Dolar

32,3745

Euro

34,9906

Altın

2.326,10

Bist

9.100,75

Başbakan Yardımcısı Türkeş:

Başbakan Yardımcısı Türkeş:

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-16 12:27:36

Başbakan Yardımcısı Türkeş:
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Türkçe Sözlük'te yer alan ve tanımlarında cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı iddia edilen kelimeler mecaz, argo ve kaba kelimeleri kullanılarak anlamlandırılmış ve bu kelimelerin özendirici olma özelliği bu şekilde ortadan kaldırılmıştır." dedi.

Başbakan Yardımcısı Türkeş, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun yazılı soru önergesini, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan aldığı bilgiyle yanıtladı.

Bir kelimenin tarihi süreç içerisinde, halkın dilinde, asıl anlamının yanında yeni anlamlar kazanabildiğini, hatta asıl anlamıyla hiç ilgisi olmayan bir şekilde kullanılabildiğini belirten Türkeş, "Bu tür kullanımları sözlüğe almamak bilim anlayışıyla bağdaşmaz. Türk Dil Kurumunun (TDK) 1945 yılından bu yana oluşan sözlükçülük geleneğine göre konuşma dilinde ve yazı dilinde geçen bütün kelimeler, anlam ayrımı yapılmaksızın, Türkçe Sözlükte yer almaktadır." bilgisini verdi.

Türkçe Sözlük'te yer alan ve kadınları aşağıladığı öne sürülen ifadelerin aslında halkın dilinde var olan, kullanılan anlamlar olduğunu kaydeden Türkeş, son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan "kirli" kelimesinin, ilk olarak kurum tarafından 1945'te yayımlanmış Türkçe Sözlük'te "aybaşı halinde" anlamıyla yer aldığını belirtti.

O tarihten 2011'e kadar yayımlanmış sözlüklerde "kirli" kelimesinin "2. Aybaşı durumunda bulunan (kadın)" anlamının yer almasının, halk ağzındaki yaygın kullanımı sebebiyle olduğunu ifade eden Türkeş, "(Müsait) kelimesinin '2. tkz. Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)' anlamı ise ilk defa 1918'de tespit edilmiştir." ifadesini kullandı.

- "Özel yayınevlerinin sözlüklerinde de yer alıyor"

Türkeş, cevabında şu bilgileri verdi:

"Türkçe Sözlük'te yer alan ve tanımlarında cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı iddia edilen kelimeler mecaz, argo ve kaba kelimeleri kullanılarak anlamlandırılmış ve bu kelimelerin özendirici olma özelliği bu şekilde ortadan kaldırılmıştır. TDK, kelimeleri tanımlarken halkımızın, bilim ve sanat dünyasının ve edebi şahsiyetlerin kullandıkları kelimelere verdikleri anlamları daima dikkate almış, masa başı anlamlandırma yoluna gitmemiştir. Başka bir deyişle Türk dili konusunda en yetkili kuruluş olan TDK, halkın dilinde var olmayan anlamları Türkçe Sözlük'e almamıştır.

Nefret söylemli ve toplumun belli bir kesimini küçük düşürücü, aşağılayıcı olduğu iddia edilen birtakım kelimelerin anlamlarına genel itibarıyla bakıldığında, aslında bu kelimelerin halkın dilinde var olduğu, kullanıldığı, bu yüzden sadece TDK tarafından yayımlanmış olan Türkçe Sözlük'te değil özel yayınevlerince yayımlanmış olan Türkçe sözlüklerde de yer aldığı görülmektedir.

'Aşağılayıcı, küçük düşürücü' olarak iddia edilen tanımların büyük bir kısmına TDK tarafından 1945'te yayımlanmış Türkçe Sözlük'te yer verilmiştir. Bu anlamların sanki sözlüğe yeni alınmış gibi gösterilerek sözlükçülük ilke ve kuralları konusunda bilgisi olmayan bazı kişilerce çok önemli bir kültür ve bilim kurumu olan TDK'nın görevleri ve sorumluluğu dışındaki alanlarla ilişkilendirilerek yıpratılmaya çalışıldığı gözardı edilmemelidir."

- "Türkçe Sözlük'ten çıkarılması sözlükçülük ilkelerine uygun düşmemektedir"

Türkeş, Türkçe Sözlük'te "cinsiyetçi" olarak nitelendirilen ifadelerin, halkın dilinde var olan, kullanılan anlamlar olduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla halk arasında yaygın olarak kullanılan 'kirli' kelimesinin söz konusu anlamının Türkçe Sözlük'ten çıkarılması sözlükçülük ilkelerine uygun düşmemektedir." görüşüne yer verdi.

Dilin canlı yapısı gereğince sözlüklerde yer alan kelimelerin anlamlarında zaman içinde iyileşme, kötüleşme, genişleme ve daralma yaşanabildiğine işaret eden Türkeş, bundan ötürü sözlüklerin, belli aralıklarda sahanın uzmanlarınca güncellendiğini belirtti.Ancak, söz konusu kelimenin tanımına ilişkin olarak halk (hlk.) kısaltması eklenmesi dışında herhangi bir güncelleme yapılmasına gerek duyulmamıştır."

Türkeş, sözlük çalışmalarında görev alan akademisyenlerin ve ilgili uzmanların, sözlükçülük ilkeleri konusunda bilgili, çalışma alanına ilişkin etik kuralları bakımından da hassas olduğunu, bu nedenle söz konusu kişilere "cinsiyet eşitliği eğitimi" verilmediğini, gelecekte verilmesine yönelik planlamaya gerek duyulmadığını da bildirdi.

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara