Dolar

32,5314

Euro

34,8739

Altın

2.432,39

Bist

9.645,02

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı 4 günlük kısıtlama uygulanacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İş yeri kira olan esnafımıza üç ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız' dedi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-12-14 19:57:53

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı 4 günlük kısıtlama uygulanacak

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Yurt dışından temin edilen aşının, belirlenen takvimde ve uygulama kapsamında, en kısa zamanda milletin hizmetine sunulacağını belirten Erdoğan, yerli aşı üretimiyle ilgili çalışmaların yakından takip edildiğini söyledi.

"İnşallah bahar aylarında kendi aşımıza kavuşarak çok daha yaygın bir aşılama sürecine geçeceğiz." diyen Erdoğan, bu süreçte tedbirlerin sıkı şekilde devam ettirileceğini vurguladı.

Salgın sürecinin yönetiminde görev alan kurumların tüm çalışmalarını anlık takip ettiğini bildiren Erdoğan, mevcut uygulamalarla ilgili ihtiyaç duyulacak sıkılaştırma ya da normalleşme adımlarını istedikleri zaman atma imkanına sahip olduklarını kaydetti.

Erdoğan, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çoğunun Türkiye'den daha kötü durumda olmasının, Türkiye'nin salgınla mücadelede geride değil ileride bulunduğunun işareti olduğuna dikkati çekti.

Mücadelenin başarıyla sonuçlandırılacağının altını çizen Erdoğan, aydınlık geleceğe doğru yürümeyi sürdüreceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'deki sel felaketinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda sürmekte olan 2021 Yılı Bütçe ve 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunları görüşmelerinin Meclis'e, ülkeye ve hükümete hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin üçüncü bütçesini salgın sebebiyle küresel sağlık ve onu takip eden ekonomi krizinin yaşandığı dönemde hazırladıklarını ifade etti.

Her küresel kriz döneminde olduğu gibi bu süreçte de ülke ekonomisi ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapılırken hep farklı bir yaklaşım içinde olduklarını söyleyen Erdoğan, "2008 yılında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamı ciddi bir finansal kriz yaşarken Türkiye olarak bu süreçten güçlenerek çıktığımızı ve çıkacağımızı söylemiştik. Hatırlayın o günleri. Nitekim takip eden yıllarda rekor büyümelerle 2009'daki kaybımızı fazlasıyla telafi ettik. O zaman Başbakandım. Bu yıl için de aynısını söylüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Türkiye ile ilgili oldukça olumsuz tablolar çizen uluslararası ekonomi kuruluşlarının değerlendirmelerini, aşama aşama kendilerinin söyledikleri yere doğru getirmeye başladıklarını belirtti.

Asıl amaçlarının salgının hızlandırdığı küresel, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinde ülkeyi hak ettiği seviyeye çıkarmak olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Üretimin, ticaretin ve finansın tek merkezli hale dönüşmesinin sıkıntıları salgın döneminde daha iyi görüldü. Dünya, ekonomide daha dengeli bir üretim ve ticaret dağılımı arayışı içindedir. Türkiye pek çok avantajıyla bu arayışta öne çıkan ülkelerin başında geliyor. Ekonomimizi sadece mevcut tabloya bakarak değil, önümüzdeki işte bu büyük potansiyeli dikkate alarak yönetiyoruz. Son 10 yıldır olduğu gibi yeni dönemde de en önemli rehberimiz ve yol göstericimiz 2023 hedeflerimizdir. Bu anlayışla 2021 bütçesini üretim, yatırım, istihdam, ihracat, büyüme esasları üzerine bina ettik. Bütçemizin şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum."

"Ekonomimizin güçlü ve kırılgan yönlerini gayet iyi biliyoruz"

"Küresel ekonomide belki de iktisat tarihine geçecek bir dönem yaşıyoruz." diyen Erdoğan, salgınla başlayan sağlık krizinin gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke ayrımı yapmaksızın tüm makroekonomik dengeleri derinden sarstığını dile getirdi.

