Dolar

32,5839

Euro

34,7828

Altın

2.509,59

Bist

9.693,46

Başbakan Binali Yıldırım: Rusya, AB’ye alternatif değil

Başbakan Yıldırım 'Rusya, Türkiye açısından AB’ye alternatif değil, Avrupa'nın güvenliği için de Türkiye – Rusya ilişkileri önemli' dedi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-04-25 11:57:08

Başbakan Binali Yıldırım: Rusya, AB’ye alternatif değil

Başbakan Binali Yıldırım, İspanya'da Yeni Ekonomi Forumu'nda konuştu.

İşte Yıldırım'ın açıklamaları:

- İspanya ile Türkiye arasında hiçbir sorun yok. İspanya Türkiye'yi birlik içinde en iyi anlayan ülke. İspanya da Türkiye gibi terörden çok çekti. Son zamanlarda İspanya'nın yaşadığı olaylarda Türkiye çok açık net bir tutum göstermiştir. Ülkemizde de bölücü faaliyetler var.

- (Mülteci anlaşması) Biz AB ile bir anlaşma yaptık. Mültecilerin geçişini önleyelim; buna karşılık 3.5 milyon mülteci ülkemizde, bunlara barınak, aş, sağlık hizmeti, eğitim hizmeti sağlıyoruz buna biraz katkı yapın. AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerine de yeni bir adım atıp vize muafiyeti sağlansın, gümrük birliği güncellensin. Anlaştık, el sıkıştık. Her şeyi yaptık. Günlük göçmen geçişi 50'nin altına indi. Birlikten beklediğimiz cevabı alamadık. Bunların ekonomi ile ne alakası vardır diye düşünebilirsiniz. Sadece hafızanızı tazelemek için söylüyorum. Türkiye Avrupa mı Asyalı mı tartışmasının hiçbir anlamı yoktur. Asırlardır Türkiye Avrupalı'dır. Jeopolitik olarak özel bir konumdadır. İspanya ile biz Akdeniz'in iki ucunu tutmuş iki ülkeyiz. İspanya ile iyi anlaşmamızın sebeplerinden biri de Akdeniz kültürünü ve ikliminin verdiği ortak özelliktir. Bizim amacımız bütün Avrupa ülkeleriyle ilişkileri daha da geliştirmektir. Geçen sene ticaretimiz yüzde 19 arttı. Bu artış her iki ülkenin kazanacağı yönde bir artış oldu. Dengeli bir artış oldu, kazan kazan esasına göre gelişen bir artış. İspanyol yatırımcılar Türkiye'ye güveniyor ve yatırımlarına devam ediyor. Tüm alanlarda ciddi yatırım yapan 600'den fazla ffirma 10 milyar dolarlık yatırım yapmıştır. Türkiye'ye yatırım yapmak 3.5 saat ile 60 ülkeye, 1.5 milyar nüfusa erişmek anlamına geliyor ve yıllık 30 trilyon dolarlık GSH'nın döndüğü coğrafyaya erişme anlamına geliyor.

- (Suriye'deki savaş) Biz bölgeye gitmek isteyen, Suriye Irak bölgesine gitmek isteyen 60 bin yabancı savaşçıyı sınırlardan geri döndürdük. Bunlar Batı ülkelerinden geliyor. Ne kadar büyük bir tehdit ile karşı karşıya kaldığımızı düşünün. 4.500 yabancı savaşçıyı yakaladık ve cezaevine koyduk. 3 bin 800 tane DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. 160 bin Suriyeli döndü, yerleşti, çocuklar okula başladı, hayatlar normale döndü, terörden eser yok! Afrin'de de 350 bin tane Arap, Türkmen zorla baskı ile malları ellerinden alınarak terör örgütü tarafından zulm edildi. Türkiye'ye geldiler. Bununla da kalmadılar sınırlarımıza büyük tüneller kazarak bugüne kadar 740 tane roket attılar. İki sınır ilimizde 71 sivil hayatını kaybetti sonra biz Afrin'e terör operasyonu düzenlediğimiz zaman bazı dostlarımız bundan rahatsız oluyor.

İspanya medeniyetlerin buluştuğu yer. Hristiyan, Katolik, Müslüman... Herkes asırlarca beraber yaşamış. İspanya'da hoşgörü var, aşırıcılık yok, radikal akımlar daha zayıf ama bazı Avrupa ülkelerinde müthiş bir tehdit var. Değerli dostlar konumuz ekonomi, tek başına konuşursak anlamlı olmaz. Bizim yapmamız gereken önce ülkemizde gelişmişlik farklarını asgariye indirmek daha sonra bölgemizde ateşi söndürmek ve o insanların orada kalmasını sağlamak. 65 milyon mülteci var. BM 194 ülke var, 20'nci büyük ülke mülteciler ülkesi. Bu sorunlara kulağımızı tıkayamayız. Sorunun kaynağına inmek, bölgede güç gösterisi yapmak yerine iş birliği yaparak sorunları çözmek... 3.5 milyon mülteciye biz 8 yıldır kucak açıyoruz. 30 milyar dolar bütçemizden harcadık. Bunu seve seve yaptık. 3 milyon euro söz verildi, ikinci 3 milyon euro da verilecek denildi daha 3'te birini alamadık üzerinden 3 sene geçmesine rağmen.

