Dolar

32,5976

Euro

34,7500

Altın

2.497,65

Bist

9.524,59

Baki: Parti başkanlığına aday olmak pek tabidir

TDP Çayır Belediyesi Meclis Üyesi ve Belediye Başkan Vekili Doç. Dr. Süleyman Baki, yaklaşan TDP Kongresi öncesi hakkındaki spekülatif haberlere noktayı koydu.

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-03 14:26:47

Baki: Parti başkanlığına aday olmak pek tabidir

Timebalkan.com'un haberine göre,  Parti kurultayının demokratik bir şekilde yapılması ve TDP'nin gelecekte Makedonya siyasetinde daha güçlü bir konuma ulaşması temennisinde bulanan Süleyman Baki, “Kongre süreci başladığında başkan adaylığı ile ilgili kamuoyunu dikkate alarak ve gerekli istişareler neticesinde en uygun kararı vereceğimi özellikle ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

2013 yılından bu yana TDP'den Çayır Belediyesi'ne seçilen Meclis Üyesi olarak görev yapıyorsunuz. Daha sonra Türkleri temsilen Çayır Belediyesi Başkan Vekilliği görevine geldiniz. Belediyede çalışmak ve özellikle belediyede Başkan Vekilliği görevinde bulunmak sizlere ne gibi tecrübeler kazandırdı?

3 Kasım 2012 tarihinde Kalkandelen şehrinde Türk Demokratik Partisi'nin 8. Genel Kurulunda düzenlenen ve delegeler tarafından Üsküp'ü temsilen partimizin en üst organı olan Parti Meclisi'ne seçilmemin ardından Üsküp'ün kalbi olan Çayır Belediyesi'nde liste başı adayı olarak 24 Mart 2013 yerel seçimlerinde tarihte ilk defa 2 bin civarında oy alarak 2 meclis üyesi ile Türkleri temsil etme fırsatı bulduk. 17 Mart 2013'te Üsküp'te meclis aday tanıtım toplantısını gerçekleştirdik ve seçime start verdik. Bu hem Çayır hem Üsküp hem de partimiz adına güzel bir başarı oldu. Daha önceki dönemde 1 meclis üyesi ile temsil ediliyorduk (Dr.Nizamettin Sezair). Güzel bir kampanya ve çalışmanın neticesinde bu başarı elde edildi. Başta Türk Çarşısı olmak üzere belediye sınırları içerisinde 5 adet seçim irtibat ve tanıtım ofisi açtık. Ciddi bir ekiple seçime girdik. Hedeflerimiz arasında ismi de Tükçe olan Çayır Belediyesi'nde Türkçe'nin resmileşmesi ve Türk Bayrağı'nın resmi bayrak olması ve 2 meclis üyesi ile TDP'nin ve Türklerin temsil edilmesiydi. Tarih ve kültürüyle kadim bir şehir olan Üsküp'ün merkezi ilçesi ve kalbi olan Çayır Belediyesi'nde halkımızın oylarıyla belediyede meclis üyesi ve Başkan vekili olarak çalışmak da ayrı bir kıvanç vesilesidir. Bilindiği üzere hem ülkemizde hem de çağdaş ülkelerde yerel yönetimlerin önemi gün geçtikçe daha da artmaktadır. Belediyecilik hizmetleri ve anlayışı açısından benim için ufuk açıcı bir tecrübe oldu. Özellikle 3,5 km² sınırlarına sahip ve 65 bin civarında nüfusun yaşadığı bu tarihi ilçede vatandaşların sorunlarına çözüm üretme ve belediyeciliğin fonksiyonunu tanımak adına da güzel bir tecrübe oldu. Belediyeler, adeta bir şehrin bir ilçenin mini parlamentosu vazifesini görmektedir. Bu açıdan da belediyecilik farklı bir tecrübe olarak değerlendirilmelidir.

“Çayır Belediyesi barındırdığı farklı etnik ve dini topluluklar açısından Makedonya'nın adeta bir minyatürüdür. Üsküp'ün kalbidir.”