İşsizlik, ticaret, turizm ve borçluluk gibi pek çok göstergenin tarihin en kötü seviyelerine ulaştığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Tüm bunların etkisiyle 2020'de küresel ekonominin yüzde 4'ün üzerinde küçülmesi bekleniyor. Elbette dünyanın umudunu yeşerten gelişmeler de var. Salgının tedavisi konusunda başarıya ulaşan her adım çok hızlı bir küresel toparlanmayı beraberinde getirme potansiyeli taşıyor. Nasıl bir küresel durumla karşılaşırsak karşılaşalım, Türkiye ekonomisi her türlü zorlu teste, yeni gelişen fırsatlara ve farklı senaryolara karşı hazırlıklı durumdadır. Bunun için gerçekçi bir zeminde hem atik hem ihtiyatlı olacağız. Hepsinden önemlisi her durumda vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Ekonomimizin güçlü ve kırılgan yönlerini gayet iyi biliyoruz. Güçlü yönlerimizi sağlamlaştırırken, kırılganlıklarımızın üzerine gidiyor, gereken tedbirleri de alıyoruz. Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girmekte kararlıdır. Vatandaşlarımdan müsterih olmalarını, sürekli karamsarlık aşılayanlara inat bize ve ekonomi yönetimimize güvenmelerini istiyorum. Bunun için gereken somut zemine de sahibiz."

"Sanayi bölgelerinde 4 bin 69 tesisin inşaatı devam ediyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyguladıkları politikalar, kredi genişlemesi ve normalleşme adımlarının etkisiyle yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6,7'lik büyüme gerçekleştirildiğini vurguladı.

Türkiye'nin Avrupa Birliği, G20 ve OECD ülkeleri arasında üçüncü çeyrekte en fazla büyüyen ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Büyüme unsurları içinde bizi fazlasıyla memnun eden, makine-teçhizat yatırımlarındaki yıllık yüzde 23,5'i bulan artış oldu. Salgın şartlarına rağmen yılın ilk 11 ayında organize sanayi bölgelerimizde 851 yeni fabrika üretime başladı. İmalat Sanayi Sicili'ne yeni kayıt yaptıran 13 bin 546 tesis üretime geçti. Bugün itibarıyla sanayi bölgelerinde 4 bin 69 tesisin inşaatı devam ediyor. Üretim tarafındaki bu güzel gelişmelerin istihdama etkilerini de görüyoruz. İş gücü piyasasına yönelik olarak aldığımız tedbirler ve hayata geçirdiğimiz istihdam destekleri sayesinde eylülde işsizlik oranı geçen seneye göre 1,1 puan gerileyip yüzde 12,7 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte henüz ülkemizin istihdam potansiyelini yeteri kadar harekete geçiremediğimizi biliyoruz. Gençler ve kadınlar başta olmak üzere her kesimde istihdam oranlarını çok daha yukarı seviyelere çekecek politikalara öncelik vereceğiz."

Erdoğan, 3. çeyrek büyümesinin kayda değer bir başarı olmasıyla beraber asıl önemli olanın büyümenin dengeli, kaliteli ve sürdürülebilir olması olduğunu ifade etti.

Hiç şüphesiz düşük büyüme oranlarıyla da makro ekonomik istikrarı sağlamanın mümkün olduğunu söyleyen Erdoğan, büyümeyi ve istikrarı birlikte gerçekleştirmek için çalıştıklarını aktardı.

