Dolar

32,5674

Euro

34,7596

Altın

2.492,38

Bist

9.524,59

Başbakan Yıldırım: (5)

'(Liselere girişte Anadolu'daki öğrencilerin durumu) Onlara kapı kapanmıyor ki. TEOG'da ne yapıyorsa burada da onun daha kolayını yapacak. Ortaokulda dersleri çok iyiyse, ortalamasını tutturursa onun bir katkısı var. Okula girmek istiyorsa orada alacağı bir puan var. İkisini birlikte değerlendirerek istediği yere girecek. Ama bir iddiası yoksa açıkta da kalmayacak, mahallesindeki liseye girecek

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-09-25 13:47:08

Başbakan Yıldırım: (5)
Başbakan Binali Yıldırım, bu sene 8'inci sınıftan mezun olan öğrencilerin yeni uygulamayla liseye gireceğini, Anadolu'daki öğrencilerin fırsat eşitliği konusunda sıkıntı yaşamayacağını belirterek, "Onlara kapı kapanmıyor ki. TEOG'da ne yapıyorsa burada da onun daha kolayını yapacak. Ortaokulda dersleri çok iyiyse, ortalamasını tutturursa onun bir katkısı var. Okula girmek istiyorsa orada alacağı bir puan var. İkisini birlikte değerlendirerek istediği yere girecek. Ama bir iddiası yoksa açıkta da kalmayacak, mahallesindeki liseye girecek." dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde TRT Haber, A Haber, CNN Türk, Haber Türk ve NTV ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.

Merkezi sınav sistemiyle Anadolu'daki çocukların iyi bir okula geçmesinin temin edilebildiğinin hatırlatılmasının ardından, "Anadolu'daki çocuklar ne olacak? Onlara ne gibi bir fırsat eşitliği olacak?" sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, "Anadolu'daki çocukların bu fırsatı daha önce nasıl yakaladığını" sorarak, getirilecek olan yeni çözümle öğrencinin, yine istediği okula girebileceğini anlattı.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Onlara kapı kapanmıyor ki. TEOG'da ne yapıyorsa burada da onun daha kolayını yapacak. Ortaokulda dersleri çok iyiyse, ortalamasını tutturursa onun bir katkısı var. Okula girmek istiyorsa orada alacağı bir puan var. İkisini birlikte değerlendirerek istediği yere girecek. Ama bir iddiası yoksa açıkta da kalmayacak, mahallesindeki liseye girecek. Bunun mükemmeli yok. Ben mühendisim, eğitimci değilim. İnceledim, bunun mükemmeli yok. Burada, subjektif kararları ortadan kaldıracak, öğrenciyi de canından bezdirmeyecek bir sistem getirmek. Yani esas itibarıyla hiçbir öğretmenden şu beklenmez, 'Ben işte şu çocuğa kayırmacılık yapayım, not vereyim de bunu bir adım öne geçireyim...' İsteyelim ya da istemeyelim, böyle kötü uygulamaların olduğunu gördük. FETÖ de bunu yaptı. FETÖ önce soruları çaldı, sonra soruları hazırlayan komisyonları elde etti ve sonra bir tane dışarıdan adam giremedi. Kendine müzahir insanları okullara, askeri okullara, memuriyete içeriye doldurdu. Ama yapılan şey neresinden bakarsan yanlış, ihanet. Hiçbir değere sığmayan işler bunlar."

Yeni çözümün ne zamandan itibaren geçerli olacağı sorusuna Yıldırım, bu sene 8. sınıftan mezun olanların yeni uygulamayla liseye gideceğini bildirdi.

- "İnsan kaynağımızı, kapasitemizi geliştirmemiz lazım"

Sömestr gelmeden yeni çözüme ilişkin kararın açıklanacağını belirten Başbakan Yıldırım, eğitimdeki temel sorunun ne olduğuna ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:

"Eğitimde sorunumuz şu; insan, insan kalitesi... Bizim öğretmen eksiğimiz yok. Belki bazı branşlarda fazlamız var, bazı branşlarda eksiğimiz var ama toplamda öğretmen eksiğimiz yok. Ama belirli bölgelere herkes gitmek istediği için Ankara, İstanbul, İzmir gibi buralarda öğretmenlik yapmak istiyor, Iğdır'da yapmak istemiyor, böyle bir sıkıntımız, dengeli dağıtım sıkıntımız var. Ama sizin sorunuzun cevabı bir günlük alınacak tedbirle hallolacak bir iş değil, yıllarca yatırım yapmamız lazım. İnsan kaynağımızı, kapasitemizi geliştirmemiz lazım. Hangi sistemi getirirseniz getirin, dünyanın en iyi sistemini de getirirseniz getirin, insanın olduğu yerde eğer kötü niyetli insanlar varsa o sistem bir işe yaramaz. En beceriksiz sistem iyi uygulayıcıların elinde çok mükemmel sonuçlar verir."

