Turan, SALT Beyoğlu'nda sergilenmeye başlayan projesi ile diğer araştırmaları üzerinden mimarlık ve coğrafya arasındaki potansiyel ilişkileri, "Coğrafi Nesne" isimli söyleşide anlattı.
İstanbul Boğazı'nın 90'lı yıllarda dünyada petrol taşımacılığının en yoğun yapıldığı 6 dar geçitten biri haline geldiğini anlatan Turan, boğazda 1979 ve 1994'te meydana gelen tanker kazalarında sızan petrol miktarına dikkati çekti.
Neyran Turan, diğer geçitlerle karşılaştırıldığında, İstanbul Boğazı'nın çok önemli farkları olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"İstanbul Boğazı, 14 milyon nüfuslu İstanbul'un kalbinden geçiyor. Bu açıdan benzersiz durumda. Boğaz, aynı zamanda sert ve dar dönüşleriyle seyri en riskli ve zorlu kanallardan. Şöyle ki, gemiyle dönüşleri geçerken, gemiler rotalarını en az 12 kez değiştiriyorlar. Ayrıca en fazlası 80 dereceye kadar çıkan dönüşler yapmaları gerekiyor bazen. Üstüne üstlük bu dönüşlerden 4'ü kuytu köşe. Yani yaklaşan araçları, çok geç olmadan göremiyorsunuz."
Tankerlerin boğazdan geçmesinin ciddi riskleri bulunduğunu ve büyük petrol tankerlerinin bu rotayı kullanmasından kaynaklı çevresel kaygıların söz konusu olduğunu dile getiren Turan, sergilenen enstalasyona ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Boğaz enstalasyonu, süregelen bir durumu, bir enstalasyon nesnesi üzerine kurulu, mimari, fiziki ve hayalleme aracıyla görsellemeyi amaçlıyor. Proje, İstanbul Boğazı'nın gerçek topoğrafyasından bağımsız şekilde, kıyı çizgisi boyunca yükseltilmesiyle oluşturulan, bir coğrafi nesne sunuyor. Haritanın, iki boyutlu kıyı çizgisinin, topoğrafyayı belirtmeden soyutlanarak, yükseltilmesiyle oluşturulan bir nesne."
"Bir Nesne Olarak Boğaz" isimli sessiz filmin de eş zamanlı gösterildiği enstalasyon, 2 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek.
