Dolar

32,5297

Euro

34,9084

Altın

2.426,96

Bist

9.645,02

Birlik Vakfı iftarı

Birlik Vakfı iftarı

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-21 00:03:19

Birlik Vakfı iftarı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye'de suhuletle yapılması açısından, milli iradenin tecellisi açısından büyük bir başarı olduğunu belirterek, "Sonuçları ne olursa olsun, hepimiz milli iradeye saygı duyarız. Türkiye'nin 13 yılda ulaştığı kudret ve şefkate, bundan sonra da daimi bir nitelik kazandırmak için her şartta çalışmaya devam edeceğiz. Hızımız hiç kesilmedi, hiç kesilmeyecek. Çünkü biz gücümüzü milletten alırız, hızımızı da tarihin derinliğinden gelen o köklü idrakimizden alırız" dedi.

Davutoğlu, Birlik Vakfı'nın iftar programındaki konuşmasında, dünyanın en fazla mültecisini barındıran Türkiye'nin, dünyanın neresinde olursa olsun bir afet olduğunda bölgeye ulaştığını, Filipinler'de tsunami, Pakistan'da sel, deprem, Haiti'de deprem olduğunda ilk insani yardımın Türkiye'den gittiğini anlattı.

Dünyanın her köşesine ulaşabilen yardım elinin, iftar sofralarında çocukluktan itibaren alınan bir kültürün sonucu olduğunu dile getiren Davutoğlu, "İftar sofraları çocukluğumuzdan itibaren bize bir şey öğretir; diğer insanları düşünmeden yediğiniz her lokma aslında sadece sıradan bir nimet halini alır ama diğer insanları düşünerek, muhasebe ederek, bekleyerek geçirdiğiniz bir oruç akşamında yediğiniz her lokma sadece maddi bir nimet değil, yüreğinize şefkat tohumu eken manevi bir nimettir. Biz, bu nimetle büyüdük. Biz, bu nimetin hakkını vermek için gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Davutoğlu, tüm zorluklar karşısında, bir ateş çemberinin ortasında, bölünen, parçalanan toplumların arasında Türkiye'nin ayakta, her yere yardım ulaştırabilen ve kapısını gelenlere açabilen konumunda, gücünü milletten alan bir siyasi kadronun ve o gücü uygularken milletle birlikte yürüyen dava adamlarının, siyasi kadroyla birlikte toplumun damarlarına işlemiş, sivil toplum ve ortak kader bilincinin etkisi olduğunu söyledi.

Hangi şartlarda olursa olsun yapılması, geliştirilmesi ve korunması gereken en önemli noktalardan birinin, sivil toplumun mevcudiyetinin sürmesi olduğuna işaret eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hitap ettiğim ilk iftar sofrasında bütün milletimize şunu ifade etmek isterim ki: Hamdolsun Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. Bugün Türkiye'nin her köşesinde huzur ve sükun içinde tam bir varlık idrakiyle ramazanı idrak ediyoruz. Bu birliği ve beraberliği korumak için de her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz. Çevremizdeki ateşin ülkemizi yakmaması için, bizdeki muhabbetin ise çevreye şifa, deva olması için bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi çalışmaya devam edeceğiz. 7 Haziran seçimleri Türkiye'de suhuletle yapılması açısından, milli iradenin tecellisi açısından büyük bir başarıdır. Sonuçları ne olursa olsun, hepimiz milli iradeye saygı duyarız. Şunu da ifade etmek isterim ki Türkiye'nin 13 yılda ulaştığı kudret ve şefkate, bundan sonra da daimi bir nitelik kazandırmak için her şartta çalışmaya devam edeceğiz. Hızımız hiç kesilmedi, hiç kesilmeyecek. Çünkü biz gücümüzü milletten alırız, hızımızı da tarihin derinliğinden gelen o köklü idrakimizden alırız."

- "Gönülden gönüle konuşanlar için tercümeye de tercümana da ihtiyaç yok"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, herkesin geleceğe ümit içinde bakmasını isteyerek, "Birileri, '21'inci yüzyılın Selahaddinleri' diyerek, Türkiye'nin yükselen gücünün kesildiğini düşünüyor olabilirler. Birileri, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde durgunlaşacağını, mazlumlara ulaşan elinin zayıflayacağını hesap ederek köşelerinde mutluluk içinde olabilirler. Biz ise çok daha büyük bir azimle, çok daha büyük bir kararlılıkla, bütün o çevrelerin oluşturmaya çalıştığı yeise karşı tam ümitvar bir şekilde istikbale bakarak diyoruz ki kim ne yaparsa yapsın, kervan yola çıkmıştır, surda bir gedik açılmıştır ve biz yolumuza devam edeceğiz" dedi.

