Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-01 01:02:19

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı'na atılan iftiraların, gayrimeşru operasyonun, bir yerde ajanlık ve casusluk faaliyeti olduğunu belirterek, "Bu casusluk faaliyetinin içine bu gazete de girmiştir. Orada rakamlar falan veriliyor. Bu rakamların kaynağı nedir? Kimden aldın sen bu rakamları? Paralel Yapı'dan. Bunlarla ilgili avukatıma talimatı verdim, davayı anında açtım. Bu birileri adına algı operasyonudur" dedi.

TRT 1'deki "Cumhurbaşkanı Özel Yayını" programında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, 17-25 Aralık öncesi ile sonrasında, bazı siyasetçilerin Paralel Devlet Yapılanması'yla ilgili söylemlerinin değiştiğini belirterek, "Bu ülkede siyasetin çivisi ne yazık ki bu tür siyasetçiler sayesinde çıkmış" diye konuştu.

Siyasetçinin dürüst olması, yalanla arasının olmaması gerektiğine inandığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunu böyle yalanla, hakaretle vesaireyle sürdürmeyecek. Bakıyorum ben şimdi anamuhalefetin başındaki kişi, yalanın üstüne yalanlar koyuyor. Paralel ile ilgili. Sen bir defa bu partinin başına kendi genel başkanını adeta ipe götürecek bir kasetle geldin. Ortada. Bu yayın acımasızca, edepsizce, hayasızca yapılıyordu. Ben bunları asla telaffuz etmezken, kendileri maalesef 'aday olmayacağım' demesine rağmen, ertesi gündü veya 2 gün sonraydı, biliyorsunuz aday oldu. Şimdi bu dürüstlük mü? Doğruluk mu? Sen genel başkanının altından koltuğu çekip alıyorsun.

Benzer bir operasyon MHP'de de bazı isimler için yapıldı. Bir fırsatçılık yağmasıdır yürüdü. Tasfiye etmeleri gerekenleri onunla tasfiye ettiler. Bunlar apaçık ortada. Şimdi onlarla iş tuttular. Beraber yürüyorlar."

- "Hakikatler hakim olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her türlü yalan, iftiranın devam ettiğini, bir yere kadar böyle gittikten sonra hakikatlerin hakim olacağını anlattı.

"Aynı şeyin bölücü terör örgütünün arkasında olduğu siyasi part için de geçerli" olduğunu aktaran Erdoğan, "Bunların bir araya gelmesi hayatta mümkün mü? Tek ortak paydaları var; hükümete karşı olmak. İki; Cumhurbaşkanına karşı olmak. Bu karşılık varsa birleşmelerine yetiyor. Onun dışında manevi değerler, uluhiyet, rubuviyyet filan falan bu tür şeyler önemli değil. Her şey meşru. Böyle bir yapı var ortada" görüşünü dile getirdi.

- "Davayı anında açtım"

MİT tırlarına yönelik operasyon ve bir gazetenin yayınladığı haberle ilgili soru üzerine Erdoğan, "Bu Bayırbucak Türkmenleriyle alakalı bir konu. Bu haberde geçen şeyler hilaf-ı hakikat" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"İnsani yardımı, lojistik destek noktasında şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımız, Bayırbucak Türkmenleri'ne bu desteği vermektedir. Milli İstihbarat Teşkilatı'na atılan bu iftiralar, yapılan gayrimeşru operasyon, bir yerde bu ajanlık ve casusluk faaliyetidir. Bu casusluk faaliyetinin içine bu gazete de girmiştir. Orada rakamlar falan veriliyor. Bu rakamların kaynağı nedir? Kimden aldın sen bu rakamları? Paralel Yapı'dan. Bunlarla ilgili avukatıma talimatı verdim, davayı anında açtım. Bu birileri adına algı operasyonudur. Neresi adına? Üst akıl böyle bir talimat veriyor."

Türkiye'nin bazı terör örgütlerine destek verdiğinin öne sürüldüğünü anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bayırbucak Türkmenlerine de herhangi bir desteğimizin olmadığından bahsediyorlar. Bayırbucak Türkmenleriyle defaatle benim yaptığım toplantılar var. O zaman Ahmet Bey Dışişleri Bakanı. Ahmet Bey'in yaptığı toplantılar var. Biz bunları yaptık, yarın da yapacağız. Biz kalkıp da zalim Esed'in eline bunları bırakamayız ki. Aynı şekilde diyelim ki; terör örgütüyle bunları karşı karşıya düşmeleri halinde yalnız bırakamayız ki. Elimizden gelen desteği verdik, vermeye devam edeceğiz. Şu anda da zaten desteğimiz devam ediyor.

Ben davamı da açtım. Bunların bütün derdi Tükiye'nin imajına gölge düşürmek. Bu haberi özel haber olarak yapan kişi de öyle zannediyorum ki bunun bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu."

- "Taviz vermemiz söz konusu değil"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelenin nasıl sürdürüleceğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Attığımız adımların hepsi hukuk çerçevesi içinde yürüyor. Tutuklananlar zaten tutuklandılar, içerideler. Bunların savcılık, iddianamelerini vesaire hazırlıyor. İddianameleri bittikten sonra da yargı devam edecek. Fakat 8 Haziran itibarıyla çıkacak tablo ve bu tabloyla beraber de hükümet aynı hükümet olursa, bu işte bir kararlılığı var. Hükümet ne yapacak? Bu geldiği noktadan itibaren devam edecek. Ben de Cumhurbaşkanı olarak zaten o konuda aynı kararlılığın içindeyim ve bu süreci devam ettireceğiz. Burada taviz vermemiz söz konusu değil."

