Davutoğlu, Başbakanlık Resmi Konutu'ndan ilk kez gerçekleştirilen bir televizyon kanalının canlı yayın programına katıldı. Davutoğlu, NTV'nin canlı yayınında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, "Yüzde 10 seçim barajını kaldıracak mısınız" sorusuna karşılık, bir hükumet ortaklığı olacaksa buna partilerle istişare yaparak karar vereceklerini söyledi. "Bu 5 olur, 7 olur. Bu bütün partilerle birlikte yapılırsa iyi sonuç verir ama kesinlikle düşürmek. Sayın Cumhurbaşkanı'nın başbakanlığı döneminde tümüyle kaldırmayı da teklif ettik biz. Dolayısıyla orada hiçbir tereddüt yok" diyen Davutoğlu, kurulacak bir hükumetle, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nda değişiklik yapılmasını da gerekli gördüklerini ifade etti.
Davutoğlu, "Benim siyasi ve hukuk komisyonundaki arkadaşlara verdiğim talimatlardan biri Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılması gereken değişiklikler. Seçimin daha güvenli yapılabilmesi gibi. Her iki konuda netiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın koalisyonla ilgili açıklamalarını da değerlendiren Davutoğlu, bu konuda kendi fikirlerinin de açık olduğunu belirterek, "Türkiye'ye geçmişte de faydası olmadı. Şimdi de tek parti hükumetine göre, daha az faydası olacak bir şeydir. İstediğimiz bir şey değildir ama önümüze gelmişse de kaçınamayacağımız bir gerçekliktir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "bir an önce hükumet kurulsun Türkiye'nin hükumete ihtiyacı var" dediğini aktaran Davutoğlu, Erdoğan'ın konuşmalarının bütününün ele alınması gerektiğini vurguladı.
-"En aykırı olanların bugünlerde birbiriyle konuşması lazım"
Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AK Parti iftar verir. Ya da Cumhurbaşkanımız verir. Bir sanatçının AK Partiye gelmesi, iftara gelmesi suç mudur? Niye birbirimize bu kadar tahammülsüzüz? Hatta en aykırı olanların bugünlerde birbiriyle konuşması lazım. En fazla muhalefet eden kimseyle ben görüşmeye hazırım. Oturup konuşmamız lazım. Hatta İstanbul iftarında söyledim, 'hellalleşelim' diye. Bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Diğer ülkelerde bu olamadığı için krizler doğdu. Sayın Bahçeli'ye de bunu samimiyetle söyledim. Konuşurken, 'Benim kırıldığım sözleriniz oldu' dedim. 'Ben helal ediyorum. Benim sizi kırdığım sözlerim varsa siz de bana helal edin.' Ramazan gününde olması gereken hal budur.
Burada 'sanatçılar Cumhurbaşkanımızın iftarına gitti' diye niye kara listeye alınırlar? Niye istikşafi yorumlar yapılır. Bu olmaması gereken şeyler. Sayın Cumhurbaşkanımız ona bu tür tavır sergileyenlere bir tepki gösteriyor. Şimdi onlar bu tavrı sergileyecek, 'Cumhurbaşkanımız tepki verdi' diye eleştirilecek, bu çok adil bir şey değil. Bir yerde bir dengeye gelmesi lazım artık bu ülkenin."
Yeni bir seçimden en az gocunacak partinin AK Parti olduğunu belirten Davutoğlu, "Çünkü biz 18 milletvekili daha alsak tek başımıza iktidarız. Ama sizin bize göre iktidar olma şansınız görünürde yok. Milletin takdiridir ama kapatmanız gereken ara çok daha fazla" ifadelerini kullandı.
Yeni bir seçimde MHP ve CHP'nin gündeminde yine koalisyon olacağını ancak AK Parti için tek başına iktidar olma şansının bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, kendisinin bu duruma rağmen çaba sarfediyorsa, bütün muhataplarının da bu çabayı sarfetmesi gerektiğinin altını çizdi.
Başbakan Davutoğlu, "Koalisyona sizin partinizin tabanı ne kadar hazır. Teşkilatlarınız hangi partiyi daha çok arzuluyor" sorusu üzerine genel merkezin aldığı karara her zaman saygı ve desteğin olduğunu belirtti. Kurulduğu andan itibaren iktidara gelen bir partiden bahsedildiğini vurgulayan Davutoğlu, "Bizim taban kendine güvenen bir tabandır. Sayın Başbakanım hiç merak etmeyin, biz buradayız. Kendinizi koalisyona muhtaç hissetmeyin. Tabanın bu sesi insana güven veriyor ama bizim tabanda aynı zamanda hükumet ortaklığı kurma yönünde düşünce ağır basıyor" şeklinde konuştu.
-"MHP'ye temayül daha fazla"
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"MHP'ye daha fazla temayül vardı. Ama 'CHP olmasın' diye de özel bir tepki yoktu. HDP ile ilgili pek temayül olmadı. Bütün bunları görerek, tabanın, teşkilatlarımızın hissiyatını birlikte değerlendirip en doğru yolu bulmaya çalışacağız. İntibak ihtiyacı var bizim taban için fakat imkansız gibi bir tablo da yok."
- "Cumhurbaşkanlığı makamı hükumet ortaklığının parçası değildir"
CHP ile görüşmelerde masaya Cumhurbaşkanının anayasal sınırlar içinde kalması tartışmalarının gelmesi halinde tavrının ne olacağı sorulan Davutoğlu, Eflatun'un "Her şeyi hak ettiği yere koymak gerekir. Adalet budur" temel ilkesini anımsattı. Ahmet Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hükumet bir yürütme erkidir. Meclis, anayasal kurumlar, yargı kurumları, cumhurbaşkanlığı bütün bunların üstünde bir makamdır. Sayın Erdoğan'ın ismi dışında önce kurumu doğru yere oturtalım. Birilerinde var olan Erdoğan karşıtlığını bir kenara koymak lazım. Sistemi işletmekten kastım bu benim" dedi.
Koalisyon turları sırasında görüştüğü parti liderlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasal sınırlar içerisinde kalması tartışmalarını gündeme getirmediğini ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böyle bir psikolojiyle tavır alanlar Anayasa'nın dışına çıkıyorlar. Yani bana demediler, ben de müteşekkirim kendilerine. Çünkü ben gitmeden de söyledim. Cumhurbaşkanlığı makamı hükUmet ortaklığının parçası değildir. Bir anayasa reformu mu yapacağız, oturur konuşuruz ama var olan sistemi işleteceksek cumhurbaşkanlığının meşruiyetini tartışmaya açtırmam ben. Böyle bir konu açılsaydı, ben şunu derdim, burada sizi ziyaretim, cumhurbaşkanının bana verdiği yetkiyledir. O makam orada meşru olmamış olsaydı ben burada olmazdım. O makamı yok sayarak yürüyebilir misiniz? Ben o zaman kendi içimde çelişkiye düşmez miyim? Bir makam sana hükumet kurma görevi veriyor, muhattabınsa o makamın meşruiyetini tartışıyor. O andan itibaren tartışma biter. Çünkü o anda benim orada bulunmamın meşruiyeti tartışılmaya başlar. O andan itibaren sohbet Kılıçdaroğlu-Davutoğlu çay sohbetine döner. Neden, çünkü görevlendirme o makam tarafından yapılmış. Bunun bir kere altını çizmek isterim."
(Sürecek)
