Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Cuma hutbesinde birlik beraberlik çağrısı

Diyanet İşleri Başkanlığı, son günlerde yaşanan saldırılardan sonra Cuma hutbesinde birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-24 14:06:01

Cuma hutbesinde birlik beraberlik çağrısı

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, son zamanlarda ülkede yaşanan ve herkesi derinden yaralayan elem verici hadiselerin yaşandığı vurgulanan hutbe şöyle:

"Menfur saldırılarda pek çok masum kardeşimiz hayatını katbetti. Saldırılarda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Bizler bir insanı yaşatmanın bütün insanlığa can vermek olduğunu bildiren, insanları yok etmekle değil, yaşatmakla mükellef kılan bir dinin müntesipleriyiz. Bizler, masum bir insanın canına kıymanın bütün insanlığı öldürmeye eşdeğer olduğunu duyuran İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sas)'ın ümmetiyiz. İnandığımız bütün değerler bize gösteriyor ki hiçbir dünyevi hırs, çıkar ve ideoloji, bir insanı yaşatmaktan daha değerli olamaz. Alemlerin rahmet kaynağı Efendimiz (s.a.s.), asabiyet ve cehaletin, bağnazlığın, kör taassubun zincirlerini kırarak; dilleri, renkleri, gelenek ve görenekleri farklı olmasına rağmen ‘iyilik ve takvada yardımlaşan'lardan bütün insanlığa örnek bir kardeşlik toplumu inşa etti. Müslümanlar olarak, Allah Resulü'nden devraldığımız bu kardeşlik mirasını yüzyıllarca yaşattık. Asırlarca yeryüzünün muhtelif coğrafyalarında bu kardeşlik anlayışını diri tutarak bu günlere geldik. Dünyevi çıkarların, güç mücadelelerinin, Kutlu Nebi'nin, ardında bıraktığı bu örnek toplumu zedelemesine fırsat tanımadık. Etnik, siyasi, mezhep ve meşrep farklılığı bir ayrılık ve fitne unsuru değil önemli bir zenginlik kaynağı oldu. Dün olduğu gibi bugün de nice mazlum, mağdur ve masum milletlerin, coğrafyaların ümidi olduk. Yaşanan müessif hadiseler sebebiyle, kardeşlik duygularımızın ve gönüllerimizin onulmaz yaralar almasına izin vermemeliyiz. Yüzlerce yıldır gönülleri bir, zihinleri bir, gayeleri bir kardeşlerin arasına ayrılık-gayrılık tohumları atılmasına asla müsaade etmemeliyiz. Birbirine ülfet, muhabbet, samimiyet, ünsiyet beslemesi gereken gönüller, hırs, menfaat, bencillik, kin ve intikam ateşiyle kavrulmamalıdır. Yüreklerimizi dağlayacak, birlik ve dirliğimizi bozacak fitne ve fesat ateşleri körüklenmemelidir."

Haber Ara