Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Bateoui ile tercümanı ve avukatı katıldı.
Mahkeme heyeti, sanığın cep telefonundaki terör örgütü DAEŞ'in propagandasını içeren video ve yazıların kime ait olduğunu, ayrıca tutuklandığında üstünden çıkan ankesörlü telefon kartından yurt dışına yapılan aramaları sordu.
Bateoui, savunmasında ankesörlü telefon hattı ile kiminle görüştüğünü hatırlayamadığını, kartın eşine ait olabileceğini söyledi.
Bulgar eşi veya ağabeyleri ile konuşmuş olabileceğini ifade eden Bateoui, "Uluslararası bir görüşme yapmadım. Eşimle benim ortak kullandığımız bir cep telefonu var." dedi.
Bateoui, şunları söyledi:
"Belçika'dan Türkiye'ye geldim. Bursa'da boks salonu açmak istiyorum. Burada M.G'de kaldım. Eşim, M.G'nin eşiyle 4 yıldır arkadaş. M.G. ile biraz İngilizce, biraz da işaret diliyle anlaştık. Eşlerimiz internetteki bir dini sitede tanışmış. Bir de aynı şehirde oturuyorlar. Oradan da birbirlerini tanıyorlar. Telefonda olanlar bana ait değil. Bu videoyu bir kez Belçika'da izledim ve telefonumdan sildim.
Belçika'da Müslümanlar, çok hoş karşılanmadığı için Türkiye'ye geldim."
Cezaevinde kendisine kimin para gönderdiğinin sorulması üzerine ailesinin para yolladığını anlatan Bateoui, "Ben terör örgütünden para almadım. Zaten kendim örgüt üyesi de değilim. Benim memleketim Fas'ta merhamet yok. Beni oraya gönderirseniz idam ederler çünkü Türkiye'de terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla yargılanıyorum. O yüzden benim hayatım bitti. Beni Fas'a göndereceğinize 100 yıl ceza verin. Türkiye'de yaşamak istiyorum, sığınma talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, Bateoui için Fas ve Belçika istihbaratından terör kaydı olup olmadığına ilişkin cevabın beklenmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.
Belçika'dan yaklaşık 4 ay önce Bursa'ya gelen Bateoui, eve düzenlenen operasyonda gözaltına alınmış, terör örgütü DAEŞ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı.
