‘Hür yandaşlığın kalesi' başlıklı bugünkü yazısına, “Açık konuşalım: Arada bir ‘çatlak ses' çıkardığımız için camiamızın bazı unsurları tarafından fena halde boykot ediliyoruz” diyerek başlayan Albayrak, şöyle devam etti: “Reklam boykotu mesela. “Bunlara reklam verilmeyecek!” değil sadece; bizim reklamlarımızın yayınlanmasını engelleyecek kadar abarttılar işi. Parayla reklam verdiğimiz popüler bir internet haber sitesine falanca nüfuzlu kardeşimizden bir “Höt!”telefonu geliyor, adamların ödü kopuyor, bir daha reklamımızı yayınlamıyorlar…”
‘Sakıncalı' yazılarımız aleyhimizde delil olarak saklanıyor
Öğrenci yurtları için her gün 8-10 tane Diriliş Postası almak isteyen dernek yöneticilerinin nüfuzlu kişiler tarafından ‘Onlar mimli'denilerek engellendiğini ve siparişlerin anında iptal edildiğini savunan Albayrak şunları yazdı:“Sağda solda, bilhassa daha önemli işleri olmayanların doldurduğu bir kısım devlet ve medya koridorlarında aleyhimizdeki propagandanın bini bir para zaten. İnanmazsınız, “sakıncalı” yazılarımız dünyanın en ciddi antetli dosyalarına konulup aleyhimizde delil olarak saklanıyor.”
Hesaplaşmaya giresim geliyor
Bu aralar çok olumlu duygular içinde olduğu için ‘Diriliş Postası'nı boğmaya ahdeden kardeşlerle' hesaplaşmaya giresinin gelmediğini belirten Albayrak, “Şimdilik, sizlerden Diriliş Postası'na sahip çıkmanızı, bir bayide bulamadığınızda muhakkak öbür bayie bakmanızı, abonelikte de bütün o sıkıntılara rağmen sebat etmenizi, dahası Diriliş Postası'na yeni okurlar kazandırmak için uğraşmanızı istirham etmekle yetiniyorum” diye yazdı.
Hükümete yakın gazeteleri yerden yere vurmuştu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Dolmabahçe toplantısı yanlıştı” çıkışını manşete taşıyan hükümete yakın gazeteleri 23 Mart tarihli yazısında yerden yere vuran Albayrak, şunları yazmıştı: “Dünkü manşetlerini, Öcalan'ın o tarihi cümlesine değil de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümete yönelik eleştirilerine ayırarak, üstelik bunları dev puntolu başlıklarla ve anlaşılmaz bir iştiyakla naklederek müthiş bir sorumsuzluk örneği sergilediler.”
Erdoğan şevk kırıcı tesirde bulunuyor
Hürriyet'ten Elif Altındağ'ın aktardığına göre, gazetenin yine mart ayındaki bir sayısında, Erdoğan'ı eleştiren şu satırlara yer verilmişti: “Recep Tayyip Erdoğan umut demektir, iyimserlik demektir, coşku demektir, dinamizm demektir, müspet enerji demektir. Öyleydi ve öyle olmalıdır. Ne yazık ki son zamanlarda sık sık şikâyetçilikleriyle, kırgınlıklarıyla, memnuniyetsizlikleriyle gündeme gelerek birçok seveninin üzerine şevk kırıcı bir tesirde bulunuyor. Ya Merkez Bankası Başkanı'ndan şikâyet eden veya Hakan Fidan'a kırgınlığını ifade eden yahut hükümetin İmralı siyasetini eleştiren memnuniyetsiz Erdoğan resmi güzel değil. ‘Hizmet içi' şikâyetlerin, kırgınlıkların, olumlu bulmayışların kamuoyuna yansıtılmamasını istirham ediyoruz.”
Böyle yapma reis, Allah aşkına
Albayrak'ın “Böyle Yapma Reis, Allah Aşkına” başlıklı yazısında ise, Erdoğan için, ”Reis'in ana muhalefet gibi hareket etmesini, hele seçim sürecinde hükümeti ve AK Parti'yi zafiyet içindeymiş gibi göstermesini istemiyoruz!” denilmişti.