Dolar

32,5770

Euro

34,9051

Altın

2.439,54

Bist

9.645,02

Cioran: Zarar vermek için yazarız, hayatımda ne okuduysam rahatım bozulsun diye...

1990'da yazmayı aniden bırakma sebebini “Tanrı’ya ve evrene verip veriştirmekten bıktım” diyerek açıklayan Rumen felsefeci, denemeci yazar Emil Cioran, arkasında birkaç cümle bırakacağını düşünen yazarlardandı. Öyle olmadı; yazmaya ve okumaya hevesli birçok insan kitaplarını okudu, okuyor. Yazmak hususunda bazılarına 'aykırı' gelebilecek, ilginç düşüncelere sahip Cioran... İşte yazarın yazmak ve hayat hakkında paylaştığı duygu ve düşünceleri...

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-03-27 13:54:52

Cioran: Zarar vermek için yazarız, hayatımda ne okuduysam rahatım bozulsun diye...

“Yazmak, hayat memat meselesidir. İnsan varoluşu, özünde sonsuz bir çaresizlik ve umutsuzluktur. Yazmak ise şeyleri daha katlanılır kılar. Yazmasaydım, bir suikastçı olabilirdim...” diyor Cioran.

Henüz 23 yaşındayken ilk kitabı ‘Umutsuzluğun Doruklarında'yı (1934) sadece birkaç haftada uykusuzluktan kıvranarak yazdığını söyler. Rumence ve Fransızca yayınlanan kitapta, Cioran'ın şöyle bir ifadesi geçer:

“Uykusuz gecelerimin sebep olduğu içsel sıkıntının [cafard] orta yeri dışında yazabildiğim an olmamıştır. Yedi yıl boyunca zar zor uyudum. Bu iç sıkıntısına ihtiyaç duyuyorum hatta bugün bile yazmaya başlamadan önce [hüzünlü] bir Macar Çigan müziği takarım.”

“Zarar vermek için yazarız, hayatımda ne okuduysam rahatım bozulsun diye”

cioran vid roportaj yazma ugrasi

Cioran, 1973'te Christian Bussy ile bir röportajında şöyle konuşmuştu:

“Bana kalırsa zaten zarar vermek için yazarız. Kelimenin yüce anlamıyla kullanıyorum. Rahatları bozmak için yazarız. Şahsen hayatımda ne okudumsa rahatım bozulsun diye okudum. Bana bir şekilde eziyet çektirmeyen yazar ilgimi çekmez. Birinin size acı çektirmesi lazım. Yoksa kalkıp da yazdığını okumanın bir alemi yoktur. Esasında, bu sorumluluk meselesi üzerine bir yanıt vereyim. Şunu farkettim ki, okurlarımın çoğu, birkaç okurum var yani zavallı, acınası, mutsuz kimseler. Hatta birçoğu nevrozlu kimseler. Hal böyle olunca yazdıklarımın bazılarını okumak onlar için bir tür kurtuluş gibi bir şey oldu. Bu sorumluluk meselesinin olumsuz diyebileceğimiz sonuçları iç ortaya çıkmadı ve çıkmaz da. Elbette kitaplarımı herkes okusa belki de aynı hislere kapılmazdım. Ama öyle olsaydı bile sonuçta hayat böyledir, berbat bir şeydir.”

‘Kötülüğü konuşmaktan kaçınanları anlamıyorum'

cioranoir

“Hayatı ne diye allayıp pullarlar, kötülük meselesinden ne diye kaçınırlar anlamıyorum. Hakiki bir meseledir, oldum olası sorulan bir sorudur. Tekvin, ilkin kötülük meselesini ele alır. Bu meseleyi iyi hislerle gün yüzüne çıkaramayız ya, gaddar olmayı göze almalıyız değil mi? Bilhassa teorik açıdan, bu anlamda bir tür entelektüel gaddarlık yaptımı kabul ediyorum. Ama başka türlü de kötülük meselesinden bahsedemeyiz ki.”(Çeviri: Ümit Gurbanov)

Haber Ara