Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde "terör" gündemiyle gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı, yaklaşık 3 saat sürdü.
Toplantının ardından Haluk Koç, MYK bildirisini okudu.
Konuşmasına Dağlıca'da meydana gelen terör saldırısında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı ve sabır dileklerini ileterek başlayan Koç, çok üzgün, öfkeli, acı içinde olduklarını söyledi.
Her şehit haberinde, herkesin ocağının söndüğünü, yüreğinin yandığını, bu büyük ıstırabı derinden yaşadığını belirten Koç, "O şehit babalarının feryatları cenaze törenlerinde kulaklarımızdan gitmiyor, şehit analarının ağıtları, dövünmeleri gözümüzün önünden asla gitmiyor. Babalarının tabutlarına sarılan, arkasından ağlayan çocukların görüntüleri hepimizin içini yakıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin böyle acıları, yangını asla hak etmediğini vurgulayan Koç, şöyle devam etti:
"Bütün bu acılara, ıstıraba rağmen bir şeyi herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor; kardeşliğimize, geleceğimize, birlik ve bütünlüğümüze saldıran hainler, asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Onlar hangi kurşunla, hangi mayınla, hangi tuzakla, hangi bombayla üstümüze gelirse gelsin, ne yaparlarsa yapsınlar bu millet birlik ve beraberlik yolundan asla dönmeyecektir. Bu ülke bizim, hepimizin. Kardeşçe, inadına, birlik ve bütünlük içinde yaşama nidalarımızı yüksek sesle sürdürmek zorundayız. Demokrasimizi korumak zorundayız. Onların attıkları bombalara rağmen, kurdukları tuzaklara, mayınlara rağmen, bu ülkeye huzur da barış da mutlaka gelecek. Bunu da biz sağlayacağız. Her zamankinden çok daha fazla kararlıyız bugün. Bu ülkeye özgürlük, adalet, barış, birinci sınıf demokrasi gelecek dedik, bunu da herkesin, kimin kafasında ne olursa olsun çok iyi bilmesini istiyoruz."
Türkiye'de terörden medet umanların, gözyaşlarından, yıkımdan, kaostan her türlü rantı sağlamaya çalışanların olduğunu öne süren Koç, bunların da siyasi muhasebesini bildiklerini söyledi.
- "Türkiye iyi yönetilmiyor"
Türkiye'de şehit sayısı arttıkça, siyaset borsasında kendi hisselerinin yükseldiğini düşünenlerin, umanların, bekleyenlerin olduğunu savunan Koç, "Onlara da seslenmek istiyoruz; sizler de asla amacınıza, amaçlarınıza, neyse o amacınız ulaşamayacaksınız. Sizlerin hepinizin kafasında bir oyununuz varsa, bu büyük milletin de büyük bir irfanı var. O irfan karşısında, kurduğunuz bütün tuzaklar çökecek, bütün oyunlarınız başınıza dolanacak. Bu millet elbet konuşacak, bugün gürleyenler, televizyon ekranlarında saçmalayanlar, küçük polemik hesaplarıyla, siyasi rant hesabıyla televizyonda görüntü vermeye çalışan o küçük adamlar dersini alıp susacaklar" ifadesini kullandı.
Bütün olayların temel sorumlusunun kim olduğunun bilindiğini belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onun hangi amaçla ülkeyi ateş çemberine soktuğunu, kimin bu kandan temel sorumlu olduğunu milletimiz de biliyor. Bugün çok şey söylenebilir, siyaseten de çok şey söylenebilir. Ancak biz yaşadıklarımıza büyük bir pencereden, açıdan bakmak zorundayız ve sorumluluğundayız. Hepimizin siyaset sorumluluğuyla, sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz gereken günlerden geçtiğimizin farkında olması gerekiyor. Devlet ve siyaset kademelerindeki rolleri, pozisyonları, görevleri ne olursa olsun hiç kimsenin hırsları, yanlışları ve siyaseti felç eden davranışları üzerinden bugün yorum yapmak istemiyoruz. Söylenecek çok söz var, bugün günü değil.
