Çavuşoğlu ile KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, iki ülke dışişleri bakanlıkları arasında bilişim teknolojileri alanında işbirliğine ilişkin mutabakat zaptının imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebinin ABD Başkanı Barack Obama tarafından reddedildiği iddialarına ilişkin soru üzerine, Erdoğan ile Obama'nın her platformda görüştüklerini, hiçbir sıkıntı bulunmadığını, Türkiye'nin başvurularının reddedilmesi bilgisinin doğru olmadığını söyledi.
"Erdoğan ile Obama arasında iyi bir diyalog var, sık sık telefonda görüşüyorlar. İkili ve özellikle de bölgesel konularda görüşme imkanı buluyorlar" diyen Çavuşoğlu, dışişleri bakanı olarak şahit olduğunu görüşmelerin son derece pozitif ortamda dostane ve işbirliği anlayışı içinde olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD'de daha önce temelini attığı cami ve külliyenin açılışını yapmak istediğini ve bu arzusunu da Obama'ya daha önce ilettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Obama'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşme talebini reddetmesi söz konusu değil. Bizim aracılığımızda resmi bir başvuru da yoktur. Bizim başvurularımızın reddedilmesi bilgisi de doğru değildir" şeklinde konuştu.
"Türkiye'de bir gelenek var" diyen Çavuşoğlu, BM ve G20 için de geçerli bu geleneğe göre, toplantılara bir sene başbakan bir sene cumhurbaşkanının katıldığını, BM Genel Kurulu'na geçen sene Erdoğan'ın katıldığını, bu sene de Davutoğlu'nun katılacağını kaydetti. Geçen sene Brisbane'daki G20 Zirvesi'ne Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığını anımsatan Çavuşoğlu, bu sene Türkiye'de yapılacak G20 Zirvesi'ne ise Erdoğan'ın ev sahipliği yapacağını söyledi. Çavuşoğlu,"Erdoğan'ın New York'a gitmemesinin tek sebebi budur, bunun arkasında başka bir şey aramaya gerek yok" dedi.
- KKTC ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 20 Temmuz'da KKTC'ye yaptıkları ziyarette KKTC Dışişleri Bakanı Çolak ile tanışarak Kıbrıs'la ilgili genel konularda görüş alışverişinde bulunduğunu hatırlatarak, bugün yapılan baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ise Kıbrıs'ta devam eden müzakere sürecinin kapsamlı bir şekilde alındığını dile getirdi.
Türkiye'nin adadaki müzakere sürecinin adil ve kalıcı bir şekilde devam etmesi ve sorunun çözümü için her zaman destek verdiğini belirten Çavuşoğlu, "Bu desteğimizi bir kez daha vurgulamış olduk" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinde de Türkiye'nin desteğini güçlü bir şekilde vurguladığına işaret eden Çavuşoğlu, "Adada gördüğümüz pozitif atmosferin iyi bir şekilde değerlendirilmesini arzu ediyoruz ve bunun çözüme yansımasını ümit ediyoruz. Bu sürecin hızlandırılarak devam etmesini arzu ediyoruz. İki tarafta da bu kararlılığı görüyoruz ve bundan mutluluk duyuyoruz" ifadesini kullandı.
İlk defa Kıbrıs'ta yaz aylarına rağmen her iki tarafın da yoğun bir çalışma içinde olduğunu ve bu çalışmalarda önemli mesafeler katedildiğini anlatan Çavuşoğlu, "Daha önce anlaşmaya varılmamış konulara girilmesi ve bu konularda mesafe kat edilmesi umudumuzu arttırıyor" şeklinde konuştu.
AB başta olmak üzere tüm uluslararası örgütlerin ve uluslararası camianın, özellikle de Yunanistan'ın Kıbrıs'a garantör ülke olarak destek vermesi ve bu desteğin görünür olmasının önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Yunanlı dostlarımıza da bu konudaki düşüncelerimizi her fırsatta iletiyoruz. Yunanistan'da bir seçim kararı alındı, umarım en kısa sürede seçim olur ve yeni yönetim işe başına gelir ve bu sürece de desteğini verir" dedi.
- Türkiye-KKTC ikili ilişkileri
Çavuşoğlu, Türkiye ile KKTC arasındaki ikili ilişkilerin de görüşmelerde gündeme geldiğini aktararak, şöyle devam etti:
"KKTC'ye her türlü desteğimiz devam edecek. Ekonomik desteğimiz de siyasi desteğimizin yanında devam edecek. KKTC'nin tüm kurumlarının kapasitelerinin güçlendirilmesi için teknik destekleri de veriyoruz. KKTC'de geniş kapsamlı bir koalisyon hükümeti var. Yani büyük koalisyon, ilk defa böyle bir hükümet kuruldu. Bu önemli bir fırsattır, yapısal reformların yapılması Meclis'te uzun süredir bekleyen yasaların kabul edilmesi bakımından da bir fırsat olarak görüyoruz."
