Dolar

32,4463

Euro

34,4630

Altın

2.484,43

Bist

9.679,80

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)

'(CHP 37. Olağan Kurultayı) Bu kurultayı bir iktidar kurultayı olarak düşünüyoruz. Eleştiriden çok bir ufuk çizmeyi, ufuk vermeyi düşünüyoruz'- 'Partimizde genel başkan pozisyonunu hak eden çok sayıda arkadaşımız da vardır. Aday olurlarsa elbette onlar da çıkar, demokratik yöntem içinde yarışırlar'- 'Selahattin Bey'le ilgili 4 kez tahliye kararı verilmesine rağmen aynı dosyadan yeni uydurma

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-26 16:25:42

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'na ilişkin, "Bu kurultayı bir iktidar kurultayı olarak düşünüyoruz. Eleştiriden çok bir ufuk çizmeyi, ufuk vermeyi düşünüyoruz." dedi.

Kılıçdaroğlu, Deutsche Welle Türkçe'nin YouTube kanalındaki canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, Seçim Yasası'na ilişkin bir soru üzerine "ilk seçimlerde kim çok oyu alırsa o cumhurbaşkanı olsun, 50 artı 1'i aramayalım." şeklinde pek çok arayışın olabileceğini belirterek, "Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi yasayı getirirlerse getirsinler emin olun millet artık bıkmış vaziyette. Bunların gitmesi lazım ve gidecek. Bundan eminim." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik eleştirileri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Beni hedef almasını gayet doğal buluyorum. Çünkü AK Parti'yi eleştiremeyeceğine göre sadece bizi eleştirecek, başka bir alanı yok zaten." ifadesini kullandı.

AK Parti ile MHP arasında bir "ittifak" değil bir "koalisyon" bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kendisinin ve arkadaşlarının olabildiğince MHP'nin söylemlerine yanıt vermemeye çalıştıklarını kaydetti.

MHP'nin milliyetçi ve ülkücülük kimliğini kullanarak siyasette önemli bir aktör olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ancak bugün MHP'nin geldiği nokta şudur: Eğer siz kendi topraklarınızı terk edip Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırıyorsanız önce bunu ülkücülerin sorgulaması lazım, kendisine 'Milliyetçiyim.' diyenlerin sorgulaması lazım." diye konuştu.

MHP'nin iktidarın küçük ortağı olarak bir şeyler beklediğini, bunlar için de yoluna devam ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onları bir anlamda esir almış vaziyette. Tabanına oynuyor, 'Acaba o tabandan oy alabilir miyim?' diye ama son veriler şunu gösteriyor; o tabandan bırakın oy almayı, hem AK Parti'nin hem MHP'nin oylarında düşüş var. Çünkü ikisi birbirine destek veriyorlar. İşsizlik artışı varsa MHP'nin de rolü var. O da koalisyon ortağı aslında. Dışarıda gibi görünmekle beraber fiilen koalisyon içinde yer alıyor. Olaya böyle bakıyorum. Kendileri kalkıp da CHP'ye eleştiri getiriyorlar, getirebilirler. Mümtazer Türköne dosyasını bilmiyorum, bir haksızlık varsa ben ayrım yapmam. Bir haksızlık varsa, bir kişi eğer haksız yere hapisteyse onun çıkması lazım, onun yeniden yargılanması lazım. Selahattin Bey ya da Osman Kavala, bunlar belki hayatlarında CHP'ye hiç oy vermediler. Zaten Selahattin Bey, zaten ayrı partinin genel başkanı ama siz AİHM'in kararlarını uygulamaz, Selahattin Bey'le ilgili 4 kez tahliye kararı verilmesine rağmen aynı dosyadan yeni uydurma suçlar yaparak onu sürekli hapiste tutarsanız buna siyaset kurumunun ya da yelpazesinin neresinde yer alırsak alalım adaletten yana olan insanların ortak karşı çıkması lazım."

- "Tamamı CHP'ye oy verdi demek gerçekçi bir yaklaşım değil"

Son seçimlerde HDP'nin CHP ve adaylarına katkı sağlamasına rağmen bu parti ile aralarına mesafe koydukları hatırlatılarak, "Bu mesafeyi iktidar, bu birlikteliği kullanmasın diye mi korumaya çalışıyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "HDP'ye oy veren vatandaşların tamamı son seçimlerde gelip CHP'ye oy verdiler." demenin gerçekçi bir yaklaşım olmadığını söyledi.

Büyük bir kısmının oy vermiş olabileceğini belirten ve hepsine teşekkür eden Kılıçdaroğlu, AK Parti ve MHP'ye oy veren çoğu seçmenin de son seçimlerde gelip CHP'ye oy verdiğini kaydetti.