Bu acı olayın üzerinden 24 saate yakın bir süre geçiyor, henüz olayın tüm boyutlarını, kaç şehit verdiğimizi resmi ağızlardan öğrenememiş durumdayız, 13 yılın sonunda geldiğimiz nokta bu. Türkiye iyi yönetilmiyor, yönetilemiyor bugünkü yönetim anlayışıyla. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın dünkü tutumları için söylenecek çok ağır değerlendirmeler olmasına rağmen, bugün siyasette polemik günü değil. Bugün Türkiye'nin büyük çıkarları için hepimizin fedakarca ve sorumluluk çerçevesinde hareket etmesi gerekiyor."
- "Bu ülkeyi kim yönetiyordu?"
CHP'nin bu sorunun çözümüne katkı vermeye hazır olduğunu dile getiren Koç, bugüne kadar "önce Türkiye" dediklerini, Türkiye'nin çıkarlarını düşündüklerini kaydetti.
Türkiye'nin toplumsal barışının sağlanması için en tutarlı, sağlıklı tutumu öneren partinin CHP olduğunu vurgulayan Koç, Türkiye'nin bugün CHP'nin önerilerini dinlemediği için bu sorunu yaşadığını savundu.
"13 yıldır bu ülkeyi kimler yönetiyor?" diye soran Koç, şöyle konuştu:
"Hangi görüşmelerin hangi tutanağında var devlet kademelerinin ağzından çıkan şu söz; 'Türkiye'nin neresinde, nereye, ne kadar patlayıcı koyduğunuzu biz biliyoruz.' Vatandaşlarımızın da şunu görmesini istiyoruz; bu dönemde, bölgedeki bazı şehirler adeta cephanelik durumuna getirildi. Mevcut Cumhurbaşkanı da bunu bildiğini açıkça itiraf etti. Türkiye'nin bazı kentleri silah depolarına dönüştürülürken, yollara mayınlar döşenirken, tuzaklar kurulurken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Kim sorumluydu bu ülkenin yönetiminden? Millet olarak bu soruyu muhataplarına yöneltmek zorundayız. Bütün bunlara rağmen bu ülkede bir sorun varsa, CHP'nin de çözüm için katkısı gerekiyorsa, biz bu katkıyı vermeye bugün de hazırız. Hiçbir siyasi beklenti içerisinde değiliz. Çok iyi niyetle ve çok büyük bir samimiyetle ifade ediyorum. Bu sorunun çözüm bulması, akan kanın durması için hangi adım atılacaksa her adımı atmaya hazırız. Herkesi siyaseten sağduyulu davranmaya davet ediyoruz."
- "Siyasi partiler sağduyulu davranmalı"
Bir iktidar milletvekilinin çığırtkanlığıyla, dün gece, "bir gazetenin basılmasının vahim olduğunu" kaydeden Koç, bütün siyasi partilerin sağduyulu ve sorumlu davranması gerektiğinin altını çizdi. Koç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da bu sorumluluğunu yerine getirmek zorunda olduğunu ifade etti.
CHP'nin, dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birliğinin ve bütünlüğünün güvencesi olduğunu dile getiren Haluk Koç, "Kardeşliğimizi, barışı, demokrasiyi, özgürlüğümüzü her türlü saldırıdan korumak zorundayız. Hep beraber bu ülkede mutlu ve özgür yaşayacağız, biz böyle bir Türkiye istiyoruz" dedi.
Türkiye'nin güçlü ve büyük bir ülke olduğunu, her türlü sorunu çözecek kapasitesinin bulunduğunu belirten Koç, iyi yönetilmesi durumunda aşılamayacak sorununun olmadığını söyledi.
Koç, açıklamanın ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile görüştü. Başbakan Davutoğlu'nun, Dağlıca'daki saldırıdan ne zaman haberdar olduğuna dönük bir bilgi verdi mi Sayın Akar? Şehit sayısına ilişkin bir rakam var mı?" sorusu üzerine, Koç, bunun resmi rakamlar açıklandığında öğrenileceğini, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bu olayla bağlantılı eylem ve söylemlerinin, bu toplantının konusu olamayacağını kaydetti.
