Dolar

32,6273

Euro

34,7472

Altın

2.502,93

Bist

9.524,59

CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı:

'Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak sosyal demokrat bir parti olarak idam cezasına karşıyız'- 'Biz gizli saklı bir görüşme yapmadık, Uluslararası Para Fonu kendi müktesebatı çerçevesinde sadece iktidarla değil, gittiği ülkede muhalefetle de görüşmek durumundadır. Bu IMF'nin kuralları içinde vardır'- 'Bu ülkede, kafa kesenlere layık görülen hukuk, saraya muhalefet edenlere layık görülmüyor am

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-07 19:04:27

CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı:
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak sosyal demokrat bir parti olarak idam cezasına karşıyız." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı.

Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Faik Öztrak, dün İdlib'de şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Serdar Aslan'a Allah'tan rahmet, ailesine sabır diledi.

İçinde bulunulan haftanın, millet ve CHP için önemli günlerin yıl dönümlerini barındırdığını ifade eden Öztrak, Kurtuluş Savaşı'nın kaderini belirleyen Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin 30 Ağustos 1922 günü zaferle sonuçlandığını, 1 Eylül 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" emrini verdiğini hatırlattı.

Öztrak, 9 Eylül'de İzmir'in düşman işgalinden kurtarıldığını hatırlatarak, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü kutladı.

9 Eylül'ün CHP için ayrı bir önemi daha olduğunun altını çizen Öztrak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Kurtuluş Savaşı'nı örgütleyen ve yürüten Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin devamı olarak, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 97 yıl önce, 9 Eylül 1923'te kurulduğunu söyledi.

Kurulduğu ilk günden itibaren de Cumhuriyetin aydınlanma ve ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma mücadelesinin öncüsü olduğuna değinen Öztrak, CHP'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinde de var olmayı sürdüreceğini kaydetti.

İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren, Türkiye'nin son iki yılda hem demokraside hem de ekonomide hızla gerilediğini savunan Öztrak, her gün yeni bir antidemokratik karar veya eylemle karşılaşıldığını ileri sürdü.

Ortada doğru dürüst bir yasal gerekçe olmadan Oda TV internet sitesinin kapatıldığını aktaran Öztrak, şöyle konuştu:

"Sarayın emrindeki RTÜK, Diyanet İşleri'ni ve Erdoğan'ı eleştiren Tele 1'in ekranını karartırken ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Atamızın kabrine hakaret eden müptezel kanala adeta ödül gibi idari para cezası vererek işi geçiştiriyor. Saray efradıyla ilgili haberlere önce erişim engeli getiriliyor bu da yetmiyor, erişim engeli haberine de erişim engeli getiriliyor.

Müyesser Yıldız, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel gibi gazeteciler haksız yere, somut bir delil olmadan, iddianame olmadan zindanlara atılarak, yargı eliyle terbiye edilmek isteniyor ama diğer tarafta kafa kesen IŞİD terör örgütünün Türkiye Emiri olduğu söylenen bir şahıs, 'somut delil yok' denilerek 10 defa serbest bırakılıyor. Bu ülkede, kafa kesenlere layık görülen hukuk, saraya muhalefet edenlere layık görülmüyor ama zalim zulmüyle beraber zevalini de hızlandırıyor."

Faik Öztrak, son iki yılda Türkiye'nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde gerilediğini, dünyadaki 128 ülke içinde Türkiye'nin, hukukun üstünlüğü konusunda 107'nci sırada olduğunu belirtti.

- "İlk 10 ekonomi hedefi sarayın gündeminden düştü"

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanuna göre, Türkiye'de bütçe sürecinin her yıl Orta Vadeli Program'ın yayınlanmasıyla başladığını aktaran Öztrak, Kanun'un 16'ncı maddesine göre, Orta Vadeli Programın, en geç eylül ayının ilk haftasının sonuna kadar yayımlandığını söyledi.

Orta Vadeli Program'dan haber olmadığını ifade eden Öztrak, Orta Vadeli Programın nerede ve ne zaman yayımlanacağını sordu.

Son iki yılda ekonominin tepe taklak gittiğini, bir yanda işsizlik diğer yanda hayat pahalılığının, vatandaşları ezip geçtiğini savunan Öztrak, Türkiye'nin dünyada en yüksek enflasyona sahip ülkeler liginde ilk 20'de olduğunu dile getirdi.

