Dolar

32,5517

Euro

34,8924

Altın

2.430,93

Bist

9.645,02

CHP'nin Sinop mitingi

CHP'nin Sinop mitingi

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-01 17:32:33

CHP'nin Sinop mitingi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'O Ankara'daki beyler var ya, onlar sizden koptular. 2002'de oy verdiğiniz parti, bugün iktidarda değil. O parti ile bu parti arasında dünya kadar fark var" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, 7 Haziran'da yeni bir sürecin başlayacağını söyledi.

Sinop'tan iki milletvekili sözü isteyen Kılıçdaroğlu, '7 Haziran'da tavrımızı koyacağız. Demokrasiden yana mıyız? Baskından mı yanayız? Basın özgürlüğünden yana mıyız? Basın özgürlüğü üzerindeki baskıdan mı yanayız?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Sinop'un doğa harikası bir il olduğunu belirterek, "Yüzde 64'ü orman. Olağanüstü güzel bir doğası var. Getirdiler 'nükleer santrali buraya kuracağız' diyorlar. Sizden izin aldılar mı, Referandum yaptılar mı? Ama şunu düşündüler 'ne dersek diyelim, ne yaparsak yapalım, nasıl olsa Sinop'un oyları çantada keklik, bir milletvekili çıkarırız, idare ederiz' Buna izin verecek misiniz? Ben sizden bir değil, iki milletvekili istiyorum. İki milletvekili verin Sinoplu bakan sözünü de ben size veriyorum' ifadelerini kullandı.

-'Cennetin ortasına cehennemi kurdurtmayacağız'

Kılıçdaroğlu, bugün bir gazetenin manşetinde yer alan habere dikkati çekerek, şöyle devam etti:

'Uluslararası Enerji Ajansı Türkiye'deki nükleer santralle ilgili bir rapor düzenlemiş. 2014 yılında mahkeme raporu istiyor. Diyor ki; raporun bir örneğini gönderin mahkemeye. Hükümet cevap veriyor, o Ankara'da oturan beyler, 'Bu rapor gizli. Devletin güvenliği için bu rapor gitmez' Düşünün yabancıların bildiği bir rapor, bizim için sır. Niye bizim için sır? Yabancıların bildiği, başka ülkelerin bildiği bilgileri biz niye öğrenemeyeceğiz. Çünkü kendi kusurları, kabahatleri var orada. Kimse görmesin bu kusurları, kabahatleri. Sözüm söz, cennetin ortasına cehennemi kurdurtmayacağız ama bunun için sizin bize yetki vermeniz lazım. Yetki vereceksiniz, göreceksiniz sadece cennetin ortasına cehennemi kurdurtmayacağız sözüm söz bu ülkede dört yılda yoksulluğu bitireceğim."

Türkiye'de 17 milyon yoksulun bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, 'O Ankara'daki beyler var ya, onlar sizden koptular. 2002'de oy verdiğiniz parti, bugün iktidarda değil. O parti ile bu parti arasında dünya kadar fark var. 2002'de oy isterken, 'Biz yoksulluğu, yolsuzlukları bitireceğiz, yasakları kaldıracağız' diyorlardı ama şimdi gerçek ortaya çıktı. Altın kaplama klozetlere sahip oldular. Yoksulları unuttular bunlar" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bu sözler üzerine mitinge katılanların "yuh" çekmesi üzerine, "Yuh çekmeyin, sandığa gidin, demokratik yollardan tepkinizi gösterin. Ben bunu istiyorum" dedi.

- "Aranıza girmeye bile cesaret edemiyorlar"

"Onlar sizi unuttular, halkı unuttular, sizin aranıza girmeye bile cesaret edemiyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Herhangi bir caddeden rahat yürüyemiyorlar. Bir şey olduğu zaman hakaret sayıyorlar. Hiçbir eleştiriye tahammül edemiyorlar. Bu yanlıştır arkadaş, 'doğrusu şudur' dediğiniz zaman doğru derdest edip karakola götürüyorlar. Bunlar milletten koptular, milletin en temiz duygularını sömürdüler. O nedenle ben size birinci sınıf demokrasi vadediyorum. Sinop'tan Türkiye'deki 11 milyon emekliye sesleniyorum; 11 milyon emekliden 8 milyonu ayda bin liranın altında aylık alıyor."

