Dolar

32,5499

Euro

34,8837

Altın

2.430,58

Bist

9.645,02

Bozkır ve Şentop yabancı basınla bir araya geldi (3)

Bozkır ve Şentop yabancı basınla bir araya geldi (3)

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-29 16:26:13

Bozkır ve Şentop yabancı basınla bir araya geldi (3)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kendi yetkilerini arttırmak için istiyor" söylemlerini eleştirerek, "Tayyip Erdoğan varken aslında başkanlık sistemine gerek yok. Çünkü Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de siyaseti domine etme gücünü her zaman elinde bulundurabilir. Aslında Tayyip Erdoğansız bir siyasette başkanlık sistemine ihtiyaç var. Yoksa Türkiye istikrarlı hükümet kuramaz" dedi.

Şentop, Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile Türkiye'de görev yapan 40 kadar yabancı basın mensubuyla bir araya gelerek, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye gündemindeki başkanlık sisteminin detaylarına ilişkin bilgi vermesi istenen Şentop, 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra parlamentoda oluşturulan Partilerarası Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda AK Parti'yi temsil eden 3 kişiden biri olduğunu hatırlattı.

Başkanlık sistemiyle ilgili önerilerinin sadece teorik, soyut bir öneri olmadığını, TBMM'nin resmi internet sayfasında yeni anayasa ile ilgili resmi bir sayfa bulunduğunu anlatan Şentop, orada AK Parti, CHP, MHP ve HDP'nin bütün maddeleriyle anayasa önerilerinin yer aldığını söyledi.

Hükümet sistemi olarak başkanlık sistemini önerdikleri metnin orada somut şekilde mevcut olduğunu aktaran Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugünkü Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sahip olduğu yetkiler, başkanlık sistemine geçildiği takdirde azalacaktır, artmayacaktır. Peki niye istiyoruz başkanlık sistemini? Bunun önemli bir iki sebebi var. Birisi şu; 7 Haziran'da Türkiye'de seçim yapıyoruz. Seçim akşamı, hükümeti seçmiyoruz, sadece parlamentoyu seçiyoruz. 3 Kasım 2002'den bu yana AK Parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğuna sahip olduğu için hükümet de çıkıyor ama 1999'da yapılan seçimde parlamento oluştu, hükümet çıkmadı. 3 siyasi partinin bir araya gelerek hükümet kurması mümkündü. Bir ay boyunca Türkiye'de hükümet arayışları sürdü. Biz şunu istiyoruz; seçim yapılsın, seçim akşamı hükümet belli olsun. Yani seçimler hükümet sorununu çözsün. Başkanlık sisteminde parlamento için ayrı oy, hükümet için ayrı oy kullanıyor seçmenler ve seçim akşamı hükümet belli oluyor."

Genel Başkan Yardımcısı Şentop, başkanlık sistemini istemelerindeki ikinci önemli sebebin, Türkiye'deki mevcut sistemin istikrarlı hükümet üretmeyi garanti etmemesi olduğunu dile getirerek, Türkiye'de 1995-1999 yılları arasında 4,5 yılda 4 hükümet değiştiğini anlattı.

Türkiye'de 2002'den bu yana istikrarlı hükümetin olduğunu ancak sistemin istikrarlı hükümeti garanti etmesi gerektiğini vurgulayan Şentop, "Başkanlık sisteminde anayasada başkanın, hükümetin ne kadar görev yapacağı bellidir. Seçimden sonra 4-5 yıl hükümet ve istikrar sorunu bulunmamaktadır. Başkanlık sisteminde baraj sorunu ortadan kalkacaktır, parlamentoda seçim sisteminde sıfır baraj ile dar bölge sistemi veya daraltılmış dediğimiz sistem uygulanabilecektir çünkü istikrarla ilgili bir zaruret yoktur" diye konuştu.

Başkanlık sisteminin Türkiye'de halkın yakından tanıdığı bir sistem olduğunu, bu modelin yerel yönetimlerde 100 yıldan fazla zamandır uygulandığını belirten Şentop, "Bu sistemin, ABD modeline benzeyen ama ondan farklılaşan yönleri var. Birincisi ABD'de başkanlık sistemiyle beraber federal yapı var. Biz başkanlık sisteminde üniter devleti öneriyoruz. Federasyonu dışlayan bir önerimiz var. İkinci önemli farklılık ise ABD'de parlamento iki kamaradan oluşmaktadır, biz tek kamaralı bir parlamento öneriyoruz" bilgisini verdi.

- Başkanlık sisteminde başkanın yetkileri

Başkanlık sistemine geçildiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkilerinin neden azalacağı konusunda da bilgi veren Şentop, şu anki sistemde Cumhurbaşkanı'nın kabineye başkanlık yapabileceğini ve Bakanlar Kurulu toplantısında bir kanunun hazırlanmasını, parlamentoya önerilmesini teklif edebileceğini, parlamento çoğunluğunun desteğine sahip hükümetin bu kanunu parlamentodan çıkarabileceğini söyledi.

Erdoğan'ın, başkanlık sisteminde kanun teklif etme yetkisi olmayacağını anlatan Şentop, ayrıca başkanın partisinden veya siyasi görüşünden bir parlamento çoğunluğunun da olmayabileceğini ifade etti.

- "Tayyip Erdoğan varken aslında başkanlık sistemine gerek yok"

Mustafa Şentop, bir gazetecinin "Erdoğan, yetkilerini azaltacak bir anayasa için neden bu kadar coşkulu bir kampanya yürütüyor?" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1994 yılından beri siyasetin içinde yer aldığını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın ardından uzun süre Başbakanlık yaptığını ve güçlü bir Başbakan olduğunu aktardı.

Erdoğan'ın istese 2007 yılında Cumhurbaşkanı seçilebileceğini ve kimsenin bunu engelleyemeyeceğini fakat Abdullah Gül'ü aday gösterdiğini ifade eden Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Erdoğan, siyasetteki hedefleri ortaya koyarken, kişisel hesaplar içinde olmadığını bir çok kez göstermiştir. Bunu bazı siyasi parti liderlerinin anlayabilmesi mümkün değil. Türkiye gibi bir ülkede 10 seçimi arka arkaya kazanmak, yüzde 50 oy almak muhtemelen Avrupa tarihinde de örneği görülmemiş bir siyasi başarıdır. Bu noktadaki siyasetçinin ülke için ortaya koymuş olduğu tezleri, şahsı için istediğini düşünmek yanlış olur. Başkan olduktan sonra da seçilmek için sınırlama var. Erdoğan görebileceği her türlü siyasi ikbali bu ülkede görmüş birisidir.

'Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kendi yetkilerini arttırmak için istiyor' şeklinde bir mantıkla bakarsak, çok büyük hata yapmış oluruz. Tayyip Erdoğan varken aslında başkanlık sistemine gerek yok. Çünkü Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de siyaseti domine etme gücünü her zaman elinde bulundurabilir. Aslında Tayyip Erdoğansız bir siyasette başkanlık sistemine ihtiyaç var. Yoksa Türkiye istikrarlı hükümet kuramaz."

Başkanlık sisteminin yargının yeniden yapılanmasıyla ilgili bir boyutu olmadığını anlatan Şentop, "Başkanlık sistemi önerimiz sadece yasama ile yürütmenin, parlamento ile hükümetin birbirinden ayrılması esasına dayanıyor. Yargı ile ilgili anayasa önerimizde diğer 4 partiyle uzlaştığımız bir model var. Türkiye'de yargıçları atayan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu gibi bir kurulun hem ikiye ayrılması hem de her iki kurulun da belli kriterlerle parlamento tarafından seçilmesine yönelik bir öneri" diye konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin Türkiye için bir zorunluluk olduğunu dile getirerek, "Türkiye er veya geç yeni anayasa yapacak ve başkanlık sistemini benimseyecektir. Seçimden sonra başka partilerin de katkısıyla yeni anayasa yapılabilir, başkanlık sistemine geçilebilir. Bu da bir ihtimaldir. Biz her halükarda AK Parti'nin 330'un üzerinde milletvekiline sahip olacağına inanıyoruz' ifadelerini kullandı.