Türkiye Dışişleri Bakanlığı olarak KKTC Dışişleri Bakanlığına her zaman destek verdiklerini kaydeden Çavuşoğlu, bakanların dost olarak yakın işbirliği içinde çalıştıklarını, bakanlıklar arasında da hem dostane hem de profesyonel anlamda işbirliği olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, KKTC Dışişleri Bakanlığının kapasitesinin güçlenmesi için de her türlü desteğin verildiğini, imzalanan mutabakat zaptının bunun başka bir örneği olduğunu dile getirerek, bilişim konusunda dünyada önde gelen bakanlıklardan biri olan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının tecrübesini KKTC ile paylaşacağını kaydetti.
Önümüzdeki günlerde Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru'nun KKTC'ye bir ziyaret gerçekleştireceğini bildiren Çavuşoğlu, bu ziyarette KKTC Dışişleri Bakanlığına verilecek desteğin detaylarının görüşüleceğini söyledi.
Çolak'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve AB Bakanı Bozkır ile de görüşeceğini hatırlatan Çavuşoğlu, AB süreci başta olmak üzere KKTC üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması konusunda gayretlerin birlikte devam edeceğini dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, KKTC'nin 20 ülkede 24 temsilciliği olduğunu, üçüncü ülkeler nezdindeki girişimlerin, üçüncü ülkelerin lider veya siyasetçilerinin KKTC ziyaretleri, KKTC'nin uluslararası örgütlerde temsili başta olmak üzere uluslararası her alanda da Türkiye'nin destek ve işbirliğinin devam edeceğini sözlerine ekledi.
- Çolak'ın ilk dış ziyareti Türkiye'ye
KKTC Dışişleri Bakanı Çolak da ülkesi ve Türkiye'de bakanlık görevine gelindiğinde ilk dış temasın iki ülke arasında yapılmasına dair bir gelenek olduğunu hatırlattı.
Türkiye ziyaretinin ilk dış teması olduğuna işaret eden Çolak, daha sonra Kıbrıs'taki süreci ve Kıbrıslı Türklerin kararlılığını, endişelerini ve ihtiyaçlarını anlatmak için diğer ülkelere de ziyaretlerde bulunacağını anlattı.
Çolak, adada Şubat 2014'te imzalanan mutabakat çerçevesinde bir müzakere sürecinin yürütüldüğünü vurgulayarak, KKTC'de yeni kurulan geniş tabanlı hükümetin bu sürecin destekleyicisi olduğunu vurguladı.
İki ülke arasında imza altına alınan güvenilir haberleşme ağı anlaşmasının Türkiye ile KKTC'nin dayanışması ve fikir birliğinin bir ürünü olduğunu belirten Emine Çolak, "Bizim çözüm olursa da olmazsa da böyle bir katkıya ve açılıma ihtiyacımız var. Kıbrıslı Türkler kendi kendilerine yeterli olmak, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmak konusunda çok kararlıdırlar" diye konuştu.
Çolak, KKTC'nin barış için başlatılan müzakere sürecinde Türkiye'den aldığı destek ve işbirliği ile gelecek dönemde ulaşabilecekleri örgütlerle temaslarının yoğun olacağına değindi. KKTC Dışişleri Bakanı Çolak, şunları söyledi:
"Çözüm sonrası yeni oluşacak Kıbrıs, bir Avrupa Birliği üyesi olacak. Her ne kadar Rum tarafı bu yönde çalışmalarını tamamladıysa da Kıbrıslı Türkler olarak bizim daha yapacağımız çalışmalar var. Türkiye'nin bu yönde elde ettiği kazanımı da bir işbirliği noktası olarak görüyoruz."
Emine Çolak, Türkiye'den KKTC'ye gidecek suyun Güney Kıbrıs'a teknik olarak gitmesinin mümkün olabileceğine değinen bir gazetecinin "Barış müzakerelerinin hız kazandığı bu süreçte bu proje Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile köprü oluşturabilir mi" şeklindeki sorusunu da yanıtladı.
Kıbrıs'a Türkiye'den deniz altından su iletilmesinin çok örnek bir proje olduğunu dile getiren Çolak, "Bu projenin de barışa ve çözüme ulaşmasında olumlu bir katkısı olmasını arzu ederiz" dedi.
