Dolar

32,3675

Euro

34,9615

Altın

2.325,69

Bist

9.125,29

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında gündemi değerlendirdi: (2)

'Yerel yönetimler kendi beldelerini çok daha iyi tanıyorlar, bunları kalkıp da paralel devlet diye suçlamak kadar abes bir şey yok'- 'Hamaset yapacak zaman mı Allah aşkına? İyilikte yarışacaksınız kardeşim. Bırak belediye de alsın, sen de bağış kampanyası açtıysan aç'- 'Kanal İstanbul hayalinden vazgeçmeleri lazım. Oraya vereceğiniz 80-90 milyar lirayı getirin başka bir yerde harcayın, fakir

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-03 14:27:13

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında gündemi değerlendirdi: (2)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yerel yönetimler kendi beldelerini çok daha iyi tanıyorlar, bunları kalkıp da paralel devlet diye suçlamak kadar abes bir şey yok." dedi.

Kılıçdaroğlu, Fox TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Hükümetlerin 2002 yılına kadar bütün harcadıkları rakamın 713 milyar dolar, AK Parti hükümetleri döneminde harcanan rakamın ise 2 trilyon 346 milyar dolar olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "79 yılda harcanan paranın 3,5 katı para harcandı ve bugün devletin kasası alarm veriyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "fedakarlık yapma dönemi" ifadelerine katıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Buna itiraz etmiyorum çünkü kasa tamtakır, bir yerlerden fedakarlık yapacağız. Şimdi soru şu, fedakarlığı kim yapacak? Fedakarlığı devletten dolar bazında devlet garantili ihale alanlar yapacak." ifadesini kullandı.

Devletin verdiği garantilerin bir yıl ertelenmesi gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, dolar bazında verilen garantilerin de Türk lirasına çevrilmesini istedi.

Milli Dayanışma Kampanyası kapsamında 800 küsür milyon lira toplandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Osmangazi Köprüsü'nün 2020 yılında hazineye maliyeti 2 milyar 300 milyon lira. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için ödenecek 790 milyon lira, Avrasya Tüneli için ödenecek para 300 milyon lira. Sadece 3'ü için, diğerlerini, şehir hastanelerini katmıyorum." dedi.

Bir gazetenin attığı "Tek çare para basmak" manşetinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Zaten onun dışında başka bir çare kalmadı. Eğer bu dediğim ödemeleri kontrol edebilirlerse buradan belli miktarda para alacaklar, tasarruf yapabilecekler. İsrafı önlemeleri lazım. Hala israf yapılıyor. Kanal İstanbul hayalinden vazgeçmeleri lazım. Oraya vereceğiniz 80-90 milyar lirayı getirin başka bir yerde harcayın, fakir fukara için harcayın, ihtiyaç sahipleri için harcayın, fabrikalar için harcayın, yeni istihdam alanları yapın. Bütün bunları yapmak varken aklı bir tarafa bırakmışız, mantığı bir tarafa bırakmışız gerçekten üzülüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Yaşanan sıkıntılardan örnekler veren Kılıçdaroğlu, "Bu insanlık dramını sonlandırmak için adım atacakken hala devlet garantisi ile devletten milyarlarca lira parayı alan kişilere 'Siz hiçbir tasarruf yapmayın, herhangi bir fedakarlığa katılmayın ama nasıl olsa devlet memurları var, onların maaşından keseceğim, hakimler var, Yargıtay Başkanı da genelge çıkardı onların da maaşından alacağım, öğretmenler var onların da maaşından alacağım, vergileri toplayacağım zaten size bu parayı vereceğim.' Ne kalıyor geriye, para basmak kalıyor, eğer kontrollü yapmazsanız o da felaket olur." diye konuştu.

- "Bilim Kurulunun önerilerine uyulmalı"

"Yaşanan ekonomik sıkıntıdan nasıl çıkılacağı" sorusu üzerine, önce sağlık önlemleri alınması, yasakların getirilmesi, Bilim Kurulunun önerilerine uyulması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bilim Kurulu en baştan 'şunları şunları yapın' dedi, maalesef onların büyük bir kısmı yapılmadı. Zaten sorun orada." dedi.

İş yeri kapatılan işçi ve esnaf için hiçbir önlem alınmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Çiftçi için ne yapıldı? Bizi bekleyen en ciddi tehlikelerden birisi de bu gıda açığı. Bu konuda ne yapıldı?" diye sordu.

