Adıgüzel, yazılı açıklamasında, 81 ilde Fatih Projesi kapsamında yer alan 47 bin 300 okulda etkileşimli tahta bulunan okul sayısının 20 bin 703 olarak açıklandığını, fiber interneti bulunan okul sayısının 13 bin 489 olduğunu belirtti.
İktidarın, Fatih Projesi kapsamında en büyük iddiasının akıllı tahtalar olduğunu kaydeden Adıgüzel, akıllı tahtalarda iddia edilen başarının sağlanamadığını öne sürdü.
Türkiye genelinde etkileşimli tahta bulunan okul oranının yüzde 46, fiber internet bulunan okul oranının ise yüzde 31 olduğunu aktaran Adıgüzel, "10 yılda okullara fiber internet götürmeyen iktidarın, uzaktan eğitimde çağ atlatması beklenemez. Zaten sonuç da ortada. EBA bugün 'Eğitimde Başarısızlık Ağı'na dönüşmüştür. Bunun bedelini ise ne yazık ki dar gelirli ailelerin çocukları ödüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Okullardaki etkileşimli tahta sayısının 448 bin 763 olduğunu belirten Adıgüzel, Türkiye genelinde proje kapsamında yer alan 47 bin 300 okul baz alındığında etkileşimli tahta bulunan okul oranının yüzde 46,32 olduğunu kaydetti.
Etkileşimli tahta bulunan okul oranı en düşük 5 ilin sırasıyla Şırnak, Şanlıurfa, Hakkari, Mardin ve Van olduğunu belirten Adıgüzel, etkileşimli tahta bulunan okul oranın en yüksek olduğu ilin Sinop olduğunu, Sinop'u sırasıyla Tunceli, Giresun, Kars ve Artvin'in izlediğini bildirdi.
Okullarda hızlı, güvenli ve kesintisiz internet erişimi için fiber altyapının önemine işaret eden Adıgüzel, fiber internet bulunma oranının en düşük olduğu ilin Hakkari olduğu bilgisini paylaştı.
Okullardaki fiber internet oranı en yüksek ilin de Denizli olduğunu, onu sırasıyla Ankara, Yalova, Nevşehir ve Niğde'nin izlediğini aktaran Adıgüzel, İstanbul'daki 2 bin 888 okuldan 955'inde İzmir'de 1518 okuldan 521'inde fiber internet bulunduğunu bildirdi.
- "Ne tabletler dağıtıldı ne de okullardaki altyapı sorunları giderildi"
Eğitimde insan kaynağı, teknoloji, zaman ve kaynak israfının en büyük göstergelerinden birinin Fatih Projesi olduğunu savunan Adıgüzel, şunları kaydetti:
"Bundan 10 yıl önce MEB tarafından başlatılan ve aslında doğru bir planlama ile başarılı olabilecek bir projeyken, kaynakların israf edildiği başarısız bir seçim yatırımından öteye gidememiştir. Ne tabletler dağıtıldı ne de bugünkü tabloda gördüğümüz üzere okullardaki altyapı sorunları giderildi. Çünkü yandaşa ihale sevdası kaynakların doğru kullanımının önüne geçti."
Evrensel Hizmet Fonu'nun bu projenin büyük bir ayağını oluşturduğunu, bu Fonun amacına uygun olarak kullanılmadığını ileri süren Adıgüzel, "Bugün bilgisayarı, tableti, interneti ve hatta erişebileceği televizyonu olmayan dezavantajlı milyonlarca çocuk anayasal bir hak olan eğitime erişemiyor. İktidar ise kaynakları doğru kullanmak yerine hayırseverlere bel bağlamış, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyor." ifadesini kullandı.