- "Seçim sonrası yapılacak olanlar var"

KPSS ile ilgili soruşturmada 30'a yakın tutuklama yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yurtdışına kaçanlar var. Bunların imamları mimamları hepsi kaçıyor zaten. İçeride zannediyorum müezzinler bıraktılar, diğerleri gidiyor. Hepsinin de farklı şu anda sığındıkları yerler var. Bundan sonraki sürecin içinde bu kaçış arkada bir dağınıklığı meydana getirecek. Onlar artık işin başında değiller. Hükümet olarak da şu anda seçim öncesi yapılanlar, seçim sonrası yapılacak olanlar var. Bu türde hükümetin atacağı adımların farkındayım, bilincindeyim. Ama şu an seçim atmosferi içinde bu tür adımları atmadılar, ben bunun inancındayım."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelenin Milli Güvenlik Belgesi'ne girmesiyle ilgili soru üzerine, "Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altındaki illegal örgütler" ifadesinin bir istikamet çizdiğini belirtti.

Bunun bir çerçeve olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu çerçeve içinde de bu adım atılacak ve yolumuza hep birlikte devam edeceğiz" dedi.

- Bank Asya olayı

"Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından Bank Asya'ya el konulması, yabancı yatırımcıları etkiler mi?" sorusuna Erdoğan, "O çok hayali bir şey. Bu bankanın şu anda Türk finans sektöründe ağırlıklı bir yeri yok. Yüzde 1 civarında filandır. Zaten şu anda finans sektöründe katılım bankacılığının toplamı yüzde 5-6" karşılığını verdi.

Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank'ın katılım bankacılığına girmesi halinde Türkiye'de katılım bankalarının finans sektöründeki payının yüzde 25'lere çıkabileceğini belirten Erdoğan, "Artık İslam dünyasında özellikle sermaye böyle bir güvenilir merkez yer arıyor. Londra bu işin merkezi olsun da İstanbul niye olmasın? İstanbul bu iş için çok daha biçilmiş kaftan. Ama biz o algıyı meydana getiremedik" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Katılım Bankası'nın açılışıyla bu alandaki umutlarının arttığını, onu Halkbank ve Vakıfbank'ın kuracağı katılım bankalarının takip edeceğini kaydetti.

Erdoğan, seçim mitinglerinde "genel bir heyecansızlık ve rehavet gördüğü" şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine, bu görüşün gittiği yerlerde siyasetin içindeki arkadaşlarının aktardığı bilgi olduğunu söyledi.

Muhalefetin henüz pek hareketli olmadığını, hareketli gibi görünenin de tehditte bulunduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bol bol tehditler. İşte Siirt'te olan olayı gördünüz. Üç tane oradaki hanımefendiye saldırıyorlar. Hani siz barıştan yanaydınız? Aynı şekilde yine Siirt'te bir muhtarı öldürmeleri. Hakkari'de havaalanı açılışını yaptık, o gün kepenkler indirildi, yakıldı, yıkıldı, iki kişiyi de yine aynı şekilde öldürdüler. Bütün bunlarla beraber korku salıyorlar. Diyarbakır hele şu anda ciddi manada bir tedirginliğin altında. Van'da musluklardan kanın akıtılması olayı, alttaki seçtikleri ifadeler... Bunların hareket alanı bu. Yoksa kalkıp da dürüst, samimi olarak sandıklara gidelim, herkes tercihini demokratik ortam içinde yapsın. Böyle bir dertleri yok. Fakat şimdi son haftaya girildiği için hareketlenme olacaktır."

- "Meydanların dili farklıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "rehavet" ifadesinin farklı yorumlandığını belirterek, "Meydanların dili farklıdır. Meydanların diliyle sohbet ede ede hamdolsun buralara geldik. Ama onlar biliyorsunuz 14 parti birleştiler. 14 parti birleşerek aldıkları netice ortada. Biz 14 partiyle gelmedik. Biz milletimizle geldik, böyle bir noktadayız" diye konuştu.

Olayın meydanlarda bitmediğini dile getiren Erdoğan, meydanların coşku, bu işin festivali ve şöleni olduğuna dikkati çekti.

Kararsızların düşündürücü olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bana en son geldiğinde yüzde 14'tü kararsızlar. Şimdi o kararsızlar bu hafta daha da düşmüştür, düşecektir. Yönlendiği istikamet neyse artık makası açar hale getirecektir diye düşünüyorum. Ülkem istikrardan ve güven ortamından kopmasın temennisindeyim. İstikrara ve güvene çok ihtiyacımız var, istikrar ve güven zedelenirse, milletim kaybeder, ülkem kaybeder diye düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sahaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Saha size ne söylüyor?" şeklindeki soruya "İşte onu söylemekte hür değilim. Bu noktada tarafsızım. Ama meydanlarda milletin tarafındayım" yanıtını verdi.

"Hizmet gerektir ama yeterli değildir" ifadesini kullanan Erdoğan, "Hizmet yaparsın ama halkın gönlünü kazanamazsın. Orada seçimi kaybetmeye mahkumsun. Hizmet yapmazsın ama halkın gönlünü kazanırsın, seçimi kazanma imkanını yakalarsın. Çok enteresan bir şeydir" diye konuştu.

(sürecek)

Haber Ara