Dolar

32,3267

Euro

35,0819

Altın

2.298,64

Bist

8.979,58

BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu 2019 Dünya Raporu açıklandı

BM Narkotik Kontrol Kurulu Üyesi ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy:- 'İran'dan çıkartılan esrarın yüzde 55'i Arap Yarımadası'ndaki ülkelere, yüzde 25'i Türkiye ve Güney Kafkaslara sokuldu'- 'Captagon tabletlerinin bir bölümü Orta Doğu pazarlarına ulaştırılmak üzere Türkiye'ye ve Suriye üzerinden Lübnan'a kaçırıldı'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-02-27 15:29:04

BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu 2019 Dünya Raporu açıklandı
Birleşmiş Milletler (BM) Narkotik Kontrol Kurulu Üyesi ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, "İran'dan çıkartılan esrarın yüzde 55'i Arap yarımadasındaki ülkelere, yüzde 25'i Türkiye ve Güney Kafkaslara sokuldu." dedi.

BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) 2019 Dünya Raporu, Üsküdar Üniversitesi Altunizade Kampüsünde düzenlenen basın toplantısıyla, dünya ile aynı saatte ve 5 farklı dilde açıklandı.

Raporla ilgili bilgi veren Atasoy, Tükiye ve Orta Doğu ülkelerindeki uyuşturucu ile mücadeleye ilişkin bilgiler sundu.

- "Dünyada haşhaş üretimi artıyor"

Dünyada haşhaş üretiminin giderek arttığını belirten Prof. Dr. Atasoy, "Dünya genelindeki morfince zengin haşhaş hasadı 44 bin hektardan yaklaşık 61 bin hektara yükseldi. Bu yükselişte Türkiye'nin önemli bir payı var. Ülkemiz bir önceki yıla göre yüzde 90 artış gerçekleştirdi ve halen elinde dünyanın en büyük morfince zengin konsantre haşhaş kapsül stokunu bulundurmakta ve Avustralya ve Fransa ile birlikte dünya morfin ihtiyacının yüzde 88'ini karşılıyor." ifadelerini kullandı.

Uyuşturucu nakil yolları ile ilgili de bilgi veren Atasoy, "Son yıllarda geleneksel Balkan Yolu'na Suriye, Irak ve Güney Kafkasya ülkelerinden geçen yan yollar eklenmiş olsa da, Balkan Yolu hala Afganistan'dan İran'a, Türkiye ve Balkan ülkeleri üzerinden Batı ve Orta Avrupa'ya afyon, morfin ve eroin taşınmasında başlıca güzergah olmayı sürdürüyor." dedi.

- "Denetlenmeyen madde kaçakçılığında artış var"

Sentetik opioid tramadol kaçakçılığındaki artış ve nedenlerine ilişkin bilgiler veren Atasoy, şunları kaydetti:

"Sahte 'captagon' imalatı ve kaçakçılığı Orta Doğu ülkelerinin tamamını ciddi biçimde etkiliyor. Bu ülkelerden bazıları sadece hedef piyasalar değil, kaynak da olmaktalar. Ülkemizin de içinde bulunduğu bölgenin bir diğer sorunu uluslararası denetimde olmayan sentetik opioid tramadol kaçakçılığı ve kullanımında gözlenen artış. 'Captagon' ve tramadol kaçakçılığının artışına bölgenin bazı yerlerindeki çatışma, fakirlik, ekonomik fırsat yokluğu katkıda bulunuyor.

