Yeni Şafak'ın haberine göre, Suriye, Irak ve Yemen'deki savaşlarda rüzgarın yönünü kendi lehlerine çevirmeye çalışan İran'ın üst düzey isimleri de yaptıkları açıklamalarla bölgenin temel aktörü izlenimi vermeye çalışıyor.
Başkent Tahran'daki İmam Hüseyin Üniversitesi'ndeki bir törende konuşan İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutan Yardımcısı General Hüseyin Selami, “Bugün çatışma alanımız Akdeniz, Babu'l Mendeb ve Kızıldeniz'dir. Biz günden güne gelişen geniş bir bölgenin coğrafi derinliğinde çatışıyoruz” dedi.
SINIRIN GERÇEKLİĞİ YOK
Devletin Maslahatını Teşhis Konseyi Genel Sekreteri ve eski Devrim Muhafızları komutanlarından Muhsin Rızai'ye ait tabnak.ir internet sitesinin haberine göre, coğrafi sınırların bugünün dünyasında siyasi paylaşımda gerçekliğinin olmadığını savunan Selami, günümüz siyasi sınırlarının devletlerin hakimiyet alanını belirlediğini ve günümüzde asıl savaşın inanç, düşünce ve fikir sınırlarının belirlenmesi alanında yürütüldüğünü söyledi. ABD'nin geçmişte kendisinin menfaatine olmadığını düşündüğü her yerde ezici gücünden istifade ettiğini söyleyen Selami, “Ancak bugün bütün dünya, Amerika'nın kendi tutumunun aksine siyasi atmosfere boyun eğdiğini görüyor. Bu da İslam Devrimi'nin ilerleme ve durdurulamama gücünü gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Korkutan insan ticareti karnesi
2009'dan 2015'e kadar İran'dan ve bu ülke üzerinden Körfez'e fuhuş ve zorla evlendirilme amacıyla götürülen kızların sayısında artış yaşandı. İran'da son yıllarda insan ticareti, zorla çalıştırılma ve fuhuş vakalarında belirgin bir artış yaşandığı belirtilirken, hükümetin insan ticaretini önlemekte yeterli çabayı göstermediği ifade edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan 2015 İnsan Ticareti Raporu'nda İran'ın insan ticareti konusunda kaynak, transit ve hedef ülke olmaya devam ettiğine yer verilirken, İranlı kadınların yanı sıra kız ve erkek çocukların da İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa'da çeşitli gruplar tarafından organize olarak fuhuşa zorlandığı ya da zorla çalıştırıldığı öne sürüldü.
Alkolizmle başı dertte
İran, kaygı verici boyuta ulaşan alkol tüketimiyle mücadele için yeni çözümler arıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, İran'da bir alkol bağımlısı yılda ortalama 24,8 litre saf alkol tüketiyor ve bu miktar Rusya, Almanya ya da İngiltere'de ortalama alkol kullanan birinin tükettiğinden fazlasına karşılık geliyor. Financial Times gazetesinin haberine göre İran Sağlık Bakanlığı, yılda 420 milyon litre alkollü içeceğin tüketildiği tahmin edilen ülkede korkutucu boyutlara ulaşan alkolizm sorununa çözüm bulmak amacıyla 150 farklı noktada alkolizmle mücadele merkezi açmayı planlıyor. Resmi rakamlara göre, yılda 60 ila 80 milyon litre alkol İran'a kaçak yollardan giriyor ve polis bunun ancak 20 milyon litresini ele geçiriyor.
TÜRKİYE KARŞITI FURY
Son aylarda Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı haberlere geniş yer ayıran iktidara yakın İran medyası, ülkemizi terörle özdeşleştiren uluslararası karalama ve iftira kampanyasına büyük destek veriyor. İran'ın resmi ve gayri resmi medyasında, Türkiye'ye yönelik karalamalar son dönemde zirveye ulaştı.
