"Thewire" adlı Hindistan merkezli haber sitesine röportaj veren ödüllü aktör, ülkedeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Geçen yıl aralıktan bu yana ülkede şiddetli protestolara yol açan tartışmalı yasaya değinen Şah, 70 yıl sonra Hindistan'da "Müslüman" olarak kalamayacağını anlamaya başladığını ve ülkedeki mevcut durumdan ötürü hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti.
Şah, korkmadığını ve endişeli olmadığını ancak dayatılan yasa sebebiyle kızgın olduğunu vurgulayarak, "70 yıl burada yaşıyorsam ve elimden gelen her şeyi yapmak Hindistan'da olduğumu kanıtlamıyorsa, ne kanıtlar bilmiyorum." dedi.
- "Kimliğimi hatırlamak endişe verici"
Hayatı boyunca Müslüman olmanın engel olduğunu hissetmediğinin altını çizen Şah, bugünlerde kimliğini sürekli hatırlamasının endişe verici olduğuna işaret etti.
Şah, kimlik kartlarının Hindistan vatandaşı olmasını ispatlamaya yeteceğini kaydederek, "Geriye doğru 5 neslimizin burada toprağa gömülü olduğunu belirtmek doğru değil." diye konuştu.
Yeni yasanın, Müslümanları dışlamasının sürpriz olmadığına dikkati çeken Şah, yasanın İslam ülkeleri Bangladeş, Afganistan ve Pakistan'dan gelen göçmenler için geçerli olduğunu ancak Myanmar ve Sri Lanka'nın dahil edilmediğini hatırlattı.
Şah, "Eğer Müslüman değilseniz vatandaşlık için başvurabilirsiniz." dedi.
- "Gençlerin seslerini yükseltmeleri heyecan verici"
Hindistan'daki gençlerin mevcut gelişmelere seslerini yükseltmelerinin heyecan verici olduğunu dile getiren Şah, "Film endüstrisinde bile genç aktör ve yönetmenler, bu yasaya karşı." ifadesini kullandı.
Şah, ünlü Bollywood yıldızlarının sessizliğinin şaşırtıcı olmadığını vurgulayarak, "Kaybedecek çok şeyleri olacaklarını hissediyorlar." diye konuştu.
Başbakan Narendra Modi'nin öğrencilere ve aydınlara yönelik "saygısızlığının" pek sürpriz olmadığını belirten Şah, Başbakan'ın öğrenci ve entelektüellere empati ve merhametten yoksun olduğunu söyledi.
Şah, öğrenci ve entelektüellere reva görülen davranışın kendisini yaraladığını kaydetti.
- Müslümanlar, yasa kapsamının dışında kalıyor
Ülkenin çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları bu kapsamın dışında tutan yasa, 9 Aralık 2019'dan bu yana protesto ediliyor.
Vatandaşlık Yasası'ndaki değişikliğe karşı ülke çapında düzenlenen gösterilerde, protestocularla polis arasındaki çatışmalarda, 19'u Uttar Pradeş'te olmak üzere, 25 kişi hayatını kaybetmişti.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke Hindistan'da, 200 milyon Müslümanı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.