"karşılıksız nakit desteklerinin tutarı 45 milyar lirayı buldu"

Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Avrupa başta olmak üzere pek çok yerde salgının yeniden yükselişe geçmesinin işlerini zorlaştırdığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Talep cephesindeki daralmalara bağlı olarak herkes gibi bizim dış ticaretimiz de küresel gelişmelerden etkileniyor. Her şeye rağmen yatırım, istihdam ve üretimi sürdürmek için tedbirlerimizi almaya, hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Salgının ülkemizde görülmeye başladığı günden itibaren tüm vatandaşlarımızla birlikte esnafımızın, tüccarımızın, iş insanlarımızın yanında olduk. Sosyal Koruma Kalkanı başlığı altında verdiğimiz karşılıksız nakit desteklerinin tutarı 45 milyar lirayı buldu. Ayrıca istihdam ve üretimi desteklemek için kredi imkanlarını genişletmeye yönelik pek çok paketi hayata geçirdik. Türkiye'de gerçekten çalışmak, üretmek, işini sürdürmek veya büyütmek isteyip de devletten beklediği desteği alamadığını söyleyen hiç kimse yoktur. Bazılarının bu destekleri amacına uygun şekilde kullanmayarak farklı yollara yönelmiş olmaları bizim iyi niyetle üzerimize düşeni yaptığımız gerçeğini değiştirmiyor. Biz dün olduğu gibi bugün de yine samimiyetle esnafımıza ve tüccarlarımıza destek olmayı sürdürüyoruz."

Erdoğan, ülke ve millet olarak bölgesel ve küresel siyasi, ekonomik, insani krizle aynı anda mücadele verdiklerinin inkarı mümkün olmayan bir gerçek olduğunu söyledi. 

Kendilerine ve dostlarına huzurlu bir gelecek inşa etmek için fedakarca gayret gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, bu samimi çabalara her devletten ve her kesimden destek beklerken haksız ve saplantılı ithamlara maruz kalabildiklerini ifade etti. 

"Hiç kimsenin hakkımızı yemesine müsaade etmeyiz." 

Erdoğan, son dönemde Amerika ve Avrupa'dan Türkiye'ye yönelik yaptırım söylemlerinin artmasının ve süreçlerinin hareketlenmiş olmasının üzüntü verici olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Halbuki Türkiye Avrupa Birliği'nden yaptırım değil yıllardır geciktirdiği tam üyelik sözünü yerine getirmesini beklemektir. Aynı şekilde NATO müttefikimiz Amerika'dan da yaptırım değil terör örgütlerine ve bölgemizle ilgili hesabı olan güçlere karşı verdiğimiz mücadelede destek bekliyoruz. Biz ne komşularıyla ne de başka herhangi bir devletle gerilim, hele çatışma peşinde koşan bir ülke asla değiliz. Kendimizle birlikte tüm bölgemizin ve dünyanın huzuru, refahı, esenliği için mücadele ediyoruz. Ama bu durum ülke ve millet olarak hakkımızın, hukukumuzun, egemenliğimizin çiğnenmesi karşısında sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor. Kimsenin hakkına el uzatmadığımız gibi hiç kimsenin de hakkımızı yemesine müsaade etmeyiz." 

Bu çerçevede Libya'dan Doğu Akdeniz'e, Suriye'den Kafkasya'ya uzanan geniş bir coğrafyada çok boyutlu çalışmalar içinde olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu gayreti kendi çıkarlarımızı korumanın yanında gözünü ve gönlünü ülkemize çevirmiş milyonlarca kardeşimizin hukukunu savunmak için de gösteriyoruz. Nerede bir haksızlık, hukuksuzluk veya zulüm varsa tepkimizi ortaya koyarak adaletin tesisi için çaba harcıyoruz. Nasıl bir asır önce Kurtuluş Savaşımız ezilenlere ilham kaynağı olmuşsa ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesi bugün de mazlum ve mağdurlara umut veriyor. Ay yıldızlı al bayrağımız Gazze'den Arakan'a, Balkanlar'dan Karabağ'a kadar dünyanın dört bir köşesinde özgürlük, adalet ve hukuk mücadelesini temsil ediyor." 

Dağlık Karabağ'da yaşananların Türkiye'nin bu kararlı duruşunun ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade eden Erdoğan, "Türkiye tıpkı bir asır önce Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusunun yaptığı gibi tarihi bir dönüm noktasında Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında yer almıştır." diye konuştu.

Erdoğan, Kafkas İslam Ordusunu Bakü'ye 18 kilometre mesafedeki Güzdek'te karşılayan Azerbaycan Milli Marşı'nın yazarı Ahmet Cevad'ın duygularını ifade ettiği, "Dağa, taşa, sancağını öptürüp duman gibi bu dağları bürüdün, denizlere selam resmi yaptırıp, göklerdeki bulut gibi yürüdün, yürü, yürü batan günün izine, gülümseyir doğan güneş yüzüne. Gardaşlığın fermanına baş eğip, mazlumların imdadına yetiştin, karanlıkta iman sana yol açtı, sen o yoldan muradına yetiştin, yürü, yürü batan günün izine, gülümseyir doğan güneş yüzüne." dizelerini aktardı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet, Türkiye ve Azerbaycan bu hissiyatla bir kez daha öz kardeş olarak kucaklaşmış, maziden atiye uzanan yepyeni bir köprü inşa etmiştir. Azerbaycanlı kardeşlerimiz ülkemizin de desteği ile 44 gün süren vatan muharebesini hamdolsun şerefli bir zaferle taçlandırmıştır. 30 yıldır işgal altında tutulan Azerbaycan toprakları kurtarılmış, Dağlık Karabağ'ın vatan hasreti son bulmuştur. Her anı kahramanlıklarla dolu 44 günlük bir savaşın ardından kazanılan zafer askeri, diplomatik ve siyasi açıdan çok büyük anlamlar taşıyor. Karabağ artık donmuş bir ihtilafı değil, hakkın batıla galip gelmesi sonucunda kazanılmış şanlı bir zaferi ifade ediyor." şeklinde konuştu. 

"Kafkasya'da yeni bir dönemin kapıları aralanmıştır"

Şehitlerin fedakarlıklarının remzi olan Azerbaycan bayrağının 30 yıllık aranın ardından Karabağ'da artık gururla dalgalandığını söyleyen Erdoğan, "Laçın'dan Şuşa'ya, Fuzuli'den Kelbecer'e tüm Karabağ semalarını hamdolsun artık Ezan-ı Muhammediler süslüyor. Dağlık Karabağ'ın kurtuluşuyla Kafkasya'da yeni bir dönemin kapıları aralanmıştır. İnşallah bundan sonra bölgede merkezinde çatışma yerine barışın, gerilim yerine iş birliğinin, husumet yerine iyi komşuluk ilişkilerinin olduğu yeni bir statüko kurulacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in davetine icabetle gerçekleştirdikleri Azerbaycan ziyaretinin bu bakımdan çok önemli mesajlar içerdiğini dile getiren Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Azatlık Meydanı'nda yapılan zafer törenlerinde merhum Haydar Aliyev'in 'tek millet, iki devlet' şiarının ete kemiğe büründüğünü hep birlikte yeniden gördük. Bakü sokaklarında ellerinde, arabalarında, binalarında, balkonlarında Türkiye ve Azerbaycan bayrakları taşıyan Azerbaycanlı kardeşlerimizin coşkusuna biz de heyetimizle birlikte ortak olduk. Vatan muharebesi sırasında şehit düşen 2 bin 783 kahraman Azerbaycan askerini ve 100 sivil kardeşimizi rahmetle yad ettik. Böylece Türkiye ve Azerbaycan'ın tasada ve sevinçte tek yürek, tek bilek olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdik." 