"BİZ TÜRKİYE'Yİ 15 YILDA 3 KAT BÜYÜTTÜK"

İspanya ve Türkiye çok büyük sorumluluk düşüyor. İlişkileri daha da ileri taşıyacağız, ticaretimizi ve yatırımlarımızı daha da fazla artıracağız ama bununla yetinmeyeceğiz, kalkınma ve gelişmede bu açığı kapatmak için her bir ülkenin etki alanında bulunan coğrafyada da birlikte çalışacağız. Bu keyfiyet değil, sorumluluk. Belki şaşıracaksınız Türkiye geçen yıl yüzde 7.4 büyüdü. G20 içerisinde bir numara. Bu nasıl oluyor? Bütün bunlara rağmen Türkiye büyümeye devam etti. Neden? Güçlü iktidar sürekli istikrar. Bugün İspanya'da bütçe var. Çetin müzakereler olacak. Uzlaşacaksınız, konuşacaksınız. Tüm kesimlerin görüşlerine dikkat edeceksiniz. Biz 15 yılda Türkiye'yi 3 kat büyüttük. Dünya sıralamasında altyağı gelişmişliği bakımında Türkiye 2003'te 39. sırada şimdi 9. sırada. İspanya hızlı trende Çin'den sonra ikinci sırada. İspanya'dan biz çok şey öğrendik. Şuan Türkiye dünya havacılığından yüzde 2 pay alıyor. En fazla destinasyonu şirketi THY. 304 noktaya uçuş yapıyor. 200 milyon yolcu kapasiteli havalimanı kapasitesini boşuna yapmıyoruz.

Havalimanını yapacak, 25 yıl işletecek, işletmne yılı için her yılş 1 milyar 50 milyon euro bize kira verecek. 25 yıl sonra da bize geri verecek ya da işletmeye devam edecek. 12 yıl için 340 milyon yolcu garantisi verdik. Eminim ilk etabını açacağız, ikinci senesinde garantimizin üzerinde yolcuya ulaşacak. Türkiye'de 15 yılda 16 bin 500 km bölünmüş otoyol yaptık. 6 bin kilometreydi ben devraldığımda. Ne oldu bu yollar? Doğuda Güneydoğuda terörü bitirdi. Göç etmekten vazgeçtiler. Şehirler arası mesafe 1.5 saat kısaldı. Yerel ticaret yüzde 40 arttı. Ülkedeki yerel işsizlikte yüzde 1 azaldı. Altyapıya yapılan yatırım geleceğe yatırımdır. İhracatını 36 milyar dolardan 160 milyar dolara çıkarmasında bu altyapı projeleri var. Demiryollarındaki bu hamle var. Türkiye'de dijital GAP dediğimiz sayısal uçurum kalmadı. Her yerde genişbant internet var.

2011 senesinde milletvekili kampanyası için ülkemin doğu kısımlarında geziyorum. İnsanlara ihtiyacınız var mı diye soruyorum? 70 yaşın üzerinde bir teyze, "Yolumuzu yaptınız, elektrik var, hatta televizyonumuz 150 kanal çekiyor hepsi tamam da ADSL çekmiyor" dedi. "Teyze ne yapacaksın?" dedim. "Bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın" dedi. "Benim kızım yurtdışında yaşıyor, Allah bilir ki sen messenger'ı bile bilmezsin. Benim torunumla görüşmek için şehre gitmek zorunda kalıyorum."

Vatandaş hizmeti aldıktan sonra onu unutur, yenisini bekler. Yenisini getirmezseniz sizi de unutur. Bu güzel kahvaltı sofrasında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum ve ülkemize güvenen, yatırım yapan tüm İspanyol yatırımcılarımıza teşekkür ediyorum. BM medeniyetler ittifakının da eşbaşkanlığını yaptık. 146 ülke buna destek verdi. Tekrar küresel barış için bu projenin canlandırılmasından yanayım. Aslında paylaşacak çok şeyimiz var. Kavga edecek az nedenimiz var. Sorunun çözümü belli. Din ağıza geldiği zaman işler karışır. Tenimizin rengi farklı olabilir, saçımızın rengi farklı olabilir ama unutmayalım gözlerimizden dökülen damlaların rengi hep aynı. Onun için birbirimizi seveceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum.

(SORU-CEVAP)

- Dürüst olmak lazım. Biz Avrupa'ya karşı hep dürüst olduk, ödevimizi yaptık. Bundan sonrası AB'nin işi, gelecek vizyonunu belirlemesi lazım. AB, bölgesel ve küresel barışı ve kardeşliği öngörerek mi büyüyecek yoksa sınırlarını dışarıya kapayarak mı yoluna devam edecek? Brexit olayı üzerine AB'nin çok iyi düşünmesi lazım.

- Bizim AB'den kopmak gibi bir niyetimiz yok. 60 yıldan fazla AB sırasında bekleyen bir ülkeyiz, bizden sonra gelenler girdi. AB üyeleri arasında Türkiye'nin altyapısından ve ekonomisinden daha kötü olan ülkeler var ama Türkiye'ye karşı ideolojik bir yaklaşım söz konusu. Dürüst olmak lazım, kararlılığımızı sürdüreceğiz; bırakan biz olmayız.

- (Rusya ile yakın ilişkiler) Rusya, Türkiye açısından AB'ye alternatif değil, Avrupa'nın güvenliği için de Türkiye – Rusya ilişkileri önemli. Ama şunu da unutmayalım fazla naz aşık usandırır. Bu kadar bekle bekle bekle bir şey yok, biz de kendi geleceğimizi, kalkınmamızı, planımızı yapmak zorundayız. Ne zaman gönülleri olacak diye bekleyemeyiz. Bunun zararı, yıldan yıldan Türk halkının Avrupa Birliği'ne güveninin kaybolması oluyor. Bekletilmekten ve bahaneler uydurulamsından dolayı inanç ve güven zedeleniyor. Bu da bizim işimiz zorlaştırıyor."

 

 

Haber Ara