Dolar

32,3307

Euro

35,0310

Altın

2.282,61

Bist

8.974,69

'Bütün silahlar sussun işçiler konuşsun'

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ,' Bütün silahlar sussun işçiler konuşsun' dedi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-23 17:20:18

'Bütün silahlar sussun işçiler konuşsun'

Ajansların haberine göre, "Barış Bloku" tarafından, Galatasaray'daki Cezayir Toplantı Salonu'nda, "İşçiler, emekçiler barış istiyor" konulu foruma konuşmacı olarak katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, yaşanan son olaylara ilişkin konuştu. 

"Türkiye'de siyasetin ve toplumsal yaşamın dört bir yandan savaşla kuşatıldığı bugünlerde ısrarla ve inatla barışı konuşmaya devam ediyoruz" diyerek konuşmasına başlayan Yüksekdağ, son bir aydır salon toplantısı yapmak için dahi büyük mücadele yapmak durumunda kaldıklarını, basın açıklaması yapmak istediklerinde polisin kuşatmasıyla karşılaştıklarını ifade etti. Yüksekdağ, "Herhangi bir yerde sesimizi ve muhalif görüşümüzü çoğul bir dille konuşmak ve Türkiye toplumuna seslenmek olanaksız hale getirilmeye çalışılıyor" dedi.

"Türkiye toplumu iktidar hırslarının arkasından sürüklensin istiyorlar"

Türkiye toplumunun konuşmadan, muhalefet etmeden dayatılan savaşa boyun eğmesinin istendiğini ifade eden Yüksekdağ, "En başta saraydaki istiyor. İtiraz edilmesin ve dayatılan mecburi istikamette bütün Türkiye toplumu sürüklensin istiyorlar. Kendi iktidar hırslarının arkasından sürüklensin istiyorlar. Temel amaç ta budur" diye konuştu.

Savaşın, siyasi ve ekonomik kriz anlamına geldiğini belirten Yüksekdağ, "Bugün sarayın iktiarı için bütün Türkiye toplumu parçalanmaya kodlanmış bir savaşı yaşıyor. Böyle bir savaşla yüzyüze bırakılıyoruz. Şuan Türkiye'deki siyasi iktidar da bu oluşturulmuş düzeneği kendi çıkarları ve kendi geleceğinin tahkimi için kullanmaya çalışıyor. Sömürü mekanizmasının bildiği en eski ama en genel geçer silahı; şiddet, zorbalık ve savaştır. Şuan Türkiye toplumu bununla karşı karşıya bırakılmış durumda" dedi.

"Savaşın bir diğer yüzü ekonomik kriz"

Yaşanan krizin dayatılarak oluşturulduğuna dikkat çeken Figen Yüksekdağ, "Kriz, Türkiye'deki egemen yapının, sarayın kendi iktidarını 2023'e, 2053'e bilemedin 2073'e kadar yaşatma hırsının getirdiği bir kriz. Bu krizi bizler yaratmıyoruz" ifadesinde bulundu. Türkiye toplumunun yeni bir dinamiğe ihtiyaç duyduğunu anlatan Yüksekdağ, savaşa karşı barışı yapmaya ihtiyaç olduğunu; yıkan, yok eden siyasete karşı; kuran, büyüten, yaşatan siyasi çizgiye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Savaşın bir diğer yüzünün ekonomik kriz olduğunu anlatan Yüksekdağ, "Bugün geçici hükümetin temsilcileri utanmadan, sıkılmadan Türkiye için ekonomik bir kriz olmadığını, aslında kademeli olarak etkilerini sonuçlarını yaşamadığımızı iddia ediyorlar. Tam bunları konuşurken, dolar-döviz tarihteki en yüksek oranına ulaşıyor. Tavan yapıyor, dizginlenemiyor. Dövizin kurlarının yükselmesinden doğan çelişkiler ekonomik yaşama çok daha ciddi tahribat olarak dönüyor. Diğer taraftan işsizlik ve işten çıkarma yönelimini beraberinde getiriyor ve bunlar duyulmuyor bile. Belki savaşta yaşamını kaybedenleri, bombalanan yerleri duyuyoruz, görüyoruz ama işten çıkarılan işçileri görmüyoruz. O işçilerin sesini kimse duymuyor" dedi.

Bütün silahlar sussun işçiler konuşsun

Yüksekdağ, "Bugün biz diyoruz ki, bütün silahlar sussun işçiler konuşsun. Siyasi iktidar da, iktidar mekanizmasında yer alan bütün kesimler ve güçler de işçilerin sözünü dinlesinler. Emekçilerin sözünü dinlesinler. Onların çözüm önerilerine kulak versinler. Bir kere tüm silahlar sussun yaşamı üretenler, eşyaya can verenler, bu toplumsal yaşamın can damarına kan olanlar konuşsun. Eğer sermayenin, egemenliğin, küçük bir zümrenin otoriter iktidarının temsilcisi ve sözcüsüyseniz bugün siyasi iktidarın yaptığı gibi savaştan başka birşey konuşmazsınız. Ama yaşamı üreten, insanı çoğaltan, emeğin değerini bilenlerin içinden konuşuyorsanız. Barışın en iyi kıymetini siz bilirsiniz" dedi. "Bir canın ne kadar değerli olduğunu biz biliyoruz" diyen Figen Yüksekdağ, "İster gerilla olsun, ister asker olsun, ister polis olsun, ister sivil olsun... Kim olursa olsun canın ne kadar değerli olduğunu biz biliyoruz"  diye konuştu.

"Bir efsaneyi yaraladık"

Yüksekdağ son olarak, "7 Haziran seçimlerinde kendisini 2073'e kadar, neredeyse haşa kendilerini ölümsüz ilan edecekler, bu kadar kendilerini güç timsali gören yara almaz diye düşünülen tırnak içinde 'bir efsaneyi' yaraladık. Bütün Türkiye gördü ki hepsi fasa fisoymuş. Onların yara almayacakları, onların her daim yaşayacakları sadece bir efsaneden, hikayeden ibaretmiş. Biz onların hikayesini bitirdik. Demek ki düşmez kalkmaz bir Allah'mış biz onu hatırlattık. Unutmuşlardı" dedi.  

Haber Ara