Dolar

32,5180

Euro

34,6240

Altın

2.490,54

Bist

9.548,09

CHP'li Mustafa Akaydın skandal açıklamalarının arkasında

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin sarf ettiği 'tiyatro' ifadesinden geri dönmeyerek, 'Sonuna kadar söylediklerimin arkasındayım, söylemeye de devam edeceğim' dedi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-08-09 13:44:41

CHP'li Mustafa Akaydın skandal açıklamalarının arkasında


Akaydın, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında hakkındaki iddialara cevap verdi. Akaydın, darbe girişiminin tiyatral taraflarının olduğunu iddia ederek, darbe teşebbüsünün 13 aydır siyasi ayağının açıklanamadığını savundu. Akaydın, belediye başkanı iken Washington'a gittiğini söyleyerek, "Washington'a gittiğimde 17-25 Aralık daha olmamıştı. Orada çok önemli iş adamları toplantısına katıldım. Kapitol'de önemli denilebilecek senatörlerle ve Temsilciler Meclisi üyeleriyle görüşmeler yaptım. Sabah da bir toplantıda sunum yaptım. Bu toplantıda önemli siyasetçiler vardı. Benim dışımda üç tane belediye başkanı ve iki tane AK Parti'li belediye başkanı vardı. Birisinin adını hatırlamıyorum, öbürü de Kadir Topbaş. Davet edildiğim yere giderim, bakarım, izlerim, görürüm, notlar alırım, hesap sorarım. Bu benim siyasi partimin dahilinde olmuştur" ifadelerini kullandı.

TERÖRİST BAŞI GÜLEN'LE İLGİLİ İFADELERİ

'Fetullah Gülen'den bir davet gelirse ziyaret etmek isterim' sözlerine ilişkin olarak Akaydın, "'Ben siyasetçiyim' dedim. 'Apo hariç, Apo'ya kalbim el vermez gitmeye. Apo hariç Türkiye için sakıncalı bulduğum her odakla da görüşürüm, kahvesini içerim' dedim. Bu söylemle beni suçlayanlar Apo'nun da yanına gittiler. Hayatta veremeyeceğim bir hesap yoktur. Çok meraklı bir politikacıyım. Davet edilirsem dünyada ilgimi çeken her yere giderim, herkesin kahvesini içerim. Ama hiç kimseye biat etmem. Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu olduğumu yıllardır Türk üniversiteleri ve camiası da, Türk halkı da bilir. Ben şeyhlerin, müridlerin, meczupların destekçisi olamam" şeklinde konuştu.

Akaydın, "Bu adam nasıl örgütlendi? Hangi güçler var arkasında? Sadece CIA, Amerika Birleşik Devletleri mi var? Türkiye'deki güçler bunun siyasi ayağının hesabını versinler' dedi.

BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİ

Antalya Belediyesinde kendi döneminde işe alınanlarda FETÖ şüphelisi olup olmadığı sorusu üzerine Akaydın, "Benim dönemimle ilgili ne üniversite rektör yardımcısı, ne üniversite rektörüyken ne de belediye başkanıyken böyle bir yapılanma ile ilgili Antalya'da basına düşmüş, araştırılmış, bilinen böyle bir yapılanma yok. Öyle bir dönemden geçiyorduk ki, AK Parti içindeki siyasilerin hepsi Antalya'ya geldikleri zaman o kadar övgüler sunuyorlardı ki, beni araştırmaya gerek yok, zaman zaman ziyaretime gelen üniversite rektörleri, kurul başkanlığından tanıdığım insanlar geliyordu. Hiçbir kimse özel iltifat görmemiştir, proje ve çıkar ilişkisi içinde olmamıştır. İspat edenin alnını karışlarım" diye konuştu.

ŞEHİTLERE SAYGISIZLIK YAPMADIĞINI İDDİA ETTİ

"15 Temmuz'u bir tiyatro olarak mı görüyorsunuz?" sorusuna Akaydın, "Bunun kontrollü darbe olmadığını, tiyatral taraflar olmadığını ispat edecek olan hükümet. 27 Mayıs darbesi, 28 Şubat dahil evimizde birçok teşebbüsü yaşadım. Bu olayın biraz klasik darbe teşebbüsüne uymayan tarafları var. İşte ben buna tiyatro diyorum. Eğer bunun tiyatro olmadığını ispat ederseniz ikna olurum. Saat 14.20'den itibaren MİT'e giden duyumlar var. O.K. isimli şahıs. Aylar öncesinden yazılan yazılar var. MİT, 'Mayıs ayında Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bir şeyler var, giremiyorum' diyor. Bunları açıklayın, tiyatro olmadığına ikna edin bizi. Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı 'Ben bunu eniştemden öğrendim 'diyor. Ne zaman öğrendiği meçhul. Çok ilerleyen saatlere kadar Cumhurbaşkanı şahsına haber vermeyen bir MİT var. Bunlar işin tiyatro tarafı. 'FETÖ'cü siyasi ayağı var mı' diyoruz. Tık yok. 'Getirin şu adamları, bir dinleyelim' dediler. 'Biz yüz yüze dinlersek, yapacağımız sorgularla Hakan Fidan ve Hulusi Akar'dan çok ciddi bilgiler alabilirdik' dediler. Tutukevlerine götürselerdi, orada şahıslarla konuşsaydık, belki hiç bilmediğimiz şeyleri öğrenebilirdik. ByLockçuların listesi yok, yapılması gerekenler yok. Öyle bir hava yaratılıyor ki Cumhuriyet Halk Partisi FETÖ'cü. Ben milletvekiliyim, buna sormak benim hakkım değil mi? Ben de darbe teşebbüsünün hesabını soruyorum. Benim şehitlere ne saygısızlığım var ki, ben şehitlerin hakkını koruyorum. Niye polis gücünü çıkarmadınız da, bu insanları buraya attınız? Bunu sormak benim görevim. Bunu açıklayamadıkları için şimdi beni şehitlere, şehit ailelerine karşı olayı tiyatralize eden, küçümseyen, önemsizleştiren bir kişi haline sokarak, bir siyasi linçlen beni cezalandırma teşebbüsleri var. Sonuna kadar söylediklerimin arkasındayım, söylemeye de devam edeceğim. Nerede bu ByLockçular, nerede siyasi ayağı, neden bu istihbarat zafiyeti oldu, açıklayın" dedi.

Haber Ara