II. Beyazıt tarafından 1500-1505'te inşa edilen ve asırlarca depremlere, yangınlara meydan okuyarak ayakta kalan Beyazıt Camisi'ndeki en geniş kapsamlı restorasyon çalışması devam ediyor.
Restorasyon çalışmaları kapsamında cami, bir kısmı ibadete açık kalacak şekilde koruma önlemleri alınarak kapatıldı.
Bilim Kurulu kurulduktan sonra restorasyona başlandı.
Cami genelinde önceki onarımlarda yapılmış olan çimentolu oluşumlar, bilim kurulunun kararıyla yapıya zarar verdiği için çıkarıldı.
Ayrıca, içeriden ve dışarıdan hasar tespitleri için araştırma yapıldı. Araştırma sırasında hatıl boşlukları, çok sayıda çatlak ve statik açıdan sorun yaratan durumlarla karşılaşıldı.
Kubbelerde yoğun çatlaklar görüldüğü için paslanmaz çelik kuşakla güçlendirme çalışmaları yapıldı. Üst örtüsü açıldıktan sonra ortaya çıkan ahşap hatıl boşlukları, özgün malzemesi olan ahşapla yeniden düzenlendi. Son olarak güçlendirme çalışmaları bittikten sonra horasan sıva, çamur sıva ve kurşun örtü, aslına uygun şekilde yenilendi.
Restorasyon kapsamında ayrıca cami genelindeki ahşap kapı ve kepenkler numaralanarak söküldü. Üzerinde bulunan özelliğini kaybetmiş cila tabakası raspa tekniğiyle temizlenerek, özgün durumları ortaya çıkarıldı. Minare külahı ahşabındaki hasarlar nedeniyle söküldü. Seren ve diğer ahşap elemanlar yenilenerek külah yeniden yapıldı.
Şerefe altındaki Selçuklu sanatının bir örneği olan kırmızı taşlar ile taş içine taş kakma olarak yapılmış süslemelerde, özgün taş araştırması yapıldı. Taşlar bulunduktan sonra temizlik, hasarlı taşların çürütülmesi ve yenilenmesi işlemleri gerçekleştirildi.
- "Restorasyonun 2017'de tamamlanması planlanıyor"
Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin restorasyonun 2012 yılının Ağustos ayında başladığını söyledi.
Restorasyonu, 2017'nin Haziran ayında bitirmeyi planladıklarını belirten Sarı, caminin kuzeybatısındaki minarede bulunan kırmızı taş bezemelerin önemli eserler arasında yer aldığına dikkati çekti.
Sarı, camideki ahşap eserler için detaylı çalışmalar yürütüldüğünü, deformasyona karşı yapılan çalışmalarla bu eserlerin yeniden ihya edildiğini ifade etti.
Camideki önceki dönemlerde yapılmış olan niteliksiz çimento ve sıva gibi oluşumların kaldırıldığını ve camide statik problem olup olmadığının araştırıldığını aktaran Sarı, şunları anlattı:
"Ahşap hatıllarda boşalmalar ve statik çatlaklar tespit edildi. Bilim kurulunun önerileri çerçevesinde statik durumlara müdahale edildi ve güçlendirmeler yapıldı. Kubbeye geldiğimizde, öncelikle kurşun kaplaması kaldırıldıktan sonra statik çatlaklar ve ahşap hatıllarda önemli boşluklar görüldü. Onları statik açıdan güçlendirmek için paslanmaz çelik çemberle kubbenin etrafı donatılarak çevrildi. Ayrıca minaredeki şerefede bulunan çatlaklıklar giderilerek yenilendi. Cami içinde mevcut kalem işleri, bilim kurulu tarafından özgün olmadığının tespit edilmesi üzerine yeniden projelendirildi. Daha önceki dönemlere ait kalem işleri kurul onayı alındıktan sonra ihya edilmiş olacak."
Sarı, turizm ve kültürel tarih açısından vakıf eserlerinin önemli olduğunu, yaklaşık 6 bin eserin de konservasyonu için dijital ortama aktarılmasının sağlandığını kaydetti.
Beyazıt Camisi, camiye iki yandan bitişik misafirhaneleri dolayısıyla erken dönem Osmanlı mimarisinin örneklerinden biri. Ayrıca caminin güneybatı cephesindeki kırmızı taşlarla bezeli minaresi, Selçuklu sanatından Osmanlı'ya geçişin İstanbul'daki tek örneği olarak biliniyor.
