Dolar

32,4961

Euro

34,9162

Altın

2.435,83

Bist

9.716,77

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı (3)

'Temennim odur ki Sayın Putin'le yaptığımız görüşmede biz bu ateşkesi sağlayalım, artık burada (İdlib) bombalar sivillerin üzerine inmesin'- 'Şubat ayı içerisinde Dörtlü Zirveyi İstanbul'da yapacağız'- '40 tane fidan orada maalesef silahlı insansız hava aracıyla vuruldu ve bunlar şehit oldular. Vuran kim? Hafter. Bu böyle bir cani'- 'Malumunuz Sayın Trump aleyhinde Kongre'de bir azil sür

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-05 23:53:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı (3)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Temennim odur ki Sayın Putin'le yaptığımız görüşmede biz bu ateşkesi sağlayalım, artık burada (İdlib) bombalar sivillerin üzerine inmesin." dedi.

Kanal D, CNN Türk ortak yayınında gündemi değerlendiren Erdoğan, Türkiye'nin Akdeniz'de kendi gemileriyle arama yaptığını, bunun da avantaj olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerek sismik araştırma, gerek sondaj bize ait, dolayısıyla buradaki harcamayı kendi imkanlarımızla, kendi gemilerimizle yapıyoruz. Bu bizim en büyük avantajımız olacak. Bu bize hem tecrübe kazandırıyor hem işi kavrama noktasında iyi bir yere bizi getiriyor hem de bulduğumuz anda da 'elhamdülillah' diyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "İdlib'de insani dram var. 300 bin Suriyeli Türkiye sınırına doğru geliyor. Fakat Rusya ile de Libya meselesinde farklı görüşte olmamız İdlib'deki bu insani dramı tetiklemiş olabilir mi? Putin geldiğinde bu mesele hakkında ne görüşmeyi düşünüyorsunuz? Bir anlaşma sağlanabilir mi, bir ateşkes?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"İdlib'de veya Suriye'de bizim Rusya ile olan mutabakatımız ve gayretlerimiz, müşterek gayretlerimiz çok daha farklı. Yani orada şu anda Libya'da yaşandığı gibi mesela işte dün olan olay, 40 tane fidan orada maalesef silahlı insansız hava aracıyla vuruldu ve bunlar şehit oldular. Vuran kim? Hafter. Bu böyle bir cani. Özellikle Sayın Putin'le yaptığımız mutabakatta biz burada sivil asla öldürülmesine fırsat vermeyeceğiz ama ne yazık ki rejim burada sivil katliamını devam ettiriyor. Gerekçesi şu, diyor ki 'Buradaki terör örgütleri işte bizim büyükelçiliğimizi vurdu. Bizi vuruyor. Bundan dolayı da biz bunu karşılıksız bırakamayız.' Ama bizim orada biliyorsunuz 12 tane gözetleme kulemiz var. Bu kulelerimiz şu anda görevde, onlar da gayet başarılı bir şekilde görevini yapıyor. Pazartesi bir heyeti Moskova'ya gönderdik. Onlarla orada bir çalışma yaptılar ve bu çalışmalar neticesinde de artık burada bizim bir adım atmamız lazım. Bakın 'Buradaki insanları biz dünyaya bu acı içinde hele hele bu kış mevsiminde bırakamayız. Gelin bir plan yapalım ve burada ateşkesi sağlayalım.' Yani mümkün olduğu kadar yumuşatıldı ama gelişmeler maalesef bunu göstermiyor. Şimdi Sayın Putin'le biz tabii bunu konuşacağız, bunu görüşeceğiz. Temennim odur ki Sayın Putin'le yaptığımız bu görüşmede biz bu ateşkesi sağlayalım, artık burada bombalar sivillerin üzerine inmesin."

- Dörtlü Zirve

Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı sonrası yeni bir harekat söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi:

"Şu anda zaten her an harekat halindeyiz ancak Sayın Trump bu durumu gördü. Telefon görüşmemizde, ben 'YPG/PYD ne yazık ki hala bu koridorun içinde duruyor, burada mutabık mıyız?'... 'Maalesef' dedi. 'E bize söz verdiniz?' Mümbiç'ten çıkacaklardı, çıkmadılar, Tel Rıfat'tan çıkmadılar. Aynı şey Rusya için de onların da verdiği söz vardı ve onlar da çıkartamadılar ama biz bütün bunlara rağmen dedik ki 'Buna devam edeceğiz, kararlılıkla.' Şimdi yarın mesela benim Merkel'le görüşmem var. Yarın Merkel'le yapacağım görüşmede biz tabii büyük ihtimalle bu Irak, İran, bu olayı konuşacağız ama o önemli bir konu olarak da Berlin sürecini önümüze getirecek ve Berlin süreciyle de Libya'yı masaya yatıracağız. Çünkü liderler seviyesinde Berlin sürecini devam ettirmek istiyor. Tabii biz de Sayın Merkel'e şunu söyledik, 'Yani eğer hakikaten Sayın Putin falan geleceklerse ben de gelirim ama Sayın Putin gelmeyecekse o zaman bizim kendi özel temsilcilerimiz bugüne kadar nasıl geldiyse gene onlar gelsin.' Yarın konuşacağız, duruma göre bakacağız. Libya tabii ama ortada daha bu Irak, İran olayı yoktu. Şimdi tabii o da var dolayısıyla bu da şimdi gündeme oturacak. Fakat bütün bunlarla beraber tabii bizim biliyorsunuz Dörtlü Zirvemiz vardı. Bu zirveye de o zaman Putin de katılmıştı. Şimdi katılacağını zannetmiyorum ama şimdi yeni bir aktör Boris Johnson (İngiltere Başbakanı). Londra'da konuştuktan sonra orada böyle bir mutabakat ortaya çıktı. 'Tamam o zaman İstanbul'da biz Dörtlü Zirveyi yapalım.' dediler. Şimdi şubat ayı içerisinde Dörtlü Zirveyi İstanbul'da yapacağız."