Kılıçdaroğlu, emeklilerin hakkını miting meydanlarında, TBMM kürsüsünde, caddede, sokak ve tarlalarda her yerde kendisinin savunduğunu dile getirerek, refahı topluma ve tabana yayacağını söylediğini aktardı.

Emeklilere seslenerek, "Senin Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda torunlarından kaçmanı, saklanmanı istemiyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "Senin Kurban Bayramı'nda helalinden gidip bir kurban alıp kesmeni istiyorum ama onlar bana dönüp şunu söylüyorlar; bu parayı nereden bulacaksın. Kaçak sarayına, yandaşına para var. Her yere para var, emekliye gelince para yok. 11 milyon emekli kardeşim; madem ki sana gelince para yok, sen de diyeceksin ki 7 Haziran'da kusura bakma kardeşim benden de sana oy yok. Ben senin hakkını savunuyorum. sen de kendi hakkını savun" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, hükümetin devleti yönetemediğini iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birisi çıktı konuşuyor; 'Efendim hazineyi doldurduk paramız var. Kılıçdaroğlu gelip dağıtacak' Maliye Bakanı da 'Kasada para yok, nereye dağıtacak Kılıçdaroğlu' diyor. İkisi de yanlış. Bu ülke zengin ülkedir. Kaynakları olan bir ülkedir, hiç kimse endişe etmesin, size sözüm söz, 11 milyon emekliye sözüm söz, O kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve emekliye vereceğim. Asgari ücreti bin 500 lira yapacağız dedim. Ona da kıyameti koparıyorlar gidiyorlar işverenlere beni ihbar ediyorlar. İtiraz etmiyorlar, onlar da biliyorlar ki, bin 500 lira normal bir para. 949 lira asgari ücret o rakamı da benden öğrendiler. Dedim ya bunlar milletten koptular. Ben merak ediyorum bin 500 lira asgari ücret dediğim zaman çıktı konuştu Maliye Bakanı diyor ki 'Asgari ücreti bin 500 liraya çıkarmak işçi için zulümdür.' Lafa bakın. O beyefendi ayda 14 bin lira alıyor sen 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye bin 500 lira verince mi zulüm oluyor."

- "Yol yapmayan hükümet mi var?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, siyasetin halka hesap vermek ve halkın sorunlarını çözmek demek olduğunu dile getirerek, siyaseti zenginleşme, köşeyi dönme aracı olarak görmediğini kaydetti.

İktidarda olanların köşeyi döndüklerini savunan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamaladı:

'Çıkıyorlar oy istiyorlar. Hangi yüzle oy istiyorlar, vallahi merak ediyorum. 'Yol yaptık' diyorlar. Yol yapmayan hükümet mi var? 'Köprü yaptık' Köprü yapmayan hükümet mi var? Hangi dünyada, hangi ülkeye giderseniz gidin hükümetin görevi şudur; yoksulluk var mı, giderdin mi? Gideremedin. Sen görevini yapmamışsın kardeşim. Bu ülkede açlıktan çocuklar ölürken sen bin 100 odalı sarayda oturuyorsan görevini yapmıyorsun kardeşim. Altın kaplama klozette oturacaksın ben milletin iradesini temsil ediyorum diyeceksin. Sen önce milletin hangi halde olduğunu biliyor musun. Şimdi 'biz mağduruz' diyorlar. 'Ben kefeni giydim' diyor. Ya ne oldu, niye kefeni giydin, niye mağdursun? Uçak dedin aldın, gemi dedin aldın, yat dedin aldın, mercedesler dedin ki onlara göre çerez parası onu da aldın. Ne istiyorsan aldın, bir uçak yetmedi ikinci uçağı aldın. 'Ben mağdurum' diyor. Mağduriyet öyleyse bırak, biraz da millet mağdur olsun. Millet bir köşeyi dönsün."

Haber Ara