Dolar

32,3289

Euro

35,0459

Altın

2.282,92

Bist

8.984,24

Başbakan Yardımcısı Babacan, İzmir'de

Başbakan Yardımcısı Babacan, İzmir'de

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-27 18:19:17

Başbakan Yardımcısı Babacan, İzmir'de
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bir ülkede siyasi istikrar varsa, zemini kuvvetliyse o ülkenin ekonomisini ilerletmenin daha kolay olduğunu belirterek "Fakat siyasi istikrar zemininin gevşek olduğu, sorunların olduğu bir ülkede ekonomik başarıyı elde etmek mümkün değil" dedi.

Babacan, İzmir Ticaret Odası'ndaki genişletilmiş meclis toplantısındaki konuşmasına "27 Mayıs demokrasi şehitleri"ni anarak başlamak istediğini kaydetti.

Türkiye'nin dışa açık, ekonomi ve finansman hareketlerinin tamamen serbest bir ülke olduğunu, pek çok ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunduğunu hatırlatan Ali Babacan, dışa açık bir ekonominin dünya ekonomisinde olup bitenlerden etkilendiğini ifade etti.

Dışarıda olup bitenleri az ya da çok Türkiye'nin de hissettiğini kaydeden Babacan, bu nedenle dünya ekonomisini çok yakından takip ettiklerini belirtti.

Dünya ekonomisiyle ilgili iş adamlarına değerlendirmede bulunan Ali Babacan, "ABD'de bir miktar toparlanmayı nihayet görüyoruz. İngiltere'de de bir miktar toparlanma var ama kıta Avrupası'na, Japonya'ya, gelişmiş geri kalan dünyaya baktığımızda büyümenin son derece zayıf ve kırılgan olduğunu görüyoruz" dedi.

Babacan, özellikle Avrupa ekonomisinin Türkiye açısından büyük önem taşıdığına dikkati çekti.

Gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme hızının da düştüğünü vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:

"Örneğin Çin'e baktığımızda artık yüzde 9-10'luk gelişme mümkün değil. Önümüzdeki 10 yılın ortalamasında yüzde 5 büyüme gerçekleştirebilecek. Meksika'da çok zayıf büyüme oranları var, yüzde 1-2. Brezilya'da büyüme durmuş durumda, negatife dönme oranı yükseldi. Gelişmekte olan ülkeler açısından durum pek parlak görünmüyor. Tabii ki istisnalar var."

- G-20 çalışmaları

Türkiye'nin baştan kurucu üyesi olduğu G-20'de hem gelişmiş hem büyük ekonomilerin olduğunu hatırlatan Ali Babacan, KOBİ'lerin sesini yükseltecek çalışmaları G-20'ye taşıdıklarını kaydetti.

G-20 başkanlığını Avustralya'dan alıp Çinlilere devredeceklerini kaydeden Babacan, çalışmalarda kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlara büyük önem verdiklerini ifade etti.

İstanbul'da Dünya Kobi Forumu kurduklarını hatırlatan Babacan, teknik donanımı güçlü 130 ülkenin temsil edildiği yapıyı dünyaya kazandırdıklarını ve merkezinin de İstanbul'da olduğunu belirtti.

Kapsayıcılık teması altında kadınların işgücü piyasasındaki etkinliğini artırmak için W-20'yi kurduklarını, önümüzdeki aylarda ilk toplantıların yapılacağını ve iş dünyasındaki kadınları temsil eden yapıların bir araya gelerek önerilerini hazırlayacaklarını kaydetti.

Babacan, ilk defa G-20 üyesi olmayan gelir seviyesi düşük ama gelişme potansiyeli sahibi ülkelere de açılım başlattıklarını belirtti.

G-20 kapsamında ikinci önceliğin uygulama olduğunu, reformları artık masaya getirdiklerini dile getiren Babacan, "Biz bu reformlarımızı masaya getireceğiz ve yapmadığımız zaman birbirimizi sorumlu tutacağız. Bir ülke yapamadığında anlatacak. Önemli bu reformlar yapılırsa dünya ekonomisi 2018'e kadar yüzde artı 2 büyümeye sahip olacak" dedi.

Üçüncü önemli başlığın ise yatırımlar olduğunu dile getiren Babacan, bu başlıkla amacın da "daha kolay iş yapabilir" hale gelmek olduğunu belirtti.

- İstikrar vurgusu

Antalya'da 15-16 Kasım tarihlerinde düzenlenecek G-20'de Türkiye'ye yakışır yeni çalışmaları sunacaklarını anlatan Babacan, Türkiye'nin G-20 başkanlığının dünya ekonomisine yeniliklerin kazandırıldığı bir dönem olarak kayda geçeceğini ifade etti.

G-20 Başkanı olarak dünya ekonomisini yakından takip ettiklerini söyleyen Ali Babacan, şöyle devam etti:

"Eğer bir ülkede siyasi istikrar varsa, zemini kuvvetliyse o ülkenin ekonomisini ilerletmek daha kolay oluyor. Ancak siyasi istikrar zemininin gevşek olduğu, sorunların olduğu bir ülkede ekonomik başarıyı elde etmek mümkün değil. O zeminin kalitesi önemlidir. Sağlam zemin, sağlam temel. Zemin çürükse en ufak yapı ayakta kalamaz. Makro ekonomik istikrarı inşa etmek gerekiyor, siyasi istikrarı taşıyıcı 3 sütün var. Biri kamu maliyesi, ikincisi bankacılık ve para politikaları. Makro ekonomik politikalar için bu sütünların sağlam olması gerekiyor, gevşeklik her şeyi çökertir."

(Sürecek)

Haber Ara