Dolar

32,5099

Euro

34,8270

Altın

2.490,85

Bist

9.537,90

CHP'nin Sakarya mitingi

CHP'nin Sakarya mitingi

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-29 22:20:51

CHP'nin Sakarya mitingi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın devleti yönetemediğini ileri sürerek, "Tek düşünceleri var. 'Cebimizi nasıl dolduracağız?' Benim de tek derdim var, 3 milyon 750 bin haneden hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her çocuk huzur içinde uyusun, her evde bereket, mutluluk olsun" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde, CHP iktidarında asgari ücretin bin 500 lira olacağını söyledi.

"Ankara'da oturan beylerden birisi, 'asgari ücreti işçi için bin 500 lira yapmak, işçiye zulümdür' dedi" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Asgari ücretle çalışan 1,5 milyon işçi kardeşime sesleniyorum, sana bin 500 lira vereceğim. Onlar buna 'zulümdür' diyor. Şimdi ben Sakaryalılar'ın vicdanına sesleniyorum. O Ankara'daki beyefendiler, yani bunu söyleyen beyefendi, ayda 14 bin lira para alıyor. 14 bin lira alırken zulüm değil de ben işçiye bin 500 lira verince mi zulüm oluyor?" dedi.

"Asgari ücretli kardeşimiz hiç merak etmesin. Çatlasalar da patlasalar da vallahi de billahi de asgari ücreti bin 500 lira yapacağım" diyen Kılıçdaroğlu, "Gidip beni işverenlere şikayet ediyorlar. 'Kılıçdaroğlu, asgari ücreti bin 500 lira yapacak, neden itiraz etmiyorsunuz?' Neden millete şikayet etmiyorsunuz? Sen cebini düşünüyorsun, köşeyi döndün, şimdi mağdur edebiyatı yapıyorsun. Hiç kusura bakma kardeşim. Kim şikayet ederse etsin, kim ne derse söylesin. Ben refahı tabana yayacağım. Her eve huzur, bereket getireceğim. Asgari ücreti de bin 500 lira yapacağım" şeklinde konuştu.

- "Anneler bizim için çok önemli"

Kılıçdaroğlu, annelerin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi:

"Bakın size bir şey söyleyeyim. Ben sizden birisiyim, siz nasıl yaşıyorsanız bu kardeşiniz de öyle yaşıyor. 7 çocuklu bir aileden geliyorum, içlerinden sadece üniversiteyi okuyan benim. Benim diğer kardeşlerimin ne iş yaptığını kimse bilmez ama hiç birinin de yatı, katı, apartmanı, gemisi yoktur. Onlar da ben nasıl yaşıyorsam ki ben onlardan biraz daha iyi yaşıyorum, onlar da öyle yaşıyor. Ayrıca, rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. Ablam da okuma yazma bilmez, ben üniversiteyi bitirdim. Üniversiteye başladığım yıl, benim pardesüm oldu. Devletin sınavlarına girdim, sınavları kazandım, devlette önemli görevlerde bulundum."

Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Kimse çıkıp da bana 'sen yolsuzluk yaptın, sen kul hakkı yedin' diye bir cümle bile etmedi. Eğer akşam evde tencere kaynamıyorsa veya bir annenin oğlu veya kızı işsizse en büyük acıyı anne çeker. Anne der ki, 'Oğlum askere gitti geldi veya kızım büyüdü, bir iş bulsun da çalışsın, bunları evlendireyim, muradına ersinler.' Bunu söyler ve böyle temennide bulunur, böyle dualar eder. Ankara'daki beyler sizi unuttular. Yırtık ayakkabılarla siyasete girmedim fakat yoksulluğun ne olduğunu bilirim ama ben işsizliğin ne olduğunu bilirim. Evde tencere kaynamıyorsa o annenin çektiği acının ne olduğunu bilirim. O nedenle ben sizden birisiyim" sözlerine yer verdi.

- "Tek derdim var, hiçbir çocuk yatağa aç girmesin"

Türkiye'de 17 milyon yoksul olduğunu vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "O Ankara'da oturan, sizin en temiz duygularınızı istismar eden o beyler, Konya'da bir gecekonduda camı kırık olduğu için zatürre olup ölen 'Ayaz' bebeği unuttular. Ankara'da oturan beyler, Samsun'da açlıktan ölen 'Kübra' bebeği unuttular ama bu kardeşiniz unutmadı ve unutmayacak. Ne zamana kadar? Her yerde tencere kaynayana, her evde huzur ve bereket oluncaya kadar. O nedenle söylüyorum, ben sizden birisiyim" şeklinde konuştu.

Kendisine parayı nereden bulacağına dair hep bir soru yöneltildiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "O beylerden birisi diyor ki, 'Parayı doldurduk, hazine dolu, Kılıçdaroğlu gelip dağıtacak.' Bir başka bey de diyor ki, 'vallahi para yok ki, Kılıçdaroğlu gelip dağıtacak.' Hangisi doğru? İkisi de doğru değil. Bunlar devleti yönetemiyorlar. Tek düşünceleri var. 'Cebimizi nasıl dolduracağız?' Benim de tek derdim var, 3 milyon 750 bin haneden hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her çocuk huzur içinde uyusun, her evde bereket, mutluluk olsun. Benim derdim de o. Yoksul evlerde kadın kardeşime diyeceğiz ki, 'git bankada hesap aç.' Her ay en az 720 lira, kadının banka hesabına yatacak. O da işçi, memur, emekli gibi gidip bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Neden böyle yapıyoruz? Çünkü benim siyasi ahlakımda, inancımda aldığım terbiyede sağ elin verdiğini sol elim görmeyecek. Ben o ailenin yoksul olduğunu asla ve asla teşhir etmeyeceğim. Onun yoksulluğunu siyaseten asla ve asla kullanmayacağım."

(Bitti)

Haber Ara