- "Hükümet sistemini tartışmadan yeni bir anayasa yapamazsınız"

Biz gazetecinin, "Bazı araştırmalar, AK Parti tabanında da başkanlık sisteminin kabul görmediği yönünde. Sizin için başkanlık sistemi bir önkoşul mu? Sizin için başkanlık mı yoksa yeni anayasa mı daha öncelikli?" sorusuna Şentop, şu yanıtı verdi:

"Önkoşul değil. Ama yeni anayasa yapıyorsanız, hükümet sistemini tartışmadan yeni bir anayasa yapamazsınız. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamının düzenlenmesiyle ilgili hukuki sürecin kronolojisi bizi başkanlık sistemine götürüyor. 1961'de parlamentonun seçtiği sembolik cumhurbaşkanı, 1982'de parlamentonun seçtiği yetkileri genişletilmiş cumhurbaşkanı, 2007'de halk tarafından seçilen yetkileri genişletilmiş cumhurbaşkanı... Yani süreç her anayasa düzenlemesinde bizi cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerini artırma, demokratik zeminini güçlendirmeye doğru götürmüş. Bir sonraki adım, tartışılacaksa eğer cumhurbaşkanından başkanlığa geçmektir."

Muhalefetin önerdiği modelin 1961 Anayasası'na dönmeyi içerdiğini anlatan Şentop, "Bu, işler bir model değil. Yeni anayasa yaparken bu konuyu tartışmadan anayasa yapmak da mümkün değil esasen" dedi.

"Başkanlık sistemi 4 sene daha bekleyebilir mi?" şeklindeki soruya Şentop, "Elbette bekleyebilir. Belki biz şimdi bir değişiklik yaparız da 2019'da yürürlüğe sokarız, o da olabilir" diye yanıtladı.

Genel Başkan Yardımcısı Şentop, "Başkanlık için mutlaka seçim olması lazım. Şu anki Cumhurbaşkanı otomatik olarak başkan olmaz. Bu ne zaman olabilir? Hemen anayasa hazırlanıp da arkasından başkanlık seçimi gibi bir durum mu olur? Yoksa bütün bunlar 2019'dan sonra mı yürürlüğe girer, tartışılabilecek bir konu" görüşünü dile getirdi.

Bir gazetecinin eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ı hatırlatarak, "Son yıllarda AK Parti'nin liberal ve sosyal demokrat kesimlerinin partinin daha otoriter ve muhafazakar olduğu gerekçesiyle ayrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Şentop, şu karşılığı verdi:

"İki dönem AK Parti'de bakanlık yapıp da otoriterliği fark etmeyip de 10 yıl sonra ayrılırken 'parti otoriterdir' diyen kişiye sormak lazım bunu, '10 yıldır neredeydin?' diye. Bunların niye ayrıldığını biliyoruz. O süreçte Paralel Yapı dediğimiz, Türkiye'de bürokrasiyi ele geçirerek ülkeyi yönetmeyi hedefleyen bir yapılanma ortaya çıktı. 17 ve 25 Aralık ile kamuoyunun da gördüğü, bildiği bir yapılanma. Bu yapılanma çerçevesinde talimatla aday olup vekil olanlar, aynı talimatla partiden ayrılmayı tercih etti. Bunlarla birlikte bazı arkadaşlarımız da ayrıldı. Bu arkadaşımız da bakanlıkta bir değişiklik oldu, kendisi bakanlık görevinden alınmıştı. Ondan birkaç ay sonra ayrılmış oldu. Ben burada bir siyasi tartışma olduğunu düşünmüyorum."

Mustafa Şentop, "seçim kampanyasında devlet imkanlarının kullanıldığı" iddialarına ilişkin "Bu tür manipülasyonları, yönlendirmeleri yapan çevreler var. New York Times'taki yazı dahil olmak üzere, içeriğin büyük bölümü Paralel Yapı tarafından oluşturuluyor" dedi.

Kampanyada kullanılan belediye otobüslerinin kiralandığını, hepsinin faturasının olduğunu anlatan Şentop, "HDP de miting yapacak. Onlar da otobüsleri kiralayabiliyor. Parasını verdiğinde herkes kullanıyor. Devletin tahsis ettiği bir şey değil" diye konuştu.

Toplumdaki gerginliğin seçimin ardından azalıp azalmayacağını soran bir gazeteciye de Şentop, "Bu seçimin bunu büyük ölçüde azaltacağı kanaatindeyim. Seçim yeni Türkiye ile eski Türkiye'nin bir yarışı. Eski Türkiye'nin malzemeleri ve yöntemleri, eski Türkiye siyasetini savunanlar tarafından kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Bozkır ve Şentop'un yabancı basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantı öncesinde, kameraların kısa bir süre görüntü almasına izin verildi.

(Son)

Haber Ara