Dolar

32,3383

Euro

35,1301

Altın

2.240,91

Bist

8.723,30

'Bir 'dizi' saçmalık'

Yazar Mehmet Yavuz, Türk televizyonlarında yayınlanan dizi ve filmlerin insanların beklentilerini karşılamadığına dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-05 11:42:10

'Bir 'dizi' saçmalık'

Yazar Mehmet Yavuz Timeturk'e özel yazdığı yazıda, Türk dizilerindeki senaryoların gerçek hayatı yansıtmadığına değinirken, “Sıradan hayatları konu almak ve sıradan insanlar gibi görünmek genel izleyiciyi daha çok kendine bağlıyor. Senaryolar gerçek hayata ne kadar değinirse başarı şansı da o oranda yükseliyor.” İfadelerini kullandı.

İşte Yavuz'un o yazısı:

Siz hiç Türk dizilerinde başrol oyuncularının sokaklarda çöp topladığını, aç sefil, paçoz mahalle aralarında dolaştığını gördünüz mü?

Göremezsiniz.

Neden; çünkü esas oğlan ya da kızımız kendisine asla toz kondurmaz.

Kaslı bir vücut, sert bakışlar ve bitirim tavırlar varken kim tanır sıradan rolleri...

Ya da takma kaş ve kirpiklerle alaycı sırıtışlar varken kim takar başka senaryoları

Peki uluslararası başarılara imza atmış yabancı aktör ya da aktrislerle kıyaslıyor musunuz hiç bizimkileri?

Adam ya da kadınlar öyle senaryolarda yer alıyorlar ki; en güzeli en şişman kadını oynarken en yakışıklısı en pis işlere girebiliyor.

Sıradan hayatları konu almak ve sıradan insanlar gibi görünmek genel izleyiciyi daha çok kendine bağlıyor.

Senaryolar gerçek hayata ne kadar değinirse başarı şansı da o oranda yükseliyor.

"Yalancı Baykuş", "Şekerim Sensin", "Öperken ıslatma", "Yerim seni İstanbul", "Bir taşta iki aşk" gibi.... konusu da adı gibi absürd pekçok dizinin patır patır final yapmalarının nedeni nedir sizce?

Elbette; toplumun hissiyatına kulak verememeleri, insanların beklentilerine, örf ve adetlerine ayak uyduramamaları.

Son dönemin popüler dizilerine bir bakın:

Dizi mutlaka bir deniz kenarında villada geçer.

Karakterler hep pis sakallı genç erkek, çıtır kız ve zengin anne baba.

Sevgililer arasında hep bir sürtüşme ve kimin sevgilisinin kiminle birlikte olduğu gizemini korur.

Karakterler duyguyu seyirciye aktaramadıkları için küçük bir çocuk ve o çocuğun acınası halleri kullanılır.

Hastane sahnesi mutlaka vardır.

Patırtı kopsun diye de çata pata herkes birbirinin alnına kocaman silahları dayamak zorunda.

Fragmanlara bir bakın; Bu saydıklarımızın olmadığı bir sahneye rastlayabilecek misiniz?

 

Türk dizileri pufffff denince sönen vaziyette... Çapı olmayan oyuncular ve derinliği bulunmayan projelerle bu işler yürümüyor...Bugün "Perihan Abla, " Mahallenin Muhtarları", "Bizimkiler", "Ferhunde Hanım ve Kızları" ya da bir "Süper Baba" dendiğinde kafa sallanıyorsa boşa değil.

Ailecek oturup izleyebileceğimiz bir dizi var mı?

Peki oğlumuza kızımıza örnek teşkil edecek bir karakter?

Birkaç yıl sonra hafızamızda tecelli edecek bir sahne?

Türk toplumu bu dizi ve oyunculara layık değil

 

 

 

 

 

 

Haber Ara