Davutoğlu, geçen yıl 17-25 Aralık sonrasında Dışişleri Bakanı olarak birçok mesaj aldığına değinerek, Somali'den bir yetkilinin, "Ümidimizi kaybettiğimiz, dünyanın bizi unuttuğunu zannettiğimiz, çocuklarımızın susuzluktan öldüğü bir ramazan günü, 2011 ramazanında, her şeyi bitirdiğimizi düşündüğümüz anda gökte 20 seneden sonra ilk defa bir resmi uçak belirdi. Üzerinde ay yıldız olan, THY'nin Başbakanı taşıyan uçağı" dediğini aktardı.

Somali'ye gittikleri zamanı çok iyi hatırladığını ifade eden Davutoğlu, şunları anlattı:

"Bir ramazan günü Bakanlar Kurulu'nda, Dışişleri Bakanı olarak Somali'deki şartları aktardığımda Sayın Başbakanımız o zaman hiç tereddüt etmeden 'Beraber Somali'ye gidelim' dedi. Birkaç gün içinde hazırlandık. 1991'den 2011'e kadar Mogadişu'ya hiçbir resmi uçak inmemişti. 20 yıl sonra Mogadişu Havaalanı'na ilk inen uçak, bizim uçağımızdı. Havaalanı o kadar kötü şartlardaydı ki ikinci uçağımız inerken kaza tehlikesi geçirdi. Eğer daha sonra birçok zorlukları aşmışsak, o gün Somali'ye gidip oradaki kardeşlerine suyu, gıdayı götüren bu Anadolu çocuklarının getirdiği selamın etkisi vardı. Neyin neye sebep olduğunu biz bilemeyiz. Şunu biliriz, vakitler içinde vakti halk eden Rabbimiz en zor şartlar içinde o duaların bereketine bir milleti ayağa kaldırır."

Davutoğlu, Saraybosna'da bir ramazanda hitabında Türkçe "Bütün şehirler yıkılıp sadece Saraybosna ayakta kalsa, onun üzerinden insanlık yeniden inşa edilir" dediğini ve Boşnakçaya çevrilmeden binlerce Boşnak'ın tekbirler getirdiğini, dua ettiğini anımsatarak, buna şaşıran tercümana, "Biz eğer sözü, dilimizden kulaklara söyleseydik tercümeye, tercümana ihtiyaç vardı. Gönülden gönüle konuşanlar için tercümeye de tercümana da ihtiyaç yok" dediğini aktardı.

- "Gün, karamsarlık günü değil, kararlılıkla ayağa kalkma günüdür"

Ahmet Davutoğlu, Boşnak bir öğrencisinin kendisine, "Daha önce 'Eğer başımıza bir şey gelirse, yardım isteyeceğimiz bir Türkiye var' diyorduk. Ya size bir şey olursa, biz kimden yardım isteyeceğiz?" dediğini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"8 Haziran sonrası onların sahipsiz kaldığını düşünen bazı zalimler, o zalimlerin peşinden giden işbirlikçiler şunu düşünebilirler, 'Evet, şimdi dönüp bakacağınız bir yer kalmadı'. Biz nefes alıp verdikçe onların dönüp bakacağı bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti her zaman olacaktır. Seçim neticelerine saygı duyar, tekrar milletin huzuruna gideriz, elimizden geldiğince o neticenin gereğini yaparız ama görevde bulunduğumuz her an 78 milyonun huzuru için, ve dahi o 78 milyona ümit bağlamış gönül coğrafyasında her bir kardeşimiz için çalışmaya devam ederiz. Gün yeis günü değil, gün ümitvar olma günüdür. Gün, karamsarlık günü değil, kararlılıkla ayağa kalkma günüdür. Gün, zalimleri sevindirme günü değil, mazlumlara 'Biz buradayız' deme günüdür. 35 sene önce buradaydık, bugün buradayız, yarın burada olacağız. Bizden sonraki nesiller bayrağı bizden aldığında çok daha kudretli ve şefkatli Türkiye'nin vatandaşı olacaklar ve kıyamete kadar mutlaka bu davanın sahipleri olacak."

Birlik Vakfı'nın düzenlediği iftar programına, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Alacacı ve eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman da selamlama konuşması yaptı.

(Bitti)

Haber Ara