Dolar

32,3495

Euro

35,1149

Altın

2.309,28

Bist

9.079,97

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası programında konuştu: (3)

'(Macron) Kendisinden artık sömürge valisi gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi hareket etmesini bekliyoruz'- 'Yarım asırdır Fransız toplumu içinde yaşayan Müslümanların ayrılıkçı olarak damgalanması, çok büyük çatışmaların kapısını aralayacaktır. Hiç kimsenin Müslümanların can ve mal emniyetini, inanç ve ibadet özgürlüğünü riske atma hakkı yoktur'- 'Türkiye olarak asimilasyon

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-10-06 16:59:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası programında konuştu: (3)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam'a yönelik sözlerine ilişkin, "Kendisinden artık sömürge valisi gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi hareket etmesini bekliyoruz." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Camiler ve Din Görevlileri Haftası Programı"nda konuştu.

Devletin görevinin, milyarlarca inananı olan bir dine müdahale etmek değil, tüm inanç mensuplarının hak ve özgürlüklerini garanti altına almak olduğunu ifade eden Erdoğan, devlet eliyle "dinde reform" girişimlerinin totaliter toplumların alametifarikası olduğunu söyledi.

Macron'un "İslam dünyasının krizi"nden bahsederek, ülkesinin ve Fransız toplumunun içinde bulunduğu krizi perdelemek istediğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Aşırılıkla mücadele yasasıyla asıl amacın fanatizmle mücadele etmek değil, İslamla ve Müslümanlarla hesaplaşmak olduğu anlaşılıyor. Avrupa İslamı, Fransa İslamı, konsüler İslam gibi kavramlarla Müslümanlara dinsiz bir dindarlık dayatılmak isteniyor. Oryantalizmin yeni bir versiyonu olan bu zihniyet, samimi Müslümanları ötekileştirirken, DEAŞ ve FETÖ gibi istismarcıların önünü açıyor. Yarım asırdır Fransız toplumu içinde yaşayan Müslümanların ayrılıkçı olarak damgalanması, çok büyük çatışmaların kapısını aralayacaktır. Hiç kimsenin Müslümanların can ve mal emniyetini, inanç ve ibadet özgürlüğünü riske atma hakkı yoktur."

Erdoğan, Avrupa'da yaşayan vatandaşların canı, malı, namusunun o ülkelere emanet olduğunun altını çizerek, "Onlarca insanını ırkçı teröre kurban vermiş bir ülke olarak bu tür provokasyonlara sessiz kalamayız." dedi.

- "İnancımıza hürmetsizliği sineye çekemeyiz"

"Dinimize ve inancımıza yönelik hürmetsizliği asla sineye çekemeyiz. Özellikle de Hakk'ın hatırını üç günlük dünya hayatında feda etmeyiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet başkanlarının insanların kutsallarıyla ilgili konularda söz söylerken kılı kırk yarması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Macron'un özellikle cahili olduğu meselelerde konuşurken çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Bunu kendisine defaatle söyledim. 'Bu işleri bilmiyorsunuz'... Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Böyle bir durumda. Kendisinden artık sömürge valisi gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi hareket etmesini bekliyoruz. Burada şu gerçeği de ifade etmekte fayda görüyorum. Türkiye olarak asimilasyona ne kadar karşıysak, entegrasyonu da o derece kuvvetli bir şekilde savunuyoruz. Yurt dışındaki kardeşlerimize asla içlerine kapanmamalarını, siyasette, sanatta, kültürde, iş hayatında hep görünür olmalarını telkin ediyoruz."

Erdoğan, Avrupa'da yaşayan vatandaşların kimliklerini koruyarak, sağlıklı entegrasyonunu hedefleyen, iyi niyetli tüm çabaları desteklemeye hazır olduklarını vurguladı.

Türkiye'nin, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık ve aşırılıkla mücadelede Batılı ülkelerin en büyük imkanı olduğunu belirten Erdoğan, İstanbul, Hatay, Mardin gibi şehirlerin bir arada yaşama kültürünün sembolü olduğunu hatırlattı.

- "Yanlış yollara sapmamalarını temenni ediyoruz"

Avrupalı siyasetçilerin bu şehirlerden alacağı birçok dersin olduğuna işaret eden Erdoğan, yurt dışında görev yapan imamların, din hizmetleri müşavirlerinin hem vatandaşların dini ihtiyaçlarının karşılanmasında hem de bulundukları topluma entegrasyonlarında önemli roller üstlendiğini kaydetti.

Erdoğan, DEAŞ gibi sapkın akımların Türk toplumuna sirayet edememesinde, din görevlilerinin yürüttüğü irşat çalışmalarının çok büyük payı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Avrupalı devletlere düşen, bu kazanımları dinamitlemek yerine daha fazla yayılmasına katkı sunmaktır. Batılı liderlerin popülizm uğruna çok ciddi maliyetleri olacak yanlış yollara sapmamalarını temenni ediyoruz. Bölgemizde ve dünyada hoşgörüsüzlük ne kadar artarsa artsın biz hep farklı yerde durmaya, hoşgörüyü yüceltmeye devam edeceğiz. Bin yıldır olduğu gibi gelecekte de tüm insanlığın barış, huzur ve esenliği için mücadele etmeyi bu anlamda sürdüreceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."

Diyanet İşleri Başkanlığının tüm mensuplarına hizmetleri için teşekkür eden Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftasını tebrik etti.

- Programdan notlar

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen program, Beştepe Millet Camii İmam Hatibi Adem Kemaneci'nin Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programda, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışmalarının anlatıldığı kısa film katılımcılara izletildi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi maketi takdim etti.

Programa, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları, Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri ve din görevlileri katıldı.

(Bitti)


Haber Ara