Cankurtaran, partisinin Afyonkarahisar İl Teşkilatında, FETÖ operasyonlarında mağdur olduklarını belirtilen ailelerle birlikte düzenlediği basın toplantısında, OHAL sürecinin alınan kararla uzatıldığını anımsattı.
Türkiye'de OHAL'in kanun hükmünde kararnamelerle anayasayı devre dışı bırakarak, yeni bir devlet inşa etmek üzere kullanıldığını belirten Cankurtaran, "Şahsen şunu sormak istiyorum? Acaba OHAL muhalefetle pazarlık amacı haline getirilecek bir süreç olarak düşünülüyor olabilir mi? AKP'den her şey bekler hale geldik. Ben bunu da düşünmüyor değilim." ifadesini kullandı.
Cankurtaran, CHP'nin bu süreçte FETÖ operasyonlarında mağdur olan ailelerin umudu olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Biz her zaman terör örgütlerine bulaşmış, destek vermiş, yardım ve yataklık etmiş herkesin cezalandırılmasını istiyoruz. Sayın Genel Başkanımız başta olmak üzere tüm partimiz bu konudaki iradesini her zaman ortaya koydu. Fakat bugüne geldiğimizde muhalif olan herkesin, OHAL ve kanun hükmünde kararname kapsamında, 'terörist' adı altında gözaltına alındığını, tutuklandığını, işten çıkarıldığını, okuldan atıldığını ve yepyeni bir mazlum mağdur sınıfı oluşturulduğunu görüyoruz. Bu süreçte CHP olarak, gerek genel merkezimizde gerek Meclis grubunda yaptığımız çalışmalarla Türkiye'de mağdurların umudu olan tek adres olduk."
OHAL mağduru bir çok aile olduğunu anlatan Cankurtaran, bu ailelerin, İdare Mahkemesi, Danıştay, Anayasa Mahkemesi, valilik gibi ilgili yerlere başvurması gerektiğini bildirdi.
- "Mağdur aileler konusunda Türkiye'de çok ciddi bir problem var"
FETÖ operasyonlarında mağdur olduklarını belirtilen 2 çocuğun CHP'ye gönderdikleri mektubu okuyan Cankurtaran, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Burada belli ki; çocuk uygun fiyatından dolayı bir FETÖ okuluna gönderilmiş. Daha sonra FETÖ'nün bir terör örgütü olduğu tespit edildikten sonra aile çocuğu okuldan almak istemiş ama çocuk bu sefer TEOG sınavı olduğu için bu sene değiştirmemiş. Çocuk şu anda babasının tutuklanmasından ve ailesinin içinde bulunduğu durumdan dolayı kendini çok kötü hissediyor, vicdan azabı duyuyor. 'Bütün bunlar benim yüzümden' diyor. Dünyanın hiçbir yerinde devlet, çocuğun, mağdur edilerek, psikolojisi bozularak ortada bırakılmasına, babasının veya annesinin suçundan dolayı cezalandırılmasına sebep vermez. Devletin görevi, suçluyu cezalandırmaktır ama suçlunun ailesini sokakta bırakmak, aç bırakmak hiçbir devletin yapacağı vicdansızlık değildir. Maalesef bu mağdur aileler konusunda Türkiye'de çok ciddi bir problem var."
- Hakkari'deki terör saldırısı
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarınca bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıya değinen Cankurtaran, Türkiye'de sadece PKK'ya ait 61 bombalı aracın olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Cankurtaran, bu sayının tespit edilemeyenler de eklediğinde çok daha artacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye bombalı araçta, Afganistan, Irak ve Suriye ile yarışır hale geldi. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşının güvenliğini sağlamak zorunda, terör konusunda derhal önlemini almak zorundadır. Daha fazla şehit istemiyoruz. Daha fazla can istemiyoruz. Bu topraklarda, anaların bir damla göz yaşını, evlatların bir damla dahi kanını alacak yer kalmadı. Terör konusunda, çok acilen önlem alınması gerekiyor."