Sahte 'Captagon'un üretimi ve kaçakçılığı Orta Doğu'daki uyuşturucu ile mücadeleyi ciddi biçimde etkiliyor. Başta Lübnan ve Suriye olmak üzere, gerek iç piyasa gerekse Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine kaçırmak amacıyla captagon imal eden yasa dışı laboratuvarlar olduğuna dair işaretler var. Bu captagon tabletlerinin bir bölümü Orta Doğu pazarlarına ulaştırılmak üzere Türkiye'ye ve Suriye üzerinden Lübnan'a kaçırıldı. İran ve Ürdün'ün amfetamin kaçakçılığında kaynak ülke olduğu ileri sürülüyor. Türkiye geçmiş yıllarda olduğu gibi gerek bölgesel gerekse uluslararası düzeyde gerçekleştirilen pek çok eğitim ve operasyonda yer aldı. Örneğin yeni psikoaktif maddelerin, sentetik opioidlerin ve esrarın kaçağa kaydığı yollarla ilgili 19 bin 500 narkotik personelinin yer aldığı ve 11 ton uyuşturucunun yakalandığı, 579 kişinin tutuklandığı Orta Asya merkezli Kanal-Center operasyonunda Türkiye gözlemciydi."

- İran'dan çıkartılan esrarın yüzde 25'i Türkiye'ye sokuldu"

Atasoy, "Eroin eşdeğeri olarak hesaplandığında, dünya genelinde opiyatların yüzde 39'u İran, yüzde 26'sı Afganistan, yüzde 14'ü Pakistan ve yüzde 7'si Türkiye tarafından yakalandı. Bölge piyasalarının önemli bir sorunu olan cannabis reçinesinin (esrar) kaynağı Afganistan. Esrarın yüzde 90'ı kara ve deniz yoluyla Pakistan üzerinden, yüzde 10'u doğrudan Afganistan'dan İran'a girdi. İran'dan çıkartılan esrarın yüzde 55'i Arap Yarımadası'ndaki ülkelere, yüzde 25'i Türkiye ve Güney Kafkaslara sokuldu." şeklinde konuştu.

- "Dünyada en fazla eroin yakalayan ülkelerin başında Türkiye geliyor"

Prof. Dr. Atasoy, Türkiye ve Kazakistan'ın dünyada var olan terörle mücadele sözleşmelerine taraf olan 2 ülke bulunduğunu belirterek, "Türkiye 31 Aralık 2023'e kadar uyuşturucu madde komisyonun üyesi. Dünya üzerinde uyuşturucunun arz ve talebiyle ilgili mücadelede siyasilerin kararlarına yol verecek olan bir komisyon bu." dedi.

Eroin kaçakçılığı dendiği zaman Türkiye'nin adının mutlaka geçtiğini söyleyen Atasoy, şöyle devam etti:

"Yakalamalar dendiğinde yine dünyada en fazla eroin yakalayan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye'de yakalanan eroin Avrupa ülkelerinin tamamında yakalanan eroinden çok daha fazla. Başka bir sorun da şu ünlü Captagon. Captagon bir tarihte ilaçtı, yaklaşık 20 yıl önce piyasadan kaldırıldı. Fakat yapmış olduğu bir ün var. Bugün üzerinde captagon logosu olan içerisinde başka maddeler olan uyarıcı. Bizde daha çok Hatay ve civarında captagon yakalanıyor. Avustralya'dan sonra Ekstazi yakalayan ülkeler açısından ikinci sıradayız."

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, raporun tüm dünyada duyurulduğunu belirterek, duyurulmasının nedeninin farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi.

- "Aşırı dozda uyuşturucu kullanımından ölümde ciddi bir artış var"

Uyuşturucu madde kullanımının dünyanın içe kanayan bir yarası gibi olduğunu ifade eden Tarhan, "Bir yara içe kanadığı zaman çok anlaşılmaz. Gençlerde düşünün, bir anne baba çocuğunun madde kullandığını ancak 2 sene süren araştırmalar sonucunda buluyor. 2011 yılında 105 tane aşırı dozdan ölüm varken 2019 da bu rakam 945'e çıkmış. Ciddi bir artış var." diye konuştu.

Madde kullanan kişilerin bağışıklık sistemlerinin zayıfladığını belirten Tarhan, "Koronovirüs salgını varken madde kullananlar, ileri yaşta hasta bağışıklık sistemi bozuk grupla birlikte aynı statüde diyebiliriz. Bu nedenle madde kullananlar koronavirüsten korkuyorlarsa bırakmak için fırsat diyebiliriz." dedi.

Haber Ara