Milletin salgında perişan olduğunu, kısa çalışma, ücretsiz izinlerle emekçilerin maaşlarının kuşa döndürüldüğünü öne süren Öztrak, insanların açlık sınırının yarısı kadar bir parayla hayata tutunmaya çalıştığını anlattı.

Faik Öztrak, işsiz sayısının 10,5 milyonu aştığını, 5 milyonu aşkın vatandaşın çalışıyor göründüğünü ama iş başında bulunmadığına dikkati çekti.

Öztrak, "Öyle anlaşılıyor ki ilk 10 ekonomi hedefi sarayın gündeminden düştü. Sarayın kibirli adamı hafta sonu yeni bir hedef koydu. Şimdi '10 büyük devletten biri olacağız' demeye başladı. Millet çöp konteynerlerinden ekmek ararken, bunların saraylarındaki tek bir musluğun fiyatı, dört asgari ücrete bedelken ne 10 büyük ekonomiden biri oluruz ne de 10 büyük devletten biri." diye konuştu.

- "Türkiye bölgesinde bir başına kaldı"

Dış politika, milli savunma, milli eğitim gibi milli ve partiler üstü olması gereken konularda dahi işlerin "şahsım hükümetinin" keyfine göre yürütüldüğünü iddia eden Öztrak, Türkiye'nin, bölgesinde bir başına kaldığını, en haklı davalarını bile dünyaya anlatmakta sıkıntı çektiğini ifade etti.

İnsanların işsiz, aç, yorgun ve umutsuz olduğunu belirten Öztrak, devlette liyakatın kalmadığını, protokolde çocuk tacizcisi din bezirganlarının yer aldığını iddia etti.

Öztrak, "Kamuya atamalarda liyakat değil, bu tacizcilerin referansları geçerli oluyor. Ucube tek adam vesayet rejimiyle bırakın dünyada 10 büyük devlet arasına girmeyi ciddi devletler liginden de düşeceğiz." dedi.

Faik Öztrak, demokrasiyi katledenlerin, adaleti bitirenlerin, eğitimi ve ekonomiyi perişan edenlerin, ülkeyi dünyadaki 10 büyük devlet arasına sokma vaadinin "trajikomik" olduğunu ifade etti.

Bugün 23,5 milyar dolar IMF borcunun ödenmesi konusunda böbürlenildiğini savunan Öztrak, "O borcun yarısını alan da kendisi. IMF kapısını en son çalan Başbakan da kendisi ama her şeyden önemlisi, 23,5 milyar dolar borcu ödemekle övünüyor ama geldiğinde 129 milyar dolar olan Türkiye'nin dış borcunu, 431 milyar dolara çıkardığından bahsetmiyor." şeklinde konuştu.

- "Parmak sallayanlara, tehdit edenlere istedikleri her şeyi veriyorsunuz"

AB Konseyi Başkanının, Doğu Akdeniz'in ısındığı şu günlerde, Türkiye'ye karşı "havuç-sopa" yöntemine başvuracağını söylediğini aktaran Öztrak, "Yani istediklerini yaparsak havuç verecekler, ödüllendirecekler, yapmazsak sopayla cezalandıracak. Bu ne cüret. Sarayın ağzında 'Kimse Türkiye'ye parmak sallayamaz' lafları. Parmak sallayamaz da bunlar ne? Bu tehditler, Türkiye'ye parmak sallamak değil mi? Siz de bu parmak sallayanlara, tehdit edenlere, sopa gösterenlere istedikleri her şeyi veriyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

Salgında can kayıpları yeniden artınca, sorumluluğun yakar top olduğunu ve kimsenin bu topu elinde tutmak istemediğini söyleyen Öztrak, sorumluluğun vatandaşın üstüne yıkılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

Öztrak, "Vatandaşların düğününe 1 saat sınırı konuyor, yemek vermek yasak, açık içecek ikram etmek yasak deniyor. İstanbul'da 'sosyal mesafeyi hiçe sayarak kına yaptınız' diye 11 kişiye 35 bin lira ceza kesiliyor. Fakat AK Parti'nin milletvekili, devlet erkanının önünde hiçbir kural ve sınıra uymayarak 1500 kişilik düğün yapıyor. AK Parti milletvekilinin savunmasına ise 'özrü kabahatinden büyük mü' diyelim, kaş yapayım derken göz çıkarmış' mı diyelim bilemedik." ifadesini kullandı.

