Dolar

32,5336

Euro

34,9417

Altın

2.439,95

Bist

9.716,77

Başkanı kurtarın!

Mısırlı gazeteci Yaser Abdel Aziz TIMETURK için yazdı:

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-04-30 14:48:24

Başkanı kurtarın!

TIMETURK | ANALİZ

"Anayasa meşruiyetini korumak için canımı feda etmem gerekirse ben bu vatan ve istikrarı için canımı feda etmeye hazırım."

Bu sözler Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, Savunma Bakanı tarafından kaçırılıp darbeye maruz kalmadan ve sivil destekçileri askeri araçlarla yok edilmeden önce söylediği sözlerdi.

Bu sözü söyledi ve de uyguladı. Tarih, onu vatanını ve halkını emperyalizme hizmet etmekten kurtarıp özgürleştirmek için elinden geleni ardına koymayan ve efsanevi bir şekilde direnen “özgürler dünyasının” sembolü şeklinde yazacak.

Şuan hala zindanlarda olan bu adam; ailesiyle birlikte istediği ülkede bolluk içinde yaşama teklifini elinin tersiyle iterek hapishaneye girip uzmanların “komik” olarak nitelendirdiği mahkemelerde yargılanmayı seçti. Ceza değil siyasi mahkemelerde yargılanması gerekse de rejim, darbelere karşı olan özgür dünyanın önünde yaptıklarına bir kılıf uydurabilmek için başka yollara başvurmaya çalışıyor.

Muhammed Mursi 3 Temmuz 2013'te yapılan darbeden beri tam 5 yılı hücre hapsinde geçirdi. Darbe yapıldığında Mursi hiçbir kanuni gerekçe sunulmadan kaçırılmış ve belli bir süre tutulduğu yerde ne akrabalarını ne de avukatını arama izni verilmişti.

Başkan, bu süre zarfı boyunca havalandırmadan bile yoksun hücre hapsinde uğradığı ihlalleri, suçları ve insanlık dışı davranışları mahkeme karşısında izah etse de, durumunda herhangi bir değişiklik yaşanmadı. O süre zarfında ailesiyle ve avukatıyla yalnızca iki kez irtibat kurmasına izin verilmesi, şeker hastası olması nedeniyle doktor muayenesine girmesine ve yeme-içme ve ilaç gibi programların yazılmaması bu suçlardan bazıları... 

Mursi, ilaç masraflarını karşılanacağını söylemesine rağmen bu duruma kayıtsız kalındı. Mursi'nin oğlu Ahmed Muhammed Mursi'nin Facebook'tan yaptığı açıklamaya göre Mısır rejimi Mursi'den kurtulmak için giderek kötüleşen sağlık durumunu kasıtlı bir şekilde görmezden geliyor.

Mursi ayrıca mahkemenin bir celsesinde, cezaevi yönetimi tarafından yemeğine zehir koyulduğunu ve mahkemenin kendisini korumak için devreye girmesi gerektiğini söylese de herhangi bir adım atılmadı. Bunun üzerine Mursi açlık grevine başlamıştı.

İngiltere meclisi milletvekillerinden oluşan bir heyet, bu konuyu gündeme getirmişti. Heyet, Mursi'yi hücresinde görme talebinde bulunmasına rağmen Mısır hükümeti bu talebi reddetmişti. Bu da rejimin Mursi'den kurtulmaya çalıştığı söylentilerini teyit eder nitelikte.

İngiltere meclisi heyeti tarafından yayımlanan raporda, Mursi'nin sağlık sorunları ile ilgilenilmediği ve hatta bulunduğu ortam dolayısıyla sağlık sorunlarının daha da kötüleştiği ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğu yazıyordu. Raporda ayrıca bu durumun, Mısır'ın da imzalamış olduğu Uluslararası İnsan Hakları anlaşması çerçevesinde siyasi ve insani hak ve hukuka ters olduğu, Mısır'ın insan haklarını ihlal ettiği ve suç işlediği yer alıyordu.

Her geçen gün özgürlük ve demokrasi ilkelerine bağlılığını daha da kararlı bir şekilde ispatlayan Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için özgür ülkelerin daha sıkı bir hukuki hareketliliğe başvurması gerekiyor ki Mısır yöneticilerine baskı oluşsun. Özgürlük için çalışan başkanın, o zaman ki Savunma Bakanı tarafından darbeyle alaşağı edildikten sonra ülkenin başına geçen rejim, belgelenmiş raporlara göre dünyanın en baskıcı rejimi olarak tanımlanıyor.

Başkan Mursi hakkında yapılan hak ihlalleri, suçlar ve yavaş öldürme çalışmaları, özgür insanların kalplerindeki kahrolma duygusunu katbekat arttırmaya, safları sıkılaştırmaya ve icraat ile devam edilmesi gereken bir çağrı başlatmalarına neden oldu…

Başkanı kurtarın!

Haber Ara