Karaca, yazılı açıklamasında, dünyanın yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı mücadele ettiği dönemde doğa hakları ihlallerinin hız kesmeden devam ettiğini savundu.
Doğa ile uyumlu bir yaşamın önemini vurgulayan Karaca, "Doğa hakları ihlallerini takip ediyoruz ve buna karşı mücadele ediyoruz." ifadesine yer verdi.
Koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında sosyal mesafelenme ve izolasyon uygulamalarının hayata geçirildiğini belirten Karaca, bu uygulamalar kapsamında, kamu hizmetini aksatmayacak şekilde kamu görevlilerinin dönüşümlü çalışmaları, idari izinli sayılmaları gibi kararlar alındığını hatırlattı.
Karaca, şöyle devam etti:
"Tüm ülke sosyal izolasyon içerisindeyken görüyoruz ki yangından mal kaçırma deyimini akla getiren idari düzenleme ve eylemlerle karşılaşıyoruz. AKP iktidarı sokakların, meydanların tenhalaştırılmasını fırsat olarak mı görüyor şüphesinden kendimizi alamıyoruz. Nitekim, OHAL uygulamaları kapsamında, Artvin'de Cerattepe direnişi kırmak için birbiri ardına alınan eylem yasaklarının, madenci firmanın Cerattepe'de yarattığı tahribatlara karşı toplumsal muhalefeti nasıl durdurduğunu deneyimledik. Benzer uygulamaların tekrar vücut bulmaması, toplumsal mücadelenin 'Evde kal' kampanyasına uyum sağlamasının hükümete her istediğini yapabilme hakkı tanımadığını vurgulamak istiyoruz."
Kanal İstanbul'un etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ve yeniden inşası için 26 Mart Perşembe günü ihale düzenleneceğini aktaran Karaca, bu ihalenin ertelenmesi, kamu kaynaklarının ve bütçelerinin sağlık ve halk için kullanılması gerektiğini kaydetti.
Karaca, hükümetin, bir yandan doğal sit olarak ilan ettiği bölgeleri merkezi hamlelerle yönetimi altına aldığını, yönetmelik ve ilke kararları ile bu alanları yapılaşmaya açmaya çalıştığını ileri sürdü.