CHP Sözcüsü Öztrak, "Bu ülkede yasa, hukuk, ceza bir tek fakir, fukara millete mi işliyor? Sağlık Bakanı, bu konuda bir şey diyebilecek mi? Yoksa Erdoğan'ın Giresun mitinginde yaptığı gibi kör, sağır ve dilsiz rolünü mü oynayacak?" dedi.

- "Derhal pandemi hastanesi yapılmalı"

Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Hafta sonu Niğde-Ankara Otoyolu açıldı. Yola geçiş garantileri verildiği anlaşılıyor. Bu konuda görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, itirazlarının yatırıma olmadığını, yatırımın nasıl yapıldığına olduğunu ifade etti.

Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir kuruş harcamadan yapıyoruz' deyip milletin sırtına milyarlarca dolar, avro yükü yüklüyorlar. Yıllar boyu ödenecek döviz garantileri ile devasa milletimize faturalar çıkıyor. Şimdi Ankara-Niğde yolunun tüm bölümleri hizmete geçtiğinde yoldan geçmenin ücreti, 115 lira 50 kuruş olacakmış arabalar için. Bunu vatandaş nasıl ödeyecek? İşletme süresi yapım süresi ile birlikte yaklaşık 12 yıl olacak. 12 yıl boyunca bu paralar alınacak. Yani bu da aynen diğer kamu-özel işbirliği projeleri gibi Yavuz Selim Köprüsü gibi 'Deli Dumrul' köprüsü olacağa benziyor. Geçenden 2 akçe, geçmeyenden 1 akçe. Yola geçiş garantisi verildiğini Erdoğan'ın açılışta yaptığı konuşmadan anlıyoruz ama bu garantiler dövizle mi verildi, Türk lirasıyla mı verildi söylemedi. İnşallah bu yol da Kütahya'daki Zafer Havalimanı'na veya diğer köprü ve yollara benzemez."

"MHP lideri Devlet Bahçeli anayasal suçlar, terör, kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırı suçları için idam istedi. Bu konuda CHP'nin değerlendirmesi nedir? İdam cezasının Meclis gündemine gelmesi halinde CHP nasıl bir yol izleyecek?" sorusuna Öztrak, "Nasıl yol seçeceğimiz açık. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak sosyal demokrat bir parti olarak idam cezasına karşıyız ancak bu idam cezası meselesi ülkenin ne zaman başı sıkıntıya girse ekonomi ile ilgili ülkeyi yönetenler tarafından gündeme getiriliyor. Ben açıkça şunu söyleyeyim, bu ya gündemi değiştirme çabasıdır ya da FETÖ'nün yurt dışına kaçan örgüt elemanlarına örtülü af çıkarma çabasıdır." yanıtını verdi.

Ülkeye idam cezasının getirilmesi sonucunda yurt dışına kaçan FETÖ elemanlarının bu ülkeye "sizde idam cezası var" denilerek iade edilmemesi sonucunu doğuracağını belirten Öztrak, "İdam cezası getirmeyi düşüneceklerine Meclis'in önünde 'açım' diyerek kendini yakan vatandaşımızın durumunu düşünsünler, o meseleyi çözmeye çalışsınlar." ifadesini kullandı.

"Uşşaki şeyhinin 12 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunmasına yönelik her kesimden tepki var ama iktidar kanalından herhangi bir tepki gelmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusuna karşılık Öztrak, "Bu belki ülkemizde yaşanan önemli, en önemli olaylardan bir tanesi ama anlaşılan bu, AK Parti yöneticileri tarafından rutin olarak görülüyor herhalde ki onun için sesleri çıkmıyor. Merak ediyorum Recep Tayyip Erdoğan her konuda konuşur. Neden bu konuda konuşmuyor? Neden susuyor?" dedi.

"Atatürk'ün emri ile 1924 yılında Heybeliada da kurulan Türkiye'nin ilk pandemi hastanesi İslami Eğitim Merkezi kurmak amacıyla Diyanet'e verildi. Bu konudaki görüşleriniz nedir? sorusuna Öztrak, "Heybeliada'daki pandemi hastanesinin şu pandemi döneminde Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmesi şaka gibidir. Bence bunun arkasında olsa olsa şu olabilir, Diyanet İşleri'nin ve Diyanet Vakfı'nın çok fazla miktarda parası vardır. Bütçenin durumu da malumdur. Saray, bu hastaneyi Diyanet İşlerine vermek suretiyle onarsınlar istemektedir diye düşünüyorum. Onarttırıp derhal pandemi hastanesi yapmalıdır." yanıtını verdi.

