Seçim çalışmaları kapsamında memleketi Ordu'da bulunan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fatsa Kültür Merkezi'nde partililerle akşam yemeğinde bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan Kurtulmuş, 7 Haziran seçimlerine az bir süre kaldığına işaret ederek, bütün partililerden daha fazla çalışarak gayret etmelerini istedi.
Türkiye'de bir çok şeyin değiştiğini ve değişimin sürdüğünü belirten Kurtulmuş, "Millete rağmen, milleti adam etmeye çalışan ve millete istikamet göstermeye çalışan bir anlayış vardı. Bunlar yeri geldi milletin dertleriyle dalga geçtiler. Yeri geldi milletin inançlarını ayaklar altına aldılar. Yeri geldi milleti bir kenarda bıraktılar, elleri nasırlı, şalvarlılar, poturlular diye dalga geçtiler. Yakın zamana kadar böyle oldu" diye konuştu.
Geçmişte millet için kimsenin elini taşın altına koymadığını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
'Bunlar sadece kabukta başkalarına benzemeye çalıştılar. Şekil olarak başkalarına benzemeye çalıştılar. Çatalı sol ellerine, bıçağı sağ ellerine alıp sol elleriyle yemek yerlerse adam olacaklarını zannettiler. Öğle yemeğinde beyaz şarap, akşam yemeğinde kırmızı şarap içerlerse çok batılı olacaklarını zannettiler. Cumhuriyet balolarında fraklar içerisinde balolara katılırlarsa Türkiye'nin çok ileriye gideceklerini zannettiler. İyi de bu memlekette bir tane köprünüz var mı? Bu memlekette uçak uçurdunuz mu, bu memlekette sanayileşmeye müsaade ettiniz mi, bir tane fabrika kurdunuz mu, yollar yaptınız mı, trenleri getirdiniz mi? Bunların hiçbirini yapmadılar. Bunların hiçbirisiyle uğraşmadılar. Bunların batıdan anladıkları budur. Bunların ilerlemeden anladıkları budur. Bunlar hem milletin değerlerine karşıdırlar hem de Türkiye'nin ilerlemesine gelişmesine karşıdırlar."
Kurtulmuş, "Bunlar köprüyü de yaptırmazlar, bunlar üçüncü havalimanını da yaptırmazlar. Bunlar, ellerinde gelse 8 yıllık kesintisiz eğitimle, imam hatiplerin orta kısmını kapatacaklar. Çok şükür, 'başörtüsüne yasak getireceğiz' diye diyemiyorlar. Çünkü devir değişti de ondan diyemiyorlar" ifadesini kullandı.
Bu topraklardaki mücadelenin asla bitmediğini vurgulayan Kurtulmuş, 150 yıldır bir mücadele verildiğini ve nice zulümler gördüklerini anlattı.
Milletin çok zor dönemlerden geçtiğine dikkat çeken Kurtulmuş, 'Nice darbeler oldu. Başbakanlar asıldı. Binlerce insan işkencelerde öldü. Partiler kapandı. Türkiye'de başbakanın altından zorla koltuklar alındı. İnsanlarla dalga geçildi. Ama hiç yılmadık. Hiç mücadeleden vaz geçmedik. Menderes idam edildi. Ama bu millet hiç yılmadı. Menderes'i idam edenler zannettiler ki uzun yıllar bu memlekette iktidarda kalacaklar. Neredeler şimdi. İsimleri bile yok. Adlarını kimse anmıyor. Kimse onları hatırlamıyor. 12 Eylül'ül darbecisi bu memlekette bir kişi bile 'Allah rahmet eylesin' demeden gitti. Bir insan için ne hazin bir sondu. Allah hiç kimseyi böyle hazin bir sonla karşı karşıya bırakmasın' diye konuştu.
Bu günlere kolay gelinmediğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bu günlerin kıymetini bilmemiz lazım. Çok daha yakın bir süre önce uğrunda mücadele ettiğimiz her şey Allah'a çok şükür bugün serbest hale gelmiştir. Başörtüsünün serbest olması için mücadele ettik, şimdi başörtüsü serbest. Başörtülü sadece doktorlarımız, mühendislerimiz yok, bugün televizyon seyrederken gördük, artık hakimlerimiz, savcılarımız da başörtülü olarak vazife görebilecekler. Nereden nereye. Çok şükür, üniversitede hocalarımız var. Milletvekillerimiz var. İnşallah bundan sonrada olmaya devam edecekler."
Artık belediye başkanlarının, milletvekillerinin, başbakan ve cumhurbaşkanlarının milletin içerisinden çıktığını ve hepsinin güler yüzlü olduğunu belirten Kurtulmuş, bunun Türkiye için bir kazanım olduğunu kaydetti.
Milletin değerlerini sonuna kadar savunmayı sürdüreceklerinin altını çizen Kurtulmuş, "Eğer 30 Mart'ta bu değerlerimizden vaz geçseydik, eğer Gezi olaylarında ne yapalım öyle de olur, böyle de olur deseydik, 17-25 Aralık operasyonlarında o da haklı, bu da haklı deseydik bugün AK Parti diye bir iktidar yoktu. Bundan sonra da hiçbir işimizi tesadüfe bırakamayız. Bundan sonra da hiçbir işimizi milletin istediği istikametin dışında yapamayız. Gayretle canla başla mücadele edeceğiz."