Erdoğan, şu ana kadar Türkiye'nin yaptığı harekatlarla 8 bin 200 kilometrekare alandan fazlasının terörden arındırıldığını, DEAŞ'ın yenilgiye uğratıldığını ve sahadan silinmesine giden yolun açıldığını ifade ederek, "PKK/YPG'nin ayrılıkçı gündemine darbe vurarak Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğinin de muhafazasına bu vesileyle katkı sunduk. Şimdi bunlar tabii durup dururken olmadı. Bir emeğin neticesinde oldu. Nasıl? Bir taraftan diplomasiyi çalıştırdık, bir taraftan Savunma Bakanlarımızın karşılıklı yaptıkları çalışmalarla işi bu noktaya taşıdık." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya ile Amerika sözlerinde dursaydı nasıl bir tablo çıkacaktı ortaya?" sorusuna şöyle cevap verdi:

"Onlar eğer sözlerinde dursaydılar Resulayn var ya buradan ta Irak sınırına kadar bu bölgeyi temizlemiş olacaktık. Aynı şekilde Telabyad'dan da batıda Rusya'ya kadar sınırı var oraya kadar temizleyecektik. Cerablus tertemiz, orada bir sıkıntı yok ve yine kontrol bizde. 'Onlardan arındırın ve biz buralardan artık tacize uğramayalım.' Çünkü oralardan atışlar yapılıyor. Biz Mümbiç meselesinde de Amerika'dan bunun sözünü almıştık. Mümbiç'i temizleyecek ve oradaki Arap aşiretlere teslim edeceğiz ama başaramadı ve biz de Rusya'yla yaptığımız görüşmeyle şu anda sabırla orayı takip ediyoruz. Cerablus'a mesela şu anda altyapısıyla, üstyapısıyla her türlü desteği veriyoruz. El Bab yine aynı şekilde. Deyrizor, petrol yataklarının olduğu yer. Kamışlı yine petrol yataklarının olduğu yer. Bu petrol kaliteli mi? Değil. Kim bunlardan istifade ediyordu? Aşağıda bunlardan PKK'nın yan kuruluşları PYD/YPG bunlar istifade ediyor ve zaman zaman alıp sattıkları rejim. Kalite yok ama. Kamışlı petrolü yine aynı kalite yok. Benim de Sayın Putin'e söylediğim şey şu, 'Gelin Kamışlı petrolünden verin bize desteği, buranın petrolünü biz kaliteli hale getirelim ve burayı biz güvenli bölgede yapacağımız konutlarda kullanalım.' Rafine edeceğiz."

Türkiye'yi 2020'de nelerin beklediğini, Trump'un durumu ve S400'lerle ilgili soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"ABD ile ilişkilerde zor bir dönemden geçtiğimizi inkar edemeyiz, böyle bir durumla karşı karşıyayız ama telefon görüşmelerimizde falan bakıyorsunuz gayet güzel telefon görüşmeleri yapıyoruz ve umutlanıyoruz da doğrusu. Ama umut sonra boşa çıkıyor. Bu ilişkiler mevcut, burada bir sıkıntı yok tabii sadece ikili ilişkilerimizin durumunu değil bölgesel ve küresel meseleleri de sık sık görüşüp onları da değerlendiriyoruz. Orada da bir sıkıntı yok. Aradığımız zaman ulaşmak benim için artık zor değil. Malumunuz Sayın Trump aleyhinde Kongre'de bir azil süreci yürütülüyor ve bu noktada Kongre üyeleri ülkemizle Amerika arasındaki bazı meseleleri suistimal etmek suretiyle Sayın Trump'a da zarar vermek istiyorlar. Bu çerçevede Türkiye'yi hedef tahtasına oturtan beyhude yaptırım yasalarını tabii ki biz de reddediyoruz. S400 sistemleri milli gereksinim. Biz egemen bir ülkeyiz, yani egemen bir ülke olarak sen benim egemenlik haklarıma nasıl tasallut edersin. Böyle bir şey olabilir mi? Biz bunu defaatle Sayın Trump'a da anlattık. Kendisi bana hak verdi. Hatta bunu kamuoyu önünde de medyanın önünde de açıkladı. Herkesin önünde bunu açıkladı. Niye açıkladı? Haklı gördü bizi. Bu adımları atarken, geçen son yaptığımız telefon görüşmesinde aynı temennisini yine söyledi."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Kongresi'nde Türkiye aleyhine yaptırım girişimleri sürerse Türkiye'nin de gerekli yanıtı vereceğini dile getirerek, ABD'nin köklü müttefiklik ilişkilerine yakışır şekilde tavır ortaya koymasını beklediklerini ve umutlu olduğunu söyledi.

(Sürecek)

Haber Ara