Ziyaret sırasında yaptıkları görüşmelerde Karabağ konusunda uluslararası alanda ve diğer ülkeler nezdinde izleyecekleri yol haritasını ele aldıklarına değinen Erdoğan, "Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı topraklarında yeniden imar ve çeşitli kalkınma projelerini değerlendirdik. Vatandaşlarımıza kimlikle seyahat imkanı tanıyan protokolün yanı sıra medya ve yatırım alanlarında çeşitli anlaşmaların imzalanmasına şahitlik ettik. Artık pasaport yok, kimlikle rahatlıkla Azerbaycan'a, Azerbaycan'dan Türkiye'ye gidip gelebileceğiz. Yapılan anlaşmaların savunma ve altyapı başta olmak üzere her alanda iş birliğimizi daha da derinleştireceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e nazik daveti ve misafirperverliği için selam ve sevgilerini ileten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Vatan, bayrak ve ezan uğruna canlarını feda eden Azerbaycan ordusunun kahraman neferlerine Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Kazanılan zafer dolayısıyla şahsım ve milletim adına bir kez daha Azerbaycan Türklerini tebrik ediyorum. Özellikle bölge ülkelerini bu zaferden rahatsızlık duymak yerine 30 yıllık bir işgalin sona erdirilmiş olmasının mutluluğunu Azerbaycanlı kardeşlerimizle paylaşmaya davet ediyoruz. Rabbime hem bizlere böyle bir zaferi yaşattığı hem de burası çok önemli, Boraltan faciasında tek Parti CHP'sinin tarihimize sürdüğü utanç lekesini temizleme imkanı bahşettiği için hamdediyorum. Ezeli ve ebedi kardeşliğimizi çekemeyenlere inat Türkiye ve Türk milleti olarak her türlü sıkıntısında can Azerbaycan'ın yanında durmaya devam edeceğiz."

Erdoğan, Milli Uzay Programı'na ilişkin, "Ülkemizin bayrağını uzayda çok daha güçlü şekilde dalgalandıracağımız günler çok yakındır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük fedakarlığıyla uygulanan kısıtlamaların ve tedbirlerin olumlu etkilerinin görülmeye başladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüzde 18'den yüzde 8'e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını 1 Haziran'a kadar yüzde 8 olarak uygulamaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, Kovid-19 verilerine ilişkin, istatistiklerle ilgili yöntem değişikliklerinin uluslararası uygulamalar çerçevesinde yapıldığını söyledi. 

Erdoğan, "Yıl sonuna kadar yüzde 20'den 10'a indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranının uygulama süresini 1 Haziran'a kadar uzatıyoruz." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Hibe şeklinde vereceğimiz doğrudan esnaf destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi, pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, pastaneci, kadın ve erkek kuaförü, pansiyon, yurt, kreş, düğün salonu işletmecisi gibi kesimler faydalanacaktır. Konaklamadan yeme içmeye, yolcu taşımacılığından bakım onarıma birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin süresini 1 Haziran'a kadar uzattık. İş yeri kira olan esnafımıza üç ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediyelere mülkiyet veya tasarruflarında bulunan taşınmazların, irtifak hakkı, kiralama ve benzeri kullanımından kaynaklanan bedellere indirim veya erteleme kararı alabilme imkanı sağladık." dedi.

Erdoğan, sokağa çıkma sınırlamasının 31 Aralık Perşembe saat 21.00'den 4 Ocak Pazartesi saat 05.00'e kadar kesintisiz uygulanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri, maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır." diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malülü/meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacak." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

"Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişiyi bulan kesime, 3 ay süreyle ayda 1000 lira destek ödemesi yapacağız. Ayda 1 milyar 240 milyon liradan toplamda 3 milyar 718 milyon liralık desteği esnafımıza sunmuş oluyoruz. Hazine taşınmazları üzerindeki turizm tesisleri ile deniz turizmi tesislerinin kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma ve hasılat payları ile ecrimisillerin ödeme sürelerini başvuru şartı aramaksızın 1 yıl erteliyoruz." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Elde edilen kazanımları güçlendirmek için sokağa çıkma sınırlaması 31 Aralık Perşembe saat 21.00'den 4 Ocak saat 05.00'e kadar kesintisiz uygulanacaktır. Sağlıkçılarımıza ve diğer çalışanlarımıza destek olmak amacıyla kamuya ait okul öncesi kurumları, ana sınıfları hariç faaliyetlerini sürdürebilecektir. Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malullüğü veya meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacaktır. Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri, maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır. Sağlık Bakanımız ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımızı bu hususun süratle neticelendirilmesi hususunda görevlendirdim."

Haber Ara