Ajanslarda yer alan bilgide; Cameron, İngiliz Sky New televizyonunda canlı yayına katılarak kanalın politika muhabirinin ve stüdyodaki vatandaşların İngiltere'nin ABüyeliğinin oylanacağı referandumla ile ilgili sorularını yanıtladı.
Cameron, Türkiye'nin yakın bir zamanda AB üyesi olamayacağı görüşünü yineledi: 1987'de başvurdular, 35 faslı tamamlamalılar, 3000 yılında katılabilirler.
Şu veya bu yönde oy kullanabilirsiniz ama Türkiye yakın bir zamanda AB'ye üye olmayacak.
Türkiye'nin AB üyeliği
İzleyicilerden gelen Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili soru üzerine de Cameron, Türkiye'nin yakın bir zamanda AB üyesi olamayacağı görüşünü yineledi.
"Türkiye'nin AB'ye üye olması onyıllar boyunca mümkün görünmüyor"değerlendirmesinde bulunan Cameron, şunları söyledi:
"1987'de başvurdular, 35 faslı tamamlamalılar, 3000 yılında katılabilirler. Şu veya bu yönde oy kullanabilirsiniz ama Türkiye yakın bir zamanda AB'ye üye olmayacak.
Bütün parlamentoların bu konuda veto hakkı var. Bu referandum kampanyasında bu konuda kaygılanmaya gerek yok.
Türkiye ile iş birliği yapmalı mıyız? Komşu bir ülke, Avrupa'nın sınırlarının güvenliğini sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız, sığınmacı sorununu halletmeliyiz, bunun için de evet, Türkiye ile iş birliği yapmalıyız. Ama bu Türkiye'nin yakın bir zamanda AB üyesi olması ile aynı şey değil."
Cameron, ayrılma yanlısı kampanya temsilcileriyle televizyonda karşılıklı bir tartışma içine girmekten kaçınıyor.
Cameron: Türkiye 3000 yılı civarında AB'ye üye olur
İngiliz televizyonunda konuşan Cameron, İngiltere'nin AB'den ayrılması için kampanya yürütenlerin İngiliz halkına "Türkiye'nin AB'ye girmesini engelleyemeyiz o yüzden bizim AB'den çıkmamız için oy kullanın" çağrısı yaptığını söyledi. Türkiye'nin AB'ye girmesinin uzak bir ihtimal olduğunu söyleyen Cameron bugünkü ilerleme hızıyla bunun gerçekleşmesinin on yıllar alacağını ve o aşamada bile buna itiraz edebilecek konumda olacaklarını belirtti.
The Guardian gazetesi için yapılan son ankete göre İngiltere'nin AB'den ayrılmasını isteyenler yüzde 52'ye karşı yüzde 48 ile ilk kez öne geçmiş durumda. Kararsızlar çıkarıldıktan sonra elde edilen bu oranlar, seçmenlerin yüzde 15'inin kararsız olması nedeniyle kolaylıkla değişebilecek nitelikte değerlendiriliyor.
