Dolar

32,3707

Euro

34,9944

Altın

2.325,78

Bist

9.087,02

Balyoz sonrası başlayan 'yanlı rapor' davası devam ediyor

Yeniden yargılama ile tüm sanıkların beraatıyla sonuçlanan 'Balyoz Planı' davasında, eksik ve yanlı bilirkişi rapor hazırlayan 3 TÜBİTAK çalışanının yargılanmasına devam edildi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-12-09 11:49:38

Balyoz sonrası başlayan 'yanlı rapor' davası devam ediyor

AA'nın ahberine göre İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesindeki 14. duruşmaya, yurt dışında oldukları için haklarında yakalama emri çıkarılan sanıklar Hayrettin Bahşi, Tahsin Türköz ve Erdem Alparslan katılmadı. Sanıkların avukatlarının da katılmadığı duruşmada, davaya müdahil olan emekli subaylar Cemal Temizöz, Kubilay Aktaş, Suat Aytın, Ahmet Yavuz ve Ahmet Küçükşahin ile bazı müdahilleri temsilen avukatlar hazır bulundu.

"YAZDIĞI KARARI GÖRÜNCE ALDATILDIĞIMI ANLADIM"

Duruşmada söz alan müdahillerden emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, önceki mahkeme hakimi İlhan Karagöz'ün kendisini çağırarak, "Bu konularda bilgili görünüyorsunuz, Balyoz hakkında sizden bilgi almak istiyorum" dediğini, duruşma salonu eşiğinde görüştüklerini ve kendisine, "Balyoz davası avukatlarının temyize sunmak üzere hazırladıkları dilekçenin kitap olarak basıldığı, isterse iletebileceği" yönünde beyanda bulunduğunu belirterek, "Bu kitapçığı bir avukat bürosundan yardım alarak elden gönderttim. Hem kitapçığı geri alamadım hem de 4 Temmuz'da yazdığı kararı görünce aldatıldığımı anladım. Kendisinden şikayetçiyim" dedi.

Söz alan bazı müdahillerin avukatı Kazım Yiğit Akalın, son yaşanan olaylar ve kamuoyuna yansıyan milli istihbarat raporlarına göre, sanıkların aynı zamanda FETÖ üyesi olduklarının anlaşıldığını kaydederek, bu konuda gereğinin yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasını ve MİT'ten bilgi sorulmasını talep etti.

Müdahillerden Dursan Çiçek'in avukatı ve yanı zamanda kızı olan İrem Çiçek de sanıkların FETÖ üyesi oldukları yönünde kuvvetli suç şüphesi bulunduğunu belirterek, sanıklarla ilgili kırmızı bülten çıkarılması ve mal varlıklarına el konulması talebinde bulundu.

Müdahillerden emekli Albay Cemal Temizöz de davanın örgütsel olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu davanın gazetecilerin yargılandığı 'Balyoz'da kumpas' davası ile birleştirilmesini istedi.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı müdahiller ve avukatlarının taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı 1 Haziran 2017'ye erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "Balyoz Planı" davasından beraat eden Deniz Kurmay Albay Ali Yasin Türker'in sunduğu dilekçede, "tutuklanmasına gerekçe olarak, soruşturma evrakı içindeki 19 adet CD ile ilgili TÜBİTAK'ta görevli bilirkişiler olan şüpheliler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi tarafından 19 Şubat 2010'da yazılan bilirkişi raporunun gösterildiği" beyanında bulunduğu belirtilerek, dilekçede, "şüphelilerin hazırladığı raporla ilgili yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bu raporların eksik ve hatalı olduğu, şüphelilerin bilirkişilik yapmaya ehil olmadıkları" yönünde tespitler bulunduğu dile getiriliyor.

O dönem TÜBİTAK'ta Bilişim Sistemleri Grubunda araştırmacı olarak görev yapan şüpheli Erdem Alparslan ile TÜBİTAK BİLGEM UEKAE'de baş uzman araştırmacı olarak görev yapan şüpheliler Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi'nin eksik ve yanlı bilirkişi raporu düzenledikleri öne sürülen iddianamede, şüphelilerin "görevi kötüye kullanmak" suçundan, 1 yıldan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianameyi kabul ederek yargılama başlatan İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ne, "Balyoz Planı" davasından beraat eden 163 kişi tarafından müdahillik talebinde bulunuldu. Müdahillik talebinde bulunanlar arasında, geçen yıl Temmuz ayında hayatını kaybeden emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak da yer alıyordu.

TUTUKLANAN HAKİMİN "DARBE ÇAĞRILI" KARARI

Mahkemenin önceki hakimi İlhan Karagöz, davanın duruşma tarihi 23 Eylül olmasına rağmen, müdahil ve sanık taraf avukatlarının haberi olmadan Ramazan bayramı öncesi, arefe günü olan 4 Temmuz'da duruşma açarak, davaya ilişkin gerekçeli karar yazdırmıştı.

Karagöz, medyanın gündemine de giren ve davanın reddedilmesi hükmünü kurduğu 572 sayfalık "ilginç" kararında, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında "mehdi" nitelemesinde bulunmuş, ayrıca başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yetkilisinin gözaltına alınması için Genelkurmay Başkanlığını harekete çağıran ifadeler kullanmıştı.

KARAGÖZ'ÜN BU KARARI, "DARBE MESAJI" OLARAK NİTELENDİRİLMİŞTİ.

Hakim Karagöz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle bazı hakim ve savcılar hakkında başlatılan soruşturmalar kapsamında tedavi gördüğü Bursa'da gözaltına alınmış, sevk edildiği nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin uygulanmasını önlemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 22 Temmuz'da tutuklanmıştı.

YENİ HAKİM, KARAGÖZ'ÜN KARARINI YOK SAYDI

Tutuklanan Karagöz'ün yerine İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesine atanan Hakim Hakan Özer, 23 Eylül'deki davanın 13. duruşmasında verdiği kararla, "daha önce verilen kararda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) hiç bir usul kuralına uyulmadığı, kararın dosyayla ilgisinin bulunmadığı ve hakim Karagöz'ün HSYK kararıyla görevden uzaklaştırıldığı" gerekçeleriyle 4 Temmuz tarihli kararın yok hükmünde sayılmasını hükmetmişti.

 

 

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara