşlerim, vatandaşlarım, Sayın Özhaseki'yle bu yola devam etme kararını verirse inanıyorum ki Ankara çok şey kazanacak. Şu anda CHP'nin adayının afişlerinin altında CHP'nin logosu yok. İsmine oynuyor. Niye? CHP'nin adayı olduğu bilinirse oy alamayacağını o biliyor. Bunun için de tabii burada bir farklılık var. Siyaset bir defa şeffaf olarak yapılır, gizli olarak yapılmaz. Kendilerine bile güvenleri olmayanların oluşturdukları beraberlik... Kimdir bu beraberlik olarak ortaya çıktıkları? CHP'nin yanında kim var? HDP var. HDP'nin arkasında kim var? PKK var. Bütün bunların yanında İYİ Parti kimlere destek veriyor? Bunlara destek veriyor. Saadet kimlere destek veriyor? Bunlara destek veriyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Mehmet Özhaseki ise Cumhur'un adayı. Cumhur'un adayı olarak ortada. Peki Mansur Yavaş kimin adayı? Bu ortada değil. O zaman çık açık açık söyle. 'Ben şu partinin adayıyım.' de. Onu diyemiyor. Onu dediği anda vatandaşım değerlendirmesini ona göre yapacaktır. 'Bunun arkasında terör örgütü var.' diyecektir. 'Terör örgütünün arkasında olduğu bir adayı da ben desteklemem.' diyecektir. Geçmişinde bu MHP'liymiş. Artık kimse onun geçmişine bakmıyor, bugününe bakıyor. Bugününe bakarak değerlendirmesini yaptığı anda benim MHP'li kardeşlerim de ona kesinlikle oyunu vermeyecektir."

- "Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara yönelik adımımız olmaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle bağlantısı tespit edilen isimler alındı ve kayyumlar devreye girdi. Bu, bundan sonrası için de geçerli bir uygulama olacak mı? Yerel seçim ve sonrasında yine böyle bir tespit olursa, benzer kayyum ataması yapılacak mı?" sorularına şu yanıtı verdi:

"Herhangi bir terör olayına bulaşmayan, terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara yönelik bizim herhangi bir adımımız olmaz. Terörle ilişkisi seçim öncesi olmuş, tespit edilememişse, daha sonra bu tespit edilmişse, terörle ilişkisi olan kimse, biz onları orada tutmayız. Bunu ben söylemiyorum, yasalar söylüyor. Çünkü bunlar devletten aldıkları parayı, Kandil'e boca ederler. Yine devletten aldıkları paralarla ne yazık ki bütün terör eylemlerini bunlar pratiğe geçirdiler. Biz bu milletin parasını kalkıp da böyle terör eylemlerinde kullansınlar diye bunlara vermiyoruz ki... Yatırım yapsınlar diye veriyoruz. Aldıkları araç gereçlerle çukurları açanlar bunlar. Bunlara bu fırsatı vermemiz mümkün değil. Bundan sonraki süreçte de atacağımız adımda bu hassasiyete dikkat edeceğiz. Yargının vereceği kararlar neticesinde de bunlar görevlerinden alınarak, bunların yerine bu işi en ideal şekilde yürütecek kayyumlar atanabilir. Bu, kanunun, hukukun vermiş olduğu bir yetkidir. Oralarda yaşayan halkımızı biz, zulme mahkum edemeyiz."

Yerelin de kendi içinde bir beka meselesi olduğunu dile getiren Erdoğan, demokrasinin yerelden başladığını, yerelde demokrasi yoksa, genelde de olmayacağını anlattı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yerelde beka meselesi hallolmadıkça, genelde o sıkıntı yaşar. Bu iş öyle hafife alınacak bir şey değil. Yerelde de biz o beka meselesini çözüme kavuşturmamız lazım. Cumhur İttifakı bunu kanıtlamıştır, yerelde de genelde de kanıtlamıştır. Ülkenin bekası için taban ve teşkilatlar uyum içinde çalışmaya devam ediyor. Zillet ittifakı kendi içinde koltuk kavgasında. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bunun yanında çok daha önemlisi ülkenin geleceğini inşa etmeye çalışıyoruz. Bunlar ise araçlarla gereçlerle ne var ne yok ellerinde kalıyorlar hatta binalardan binalara bitişik nizamda tüneller açmak suretiyle neler yaptıklarını biliyoruz. Bunları gördüğümüze göre hala bunlara 'Arkanızdayız, tamam, yerinizde durabilirsiniz, devam' mı diyelim? Kayyum atamalarında geç kaldık bile biz geç... Daha zamanlı bu atamaları yapsaydık, Güneydoğu bugün çok daha farklı bir yerde, çok daha farklı bir konumda olurdu. Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu milleti kimse kandırmaya yeltenmesin. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle yapılan ittifakı ne tarih ne de millet affetmeyecektir."

- "Kandil de verdiği mesajlarıyla bunları etkiliyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Herhangi bir ittifakımız yok." diyenlerin her yerden aday göstermesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Niye aday göstermiyorlar? HDP, Güneydoğu'da aday gösteriyor, onun aday gösterdiği yerde İYİ Parti, CHP aday göstermiyor. İYİ Parti'nin aday gösterdiği çoğu yerde, CHP aday göstermiyor, aynı şekilde HDP de aday göstermiyor. Ankara'da CHP'nin adayı var. Diğerlerinin var mı? Yok. İstanbul'da aynı şekilde CHP'nin adayı var. İYİ Parti'nin, HDP'nin adayı var mı? Yok. İzmir, Mersin, Adana'da durumlar gene aynı. Birinin olduğu yerde, bir diğeri yok. Hesapları yapıyorlar, bazı yerde hesap şaşırması gibi bir şey oluyor. Oralarda bunlar girmeyebiliyorlar. Böyle durumlar da var. Geneli itibarıyla olay böyle gelişmiştir, hatta hatta olay çok daha ileriye gidiyor. Daha ilerisi neresi? Pensilvanya'nın talimatları var. Bir diğeri de Kandil'in talimatları var. Kandil'in talimatı diyor ki 'Güneydoğu'da, Doğu'da kendi adayımızı destekleyeceğiz. Batı'da, AK Parti'nin, MHP'nin güçlü olduğu yerlerde onların kazanmaması için biz aday göstermeyeceğiz.' diye çok açık, net, biz televizyon ekranlarında da kendi dillerinden bunları zaten dinledik."

"Pensilvanya'dan talimat"a ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Bu tür şeylerde Kandil de Pensilvanya da bunların hepsinin birbiriyle iletişim ağı kesilmiş değil, devam ediyor. Yeri geliyor Pensilvanya, hem söylemi hem siyaset anlayışıyla bunlarla koordine vaziyette ve bu koordine vaziyette olarak da bunların siyaset pratiğini, siyaset etme anlayışını etkiliyor. Aynı şekilde Kandil de bu şekilde verdiği mesajlarıyla, isimlerle bunları etkiliyor. İsimler de buna göre belirleniyor. Nerede aday çıkaracağız, nerede çıkarmayacağız, bunu da buna göre belirleme noktasında kalıyorlar." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, 17-25 Aralık'ın bir yargı darbe girişimi olduğuna işaret ederek, "Buradan edinilen bazı tecrübeler var. Orada nerede durduysalar, şu anda da aynı yerde duruyorlar." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe girişimi" ifadesine değinen Erdoğan, "Bu kontrollü darbe girişimiyse, Bay Kemal senin 7 Ağustos'ta Yenikapı'da ne işin var? Niye oraya geldin? Cuma akşamına kadar zaten gelmeyeceğini bildirdin ama seni o kadar sıkıştırdılar ki sen dayanamadın ve Yenikapı'ya geldin." diye konuştu.

Erdoğan, 15 Temmuz'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun Atatürk Havalimanı'na 23.15'te indiğini, tankların arasından geçip Bakırköy Belediyesine gittiğini, kendisinin de 15 Temmuz'da 01.15'te buraya indiğini, halkla bütünleştiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal'in şu anda kullandığı bu sözü, FETÖ elebaşısı da aynı sözü kullandı. Ne zaman? 16 Temmuz'da 'kontrollü darbe' dedi, orada her şeyiyle kendisi açığa çıktı. Bay Kemal bununla kendini güya güvence altına almak istedi ama alamazdı, nitekim havalimanından kaçışı görüntülendi. Bay Kemal FETÖ'yle niçin aynı ifadeleri kullanıyor? Bunun cevabını önce vermesi lazım. Burada çok ciddi açıkları var." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Haber Ara