Almanya, Fransa, İngiltere örnekleri veren Yıldırım, buralarda okul, veli ve öğrencinin okulda aldığı notların değerlendirilerek öğrencinin nereye gideceğine karar verildiğini ifade etti. Kimsenin de "Burada torpil yapılıyor, onun çocuğu oraya gidiyor, bunun çocuğu beriye gidemiyor" diye bir şey diyemediğini söyleyen Yıldırım, "Çocuğun kapasitesi, kabiliyeti, başarısı oraya hormonlamadan yansıyor. Biz desek ki 'Doğrudan annesini, babasını, okul öğretmenini çağıracağız ikisi kararlaştıracak.' 'Sen şuraya gideceksin.' Kıyamet kopar değil mi Türkiye'de? Ama böyle... Gelişmiş ülkelerde esas itibarıyla böyle. Bizde de hedef bu olmalı. Bunun için daha çok gayret edeceğiz." açıklamasında bulundu.

Türkiye'deki okulların akıllı tahtalar, dizüstü bilgisayarlar, geniş bant internet bağlantısıyla mükemmel durumda olduğunu dile getiren Yıldırım, şu ifadelere yer verdi:

"Zarfta bir sorunumuz yok, içerikte sorunumuz var. Bu da bir günlük mesele değil daha çok çalışmamız lazım. Değerleri aşındırmamamız lazım. Bu ülkenin görevde olan Başbakanı olarak Hakkari'nin bir köyündeki öğretmenin şu an itibarıyla ne yaptığını takip etme şansım var mı? 1 milyon 20 bin öğretmen var. Biz onlara güvenmek mecburiyetindeyiz, başka da bir çaremiz yok. Güveniyoruz da. Fedakarca görev yapıyorlar. İşte Necmettin Yılmaz öğretmen, Urfa'da görev yapıyordu, Gümüşhane'ye giderken Pülümür Deresi'nde alçakça katledildi. Aybüke öğretmen Batman'da aynı sonu yaşadı. Ne büyük idealleri, hayalleri vardı ama alçaklar hayatlarının baharında onları bu hayallerinden kopardılar."

- 2018-2020 Orta Vadeli Program

Başbakan Binali Yıldırım, ekonomiyle ilgili bir soru üzerine 2018-2020 Orta Vadeli Program'a ilişkin bilgiler verdi. Bu programın birkaç gün içerisinde ilgili bakanlar tarafından açıklanacağını belirten Yıldırım, Orta Vadeli Program içerisinde yer alan hedefleri de paylaştı.

Yıldırım, 2017'den 2020'ye kadar büyüme hedefinin yüzde 5,5 olarak belirlendiğini bildirerek, "İstikrar bu." dedi.

İşsizlik oranının bu yıl için 10,8 gelecek yıl için ise 10,5 olarak öngörüldüğünü belirten Yıldırım, bu oranın 2019'da 9,9, 2020'de 9,6 olacağının tahmin edildiğini söyledi.

Orta Vadeli Program'daki enflasyon oranlarına da değinen Yıldırım, 2017'de yüzde 9,5, 2018'de yüzde 7, 2019'da yüzde 6, 2020'de yüzde 5 hedefinin konulduğunu bildirdi.

"Tasarruf ağırlıklı bir bütçe mi öngörülüyor?" sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, tasarrufun birinci sırada bulunduğunu, buna önce kendilerinden başlayacaklarını ifade etti.

Lüzumsuz harcamalarda tasarrufa gidileceğini, yatırımlarda ise tasarruf olmadığını belirten Yıldırım, "Üretime katkı sağlayan, istihdam oluşturan, büyümeye katkı sağlayan konularda tasarruf yok. Yatırıma destek verilecek, teşvikler devam edecek. Burada öncelik gözetilecek. Kamu yatırımlarında da maliyet-fayda dengesine bakacağız. Öncelikleri esas alacağız. İhtiyaçları, önceliklere göre sıralayıp ona göre yapacağız." şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Haber Ara