Tarım Kanunu'na göre çiftçiye her yıl milli gelirin en az yüzde biri oranında destek verilmesi gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Hiçbir zaman yüzde bir oranında verilmedi. Çiftçinin devletten alacağı var, Erdoğan'dan alacağı var ama o alacak ödenmediği gibi çiftçi şu anda borç batağında." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, çiftçinin borçlarının bir yıl süreyle faizsiz ertelenmesini, yeniden yapılandırılmasını istedi.

Kılıçdaroğlu, "Bugün Türkiye'yi yöneten kişi olsanız ve böyle bir salgınla karşı karşıya kalsak, elektrik, su, doğal gaz faturası konusunda ne yapabilirsiniz?" sorusuna "Elektrik, doğal gaz faturalarını askıya alırım." karşılığını verdi. Belediyelerde borç nedeniyle suyu kesilen abonelerin suyunu açtıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, belediye başkanları tarafından elektrik ve doğal gaz şirketlerine faturaları bir süre işleme koymamaları yönünde yazı yazıldığını ancak bu şirketler tarafından alınan bir karar bulunmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, iktidarın bu konuda karar alması gerektiğini kaydetti.

İşletmeler için sicil affı çıkarılması gerektiğini, böylece küçük işletmelerin kredi alabileceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Niye yapmıyorlar? Ama o milyar dolarlık garanti verilenler talepte bulunsa hemen yaparlardı." ifadesini kullandı.

Devletin aile yardımları sigortası ile ihtiyaç sahibi ailelere her ay 2 bin lira gelir güvencesi vermesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, pek çok ülkede bunun örneklerinin bulunduğunu söyledi.

- "400 binden fazla iş yeri kapandı"

Kılıçdaroğlu, 400 binden fazla iş yerinin kapandığını, işsiz kalanların sayısının 2 milyonu aştığını dile getirdi.

Bağış kampanyası konusuna değinen Kılıçdaroğlu, "Hamaset ediyorlar, hamaset yapacak zaman mı Allah aşkına? İyilikte yarışacaksınız kardeşim. Bırak belediye de alsın, sen de bağış kampanyası açtıysan aç. Açtığın bağış kampanyası yaraya merhem olmayacak. Ciddi önlemler, ciddi tedbirler almak lazım. Bunları almadığınız takdirde çok daha ciddi sorunlarla karşılaşacağız." dedi.

EPDK'nin, faturaların eski tüketim ortalamalarına göre yazılması yönündeki kararı sorulan Kılıçdaroğlu, "Yani hiçbir fedakarlığa katlanmayacaklar. Elektrik üretip satanlar da vatandaşa doğal gazı bağlayanlar da herhangi bir yükümlülük altına girmeyecekler." diye konuştu.

Merkezi hükümetle yerel yönetimlerin iş birliği yapması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yerel yönetimler kendi beldelerini çok daha iyi tanıyorlar, bunları kalkıp da 'paralel devlet' diye suçlamak kadar abes bir şey yok." ifadelerini kullandı.

Birlik ve beraberlik varken toplumu ayrıştırmanın doğru olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yok merkezi hükümet, yok yerel yönetim, yok 'sen para toplama, parayı ben toplayacağım', yok 'sana bağış kimse yapmasın, banka hesaplarına el koydum', ne yaparsanız yapın ben bu milletin ferasetine güveniyorum." dedi.

İnfaz düzenlemesine yönelik soru üzerine de Kılıçdaroğlu, "Bu şekliyle çıkarsa şöyle bir garabet var, diyelim ki birisi yolsuzluk yaptı, rüşvet ve irtikap suçundan 6 yıl mahkum oldu, 6 yıl mahkum oluyor ama bir gün bile hapishanede yatmayacak ama bir gazeteci yazı yazdı, o da 6 yıla mahkum oldu, 3 yıl 6 ay hapis yatacak. Şimdi bu adalet mi? İrtikap, yolsuzluk yok, yazı yazıyor, 3 yıl 6 ay yatıyor ama rüşvet alsaydı, yolsuzluk yapsaydı, irtikap olsaydı hiç hapishanede yatmayacaktı. Bu tür haksızlıklar var ama bunları ifade ediyoruz. Şunu da söyleyeyim, AK Parti grup başkanvekilleri bu konuda belli duyarlılıkları koruyorlar, MHP'nin grup başkanvekilleri de belli duyarlılıkları koruyorlar. Biz bütün partilerin bir araya gelip komisyonda görüşmeden önce son şeklin verilmesinden yanayız." değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti)

VİDEO HABER

Alman gazetecinin 'soykırım belgesi' sorusu BM yetkilisini sinirlendirdi

Haber Ara