- "Bizim kimseden gizlimiz saklımız olmaz"

"Berat Albayrak 'Kovid olmasaydı 40 milyar dolar turizm geliri olacaktı, cari açık değil cari fazla ile devam edecektik.' dedi. Bu açıklamayı nasıl değerlendiririz?" sorusunu Öztrak, "Gerçekten üzülüyorum. Ülkenin ekonomisini yöneten kimsenin bu tür analizler yapmasını şaşkınlıkla karşılıyorum. Pandemi olmasaydı 40 milyar dolar turizm geliri olsaydı diğer her şey aynı mı kalacaktı? Ekonomiye böyle mi bakılır?" diye yanıtladı.

"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 'IMF ile kapalı kapılar ardında pazarlığa tutuşanların bir daha Türkiye'yi eski günlerine geri döndürmesine asla izin vermeyeceğiz' ifadelerini kullandı. Bu konuyla ilgili görüşünüz ne olacak?" sorusuna Öztrak, şu cevabı verdi:

"Ben bir dönem bu ülkede Hazine Müsteşarlığı yaptım ve IMF ile görüşmeleri yürüttüm. Bu görüşmeleri yürütürken IMF kiminle görüşmek isterse ona izin verirdim ve onların yanında da bir Hazine memurunu gönderirdim ne konuştuklarına dair not tutturdum. Biz gizli saklı bir görüşme yapmadık, Uluslararası Para Fonu kendi müktesebatı çerçevesinde sadece iktidarla değil, gittiği ülkede muhalefetle de görüşmek durumundadır. Bu IMF'nin kuralları içinde vardır. Dolayısıyla IMF heyeti bize gelirken yanlarında bir tane Hazine memuru olması lazım ya bunu bilmiyorlar ya da komplo kuruyorlar.

Ayrıca otel odası falan değil, oteldeki bir toplantı salonunda herkesin gözü önünde bu toplantı yapılmıştır. Bizim kimseden gizlimiz saklımız olmaz. Biz iktidara gelmeden önce gençlerimizi IMF'ye, Dünya Bankasına gönderip 'hiç merak etmeyin sizin programınızı uygulayacağız' diyenlerden olmayız."

"İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'kadın cinayetleri için idamı getirsinler hemen imzalayayım.' açıklaması ile 'elbette Cumhurbaşkanlığı çok isterim' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Öztrak, "İdam meselesi tamamen ülkenin gündemini değiştirmeye dönük bir çabadır. Sayın Akşener'in söylediği bu sözler, eskiden söylenmiş olan sözlerdir. Bu sabah yapılan yayında bunları söylememiştir, farklı bir şey söylemiştir, gayet dikkatle dinledim. Cumhurbaşkanı olmayı istemek de her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hakkıdır. Bu memlekete hizmet etmek isteyen herkes Cumhurbaşkanı olmayı isteyebilir." değerlendirmesini yaptı.

- "Dijital ağırlıklı olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz"

"Muharrem İnce'nin Sivas mitingi ile ilgili MYK'da bir değerlendirme oldu mu? Genel Merkez Muharrem İnce'nin başlattığı bu hareketi ve mitingi nasıl değerlendiriyor? sorusuna Öztrak, bu konunun gündemlerinde olmadığını aktardı.

Partinizin hazırladığı Kürt meselesine ilişkin rapor vardı. Bu raporun hazırlık çalışmaları tamamlandı mı? sorusu üzerine Öztrak, "Geçen hafta neyin ne olduğunu bu raporla ilgili olarak söyledim, açıkladım. Yani gerçekten bu gündemi değiştirme çabasını dikkatle izliyoruz ve buna da izin vermek istemiyoruz. Tabii ki bu rapor hazırlanıyor, bu mesele gündeme geldiği zaman biz de görüşlerimizi açıklayacağız." dedi.

"CHP 9 Eylül'de 97'nci yılını kutlayacak ama Ankara'da vakalar oldukça arttı. Bu şartlarda yapılacak mı kutlama etkinlikleri? sorusuna Öztrak, "Düşündüğümüz formatta değil ama farklı bir formatta dijital ağırlıklı olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ahlatlıbel'deki etkinlik yerine belki televizyon kanallarında bir etkinlik yapacağız." yanıtını verdi.


Haber Ara