- "Meclis'in toplanmasını kurullarımız değerlendiriyor"
"HDP'nin 'Meclis'in acilen toplanması gerektiği' yönünde çağrısı oldu, aynı görüşü paylaşıyor musunuz?" sorusuna Koç, "Bu MYK'da ve daha sonra yapılan istişarelerde gündemde olan bir konu, bunu yetkili kurullarımız tartışıyor. Böyle bir girişim olabilir, yetkili kurullarımızda bu ayrıntılı olarak değerlendiriliyor" yanıtını verdi.
"CHP'nin bölgeye heyet göndereceği yönünde bilgiler doğru mu?" sorusu üzerine Koç, CHP'nin değişik milletvekili gruplarıyla çalışmalar yaptığını, dünkü olayın hain bir terör saldırısı olduğunu söyledi. Koç, daha sonra yapılacak resmi açıklamalar çerçevesinde, değerlendirme yetkisini bir heyet olarak kullanabileceğini ifade etti.
"Seçim erteleme yönünde bir karar gelirse, partinizin tutumu ne olacak?" yönündeki soruya Koç, "Sadece bölgede değil, Türkiye'nin bütününde güvenliğin mutlaka önümüzdeki dönemde tartışmalı olacağını görüyoruz. Onun için sağduyuyu sadece milletimize değil, her türlü siyasi kadroya da yapma ihtiyacı var. Kritik günlerden geçiyoruz. Bir millet olmanın her türlü fitneye, fesada, teröre, baskıya ya da bu süreçleri siyaseten kendi çıkarları için kullanmak isteyen siyasi zevatlara karşı, bu millet sağduyusuyla bugünü de aşabilecek olgunluğu gösterecektir" cevabını verdi.
Koç, bir anayasal sürecin yaşandığını, beklentilerinin Türkiye'nin sağlıklı olarak bu süreci geçirmesi olduğunu kaydetti.
- "Yas talep edilebilir"
"Dağlıca'da bir güvenlik zafiyeti olduğunu düşünüyor musunuz? Ulusal yas konusunda tavrınız ne olur?" sorusu üzerine Koç, "Olayın boyutu henüz açıklanmadı, değişik durumlar var. Ulusal yas konusuna gelince, Temmuz'un 13'ünden beri hemen hemen her gün yas içindeyiz. Bu olayın ağırlığına göre böyle bir süreç talep edilebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Siyasetçilerin sağduyulu davranması gerektiğinin altını çizen Koç, "Yetkili kişilerin pozisyonu, görevi ne olursa olsun, takındıkları sorumsuz tavırlar, yaptıkları tahrikkar açıklamalar, bunlar devletin en üst noktasında da olabilir. Bütün bunları ben siyaseten eleştirmekten çok bu asil milletin vicdanına, ahlakına bırakıyorum. Değerlendirmeyi millet yapar. Bu kadar acı yaşanırken, kendi küçük hırslarını, beklentilerini cümlelere dökerek, milletin çektiği acıyla alay edercesine açığa düşen kim olursa olsun, bunların o tavırlarını da milletin irfanına, sağduyusuna ve vicdanına bırakıyorum" diye konuştu.
"Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 81 ile gönderdiği genelgede, 'tereddüt etmeden vurun' emri söz konusu. Bu talimatı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Koç, "Bu, adı 'çözüm süreci'... Şeffaf olmayan ve sonuçta çıkmaza girecek olan... Bugün yaşadıklarımızda keşke biz haksız çıksaydık. Bütün bunlara tepki olarak doğabilecek olan toplumsal tepkiyi bastırabilmek için İç Güvenlik Yasası'nın temel gerekçe olarak sunulduğunu biliyoruz. Bunun gereği noktasında bir ifade olarak değerlendiriyorum" karşılığını verdi.