HDP'ye yönelik eleştirileri anımsatan Kılıçdaroğlu, "6,5 milyon vatandaş HDP'ye oy vermiş, yani 6,5 milyon vatandaşı terörist mi ilan edeceğiz? Aklın kabul edeceği bir şey mi bu? İnsanları suçlayarak değil insanları kucaklayarak, var olan sorunları çözerek siyaseti saygın kılmalıyız." dedi.

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın, "FETÖ konusunda hiçbirimiz masum değiliz, eğer bizi aldatmışlarsa bu bizim suçumuz değil." şeklindeki sözlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, sorumluluğun ülkeyi yöneten siyasal iktidarda olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Devlet yönetiminde aldatıldıysan sen devleti yönetemiyorsun ve o koltuktan ayrılacaksın. O koltuktan ayrılmıyorsan her önüne gelen seni aldatır ve nitekim her önüne gelen Erdoğan'ı aldattı. Erdoğan bugün egemen güçler arasında pinpon topu gibi gidip geliyor. Ülkenin bağımsızlığı, ülkenin çıkarları falan bütün bunların Erdoğan tarafından korunacağına asla inanmıyorum. Erdoğan şu anda bütün gücünü kendi ailesinin, yakınlarının, akrabalarının hem Türkiye hem dünyadaki mal varlığını artırarak geleceğini ekonomik açıdan güvence altına alıyor. Aldatıldıysan ve 15 Temmuz darbesi yaşanmışsa ve 251 kişi hayatını kaybetmişse sen o koltukta nasıl oturabilirsin? Ayrılacaksın."

- CHP'nin 37. Olağan Kurultayı

Kılıçdaroğlu, 25-26 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek CHP 37. Olağan Kurultayı'na ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

"Kılıçdaroğlu, ne zaman yerini başkasına bırakacak?' diye sorular sorulduğunun belirtilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, genel başkan adayı olmak isteyenlere gereken imkanların sunulduğunu söyledi.

Genel Başkan adaylığı için şartları daha da kolaylaştırdıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, "Partimizde genel başkan pozisyonunu hak eden çok sayıda arkadaşımız da vardır. Aday olurlarsa elbette onlar da çıkar demokratik yöntem içinde yarışırlar. Biz hiçbir zaman demokrasinin dışında bir özel arayış içinde olmadık. Ne ben ne de diğer arkadaşlarımız olmadılar. Tam tersine seçime girecek arkadaşların önünde engel olarak görülen bütün engelleri de büyük ölçüde kaldırdık." dedi.

Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası CHP'de ne gibi değişimler olacağına yönelik soru üzerine, "Bu kurultayı 'iktidar kurultayı' olarak tanımlıyoruz. İktidara geldiğimizde neleri yapacağımızı geniş kitlelere aktarmak zorundayız." diye konuştu.

CHP'nin iktidara gelmesi durumunda seçim sisteminde, Anayasa'da, yargıda neleri değiştireceği, demokratikleşmeye yönelik adımların neler olacağı gibi tüm hususların kurultayda toplumla paylaşılacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz ne düşünüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti nasıl yönetilmeli, bu yönetimin temel unsurları ne olmalı, hangi yasalarda ne tür değişiklikler yapılmalı ve bu değişikliklerin yönü, amacı ne olmalı bunları açıklayacağız." şeklinde konuştu.

Ayrıca dış politika, yoksullukla mücadele, her ailenin asgari bir güvencesinin olmasına yönelik bir çalışma yapılacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu çalışmaların özü de şu: 18 yıldır yapılamayanı biz söz vereceğiz, en geç 5 yıl içinde tamamını yapacağız." açıklamasında bulundu.

"Bu kurultayı bir iktidar kurultayı olarak düşünüyoruz. Eleştiriden çok bir ufuk çizmeyi, ufuk vermeyi düşünüyoruz. Bu süreçte tabii geniş halk kitleleriyle paylaşacağımız yeni projelerimiz de olacak." diyen Kılıçdaroğlu, istihdamın artırılmasına, üretimin desteklenmesine, dengeli bir dağıtımın sağlanmasına ilişkin de çalışmaları olacağını vurguladı.

Bir soru üzerine yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde sosyal devletin ne kadar önemli olduğunu bütün dünyanın gördüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, "devletin kendisine 40 yıl vergi ödeyen esnafa 40 gün bakamadığını" öne sürdü. Her şeye rağmen karamsar olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Emin olun bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Herkes düşüncesini özgürce ifade edecek. Karamsarlığı bir tarafa bırakıyoruz, gerçekten önümüzde güzel günler var. Bunları icra edeceğiz, çok güzel şeyler yapacağız." diye konuştu.

(Bitti)


Haber Ara