Torun, belediye başkanlarına uygulanan yurt dışına çıkış yasağı ile ilgili yazılı açıklama yaptı.
"Bugün itibarıyla Türkiye seçilmiş belediye başkanları için de etrafı duvarlarla çevrili bir hapishane haline getirilmiş bulunmaktadır." görüşünü savunan Torun, resmi rakamlara göre, son birkaç gün içinde 170 belediye başkanının yurt dışına çıkışının engellendiğini ifade etti.
"Bu engellemenin siyasi olmadığı, tasarruf niteliğinde olduğu ve parti gözetmediği" yönünde yapılan açıklamaların, bu yasakçı uygulamanın vahametini ortadan kaldırmadığını belirten Torun, şunları kaydetti:
"Eğer söz konusu yasaklama, AKP'nin kendi içindeki bir FETÖ hesaplaşması ise o zaman Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ve belediye başkanlarının taraf olmadıkları bu hesaplaşmanın dışında tutulması en doğal haklarıdır. AKP iktidarı kendi sorumluluğunu almalı ve yaptığı hata ve sorumsuzlukların bedelini başkalarına ödetme huyundan vazgeçmelidir.
Şu iyi bilinmelidir ki Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının her biri yurt dışına, belediyelerini temsil etmek, çeşitli projelerini sunmak, kardeş şehir projelerine imza atmak, kaynak bulmak ya da ilişki ağları geliştirmek için gitmekte, birçok durumda da masrafları davet eden kurumlar ve belediye başkanları tarafından karşılanmaktadır."
-"Hukuki ve meşru her mecrada direneceğiz"
Hukuksuz ve keyfi uygulamanın belediyeleri hak etmedikleri biçimde, Türkiye'nin hükümet marifetiyle dış dünyayla kopuşunun bir parçası haline getirme riskini taşıdığını savunan Torun, "Buradan AKP iktidarına ve İçişleri Bakanına sesleniyorum, yurt dışına çıkışını izne bağladığınız, çıkışlarını engellediğiniz belediye başkanları göreve vatandaşların oyunu alarak gelen yerelin temsilcileridir. Onlara reva görülen bu hukuksuz kontrol ve engellemeler temsil ettikleri kentlere ve o yerleşmelerde yaşayan vatandaşlarımıza da yapılmış demektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak belediyelerimize, belediye başkanlarımıza ve daha da önemlisi temsil ettikleri yerel birimlerde yaşayan vatandaşlarımıza yönelen hukuksuzluğu kabul etmiyoruz." ifadelerine yer verdi.
Torun, Anayasa'da güvence altına alınan seyahat özgürlüğü hakkına aykırı olduğu kadar, insan haklarına da aykırı olan uygulamaya karşı hukuki ve meşru her mecrada direneceklerini bildirdi.