Görevde bulunduğunuz dönemde Çayır Belediyesi'nde Türkçe'nin resmi dil olması sürecinden bahseder misiniz? Bu süreçte de önemli rol aldınız. Süreç nasıl gelişti?

Belediyede TDP adına bağımsız olarak girdiğimiz seçimde hem üye hem oy açısından tarihi bir başarı elde ettik. Türkçe'nin resmileşmesi Çayır'da ve Üsküp'te bilhassa Makedonya'da yaşayan Türkler için önemli bir konu. Milli kimliğimizin bir ifadesidir. Seçim kampanyasında da belirttiğimiz gibi Çayır Belediyesi'nde ilk önce Türk asıllı meclis üyelerinin sayısının artmasının yanısıra Türkçe'nin ve Türk bayrağımızın resmi dil olması önemli bir husustu. Seçimden hemen sonra Çayır Belediye Başkanı tarafından 23 Nisan 2013 tarihinde belediye başkanvekilliği görevine tayin olundum. Ardından bizim için önemli olan Türkçe'nin resmileşmesi gerçekleşti. Bu konuda halkımıza taahhütte bulunmuştuk ve bunu başardık. Seçimden sonra TDP meclis üyesi olarak teklifimizi gündeme getirdik. İlk önce hukuki ve yasal açıdan adımlar atıldı. Bilindiği gibi kanunen bir belediyede bir dilin resmi dil olması için o milletin nüfus oranının en az %20 olması lazım. Çayır'da 2002 nüfus sayımına göre Türk nüfusu % 7 civarında (4.500). Yasal olarak bu bir engeldi fakat belediye başkanı başta olmak üzere diğer partilerden olan meclis üyeleriyle istişare halinde bunu aştık. Çözüm olarak kanunen belediye başkanının teklifi ve meclisin onayıyla bir dil resmileşebilir. Bu nedenle TDP meclis üyeleri olarak teklifimizi meclise sunduk. Sürece baktığımızda 26 Eylül 2013 tarihinde Çayır Belediyesi 8. Meclis toplantısında Türkçe dilinin belediyede resmileşmesi ile ilgili tüzük değişikliğine gidilmesi kararı alındı. 10 Ekim 2013 tarihinde Çayır Belediyesi 9. Meclis toplantısında Türkçe dilinin resmileşmesi oylamaya sunuldu ve katılan 24 meclis üyesinden hepsinin de evet oyuyla oy birliği ile onaylandı ve Türkçe dili Çayır belediyesinde resmiyet kazandı. Daha sonra Türk bayrağının da belediyenin önünde dalgalanmasına karar verildi. Bu konuda TDP olarak sunduğumuz bu teklife belediye başkanı İzet Meciti'nin, meclis başkanı ve meclis üyelerinin de desteği sözkonusudur. Bu vesileyle herkese teşekkür ederim.

Tabi bu ve benzeri faaliyetlerin öncesinde 2000 yılından itibaren başta Üsküp olmak üzere tüm Makedonya çapında ister Ensar Derneği olarak ister kuruluşundan itibaren MATÜSİTEB'te hem başkan yardımcılığım hem de genel başkanlığım döneminde Makedonya'nın tümünde soydaş ve vatandaşlarımıza yönelik yürüttüğümüz sosyal ve kültürel faaliyetlerinin de zikredilmesi gerekir. Öğrenci yetiştirme faaliyetlerinden burs faaliyetine; öğrenci yurtlarının açılmasından okul servisine; Türkçe kurslarından panel ve konferanslara; 2011'de gerçekleşmesi gereken genel nüfus sayımları bilinçlendirme faaliyetlerinden Türkçe kitapların yayınlanmasına; 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı'nın görkemli kutlamasından ders kitaplarının tercümesine; festivallerden kalabalık mitinglere; yetimlerin ve yoksul ailelerin ihtiyaçlarının giderilmesinden tarihi eserlerin restorasyonuna; sanatsal faaliyetlerden kültürel gezilere kadar birçok faaliyet, proje ve organizasyonun tecrübesi ve azmi vardır.

Belediye sınırları içerisinde çok kültürlü ve toplumlu yapısı ile 3,5 km²'lik bir alanda yaklaşık 65 bin civarında vatandaş yaşamaktadır. Çayır Belediyesi gibi 1 km²'lik alanda 18.400 nüfusla Avrupa'nın en yoğun belediyelerinden birinde hizmet etmenin pozitif ve negatif tarafları nelerdir?

Makedonya'nın başkenti Üsküp'ün merkez belediyelerinden olan Çayır Belediyesi, 2005 yılında kurulan ve 65 bin nüfusa sahip, Osmanlı devrine ait en önemli tarihi eserleri içinde barındıran bir belediyedir. Nüfusunun % 56'sı Arnavut, % 24'ü Makedon ve % 7'si Türk olan belediyemiz son yıllarda iki ülke ve millet arasında köprü vazifesini gören bir belediye olmaya gayret sarfetmektedir. Bu rakamlar 2002 nüfus sayımına aittir. İnanıyorum ki bu nüfus sayısı daha da artmıştır.

Çayır Belediyesi barındırdığı farklı etnik ve dini topluluklar açısından Makedonya'nın adeta bir minyatürüdür. Bu aslında büyük bir zenginliktir, ayrıca eski ve tarihi Üsküp'ü barındırması açısından da bir zenginliktir, Üsküp'ün kalbidir.

Şartlar ve imkanlar dahilinde sorunların giderilmesi ve hizmet gösterilmesi noktasında çaba verilmektedir.

Görev yaptığınız dönemde Türkiye'deki bazı belediyelerle kardeş belediye oldunuz. Buradaki katkınız eminiz ki çok büyük. Kardeş belediye olmak ne demek? Ve söz konusu belediyelerle ne gibi işbirlikler yaptınız?

2006 yılından itibaren Bursa Osmangazi Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile kardeşlik ve işbirliği çerçevesinde önemli hizmetler gerçekleşmiştir. Birçok Osmanlı eseri restore edildi ve edilmeye de devam edilmektedir. Mesela Kebir Mehmet Çelebi Camii, Hatuncuk Camii, Arasta Camii, Gazi Baba Türbesi, Rufai Tekkesi ve Yiğit Paşa Türbesi ile Medresesi gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca Çayır Belediyesi sınırları dahilinde TİKA tarafınca Mustafa Paşa Camii restore edildi. Bugünlerde TİKA marifeti ile Sultan Murat Camii ve Alaca Camii restorasyonu yapılacaktır. Yine TİKA ile Tefeyyüz İ.Ö.O'nun tadilatı ve Çayır Dostluk Parkı'nın düzenlenmesi projesi gerçekleşti. Bu vesileyle TİKA'ya bu hizmetlerinden dolayı müteşekkiriz.

Bursa Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Makedonya'da ilk defa Tefeyyüz İ.Ö.O'nda her sınıfa en modern “akıllı tahta” projesi gerçekleşti. Halkbank'ın katkıları ile Tefeyyüz İ.Ö.O'nun spor sahası ve bahçe düzenlemesi projesi gerçekleştirildi.

Bu süre zarfında Çayır Belediyesi'ne bağlı Türkçe eğitim veren okullarda ve belediyede birçok Türk öğretmen ve memur alımını da gerçekleştirdik.
2015 yılında İzmit Belediyesi ile kardeşlik anlaşması yapıldı. Bu kardeşlik anlaşmasının bir yansıması olarak 7 Marsi İ.Ö.O'nun avlusunda TİKA aracılığıyla ve İzmit Belediyesi'nin katkılarıyla en modern çocuk parkı yapılmaktadır. Bugünlerde açılışı gerçekleşecektir.

Eski Türk Çarşısı'nda Osmangazi Belediyesi ile tarihi dokuya uygun Osmanlı mimarisinde iki meydan çeşmesi yapılacaktır. Ayrıca Çayır belediyesi sınırları içerisinde 19 Türk şahsiyetin isimlerinin sokak, cadde ve meydanlara verilmesi değişikliği konusu takip edilerek 7 ismin verilmesinde başarılı olundu: Üsküp Türk Çarşısı'nda Salih Asım Sokağı ve Recep Tayyip Erdoğan Sokağı. Ayrıca eski sokak isimleri değiştirilerek yerine Yahya Kemal Beyatlı, Necati Zekeriya, Yücelciler, Turgut Özal gibi birçok sokak ve cadde isimleri de en kısa zamanda yerini alacaktır. Bir meydana da Mustafa Kemal Atatürk ismi verilecektir. Bunlardan bir kısmı gerçekleşti, fakat bazılarında Üsküp Büyükşehir Belediyesi'nin adım atması beklenmektedir.

Bunun yanısıra Türkiye'deki belediyeler işbirliğinde dernekler organizasyonunda sünnet şölenleri, iftar sofraları, aşure haftası kutlamaları gibi kültürel ve sosyal faaliyetlerle Çarşı'nın canlanması ve kültürümüzün yaşatılması açısından bu tür faaliyetlere önem vermekteyiz.

Ekonomik anlamda da birçok çalışma ve görüşme yapılmaktadır. 26 Ekim 2013 tarihinde Bursa'dan RUMELİSİAD (Rumelili Sanayi ve İşadamları Derneği) ve Çayır Belediyesi işbirliğinde “Üsküp'te Yatırım İmkanları” adlı çalıştay düzenlendi. Bu çalıştaya Bursa'dan Rumeli İşadamları yanısıra Makedonya'dan MATTO (Makedonya Türkiye Ticaret Odası), MATİB (Makedonya Türk İşadamları Birliği) ve OEMVP (Makedonya Kuzeybatı Ticaret Odası) da katıldı. Çayır Belediyesi Meclis salonunda gerçekleşen çalıştayda “Üsküp'te Yatırım İmkanları” konusunda fikir alışverişinde bulunuldu.

Yine Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Çayır belediyesine sokak ve caddelerin temizliği için modern ve çok fonksiyonlu bir temizlik aracı hibe edilmiştir.
Hakeza Yunus Emre Enstitüsü ile Çayır Belediyesi arasında 2015 yılında işbirliği protokolü yapılmış bunun neticesinde belediye çalışanlarına yönelik Türkçe kursları devam etmektedir.

Bunun yanısıra 2015 yılında 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle Çayır Belediyesi dahilindeki başarılı genç öğrencilere plaket takdim edildi.

Ayrıca yine 2015 yılında 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı vesilesiyle belediye olarak, Köprü Derneği ile ortaklaşa olarak Çayır Belediyesi sınırları dahilinde Türkçe eğitime hizmet eden emekli Türk öğretmenlerine teşekkür plaketi takdim edildi.

6 Ağustos 2016 tarihinde Üsküp'ün Hasanbeg semtinde meydana gelen sel felaketinde Türkiye belediye ve kurumlarına ihtiyaçların bildirilmesi ve gelen yardımların Makedonya'ya ulaşması noktasında yetkili makam olarak çalışmaları takip ettik, devamında “Sel Felaketi Koordinasyon Kurulu” kapsamında Üsküp'teki aktif derneklerle ve Türkiye'den olan başta T.C. Üsküp Büyükelçiliği, TİKA, Kızılay, AFAD, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Marmara Belediyeler Birliği ile işbirliği içerisinde yardımların bölge halkına dağıtımının koordinasyonunu gerçekleştirdik.

Çayır Belediyesi'nin Türkiye'deki belediyelerle yaptığı işbirliği konusunu gündeme getirirsek, burada, Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne özellikle bir parantez açılması gerekiyor. Bu konuda düşünceleriniz nedir?

Evet Türkiye'deki birçok belediye ile işbirliği içerisindeyiz. Mesela Osmangazi Belediyesi, İzmit Belediyesi, Bayrampaşa Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Büyükçekmece Belediyesi gibi.

Ama özellikle hem Osmangazi Belediyesi Başkanlığı döneminde hem de Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını yürütmekte olan Üsküp asıllı Çayır sevdalısı sayın Recep Altepe ve ekibinin kardeşlik ve dostluk duyguları çerçevesinde Çayır halkına maddi ve manevi yönden emekleri geçmektedir. Kendisine bu vesileyle şükran borçluyuz. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa halkı herzaman Çayır Belediyesi'nin ve halkının gerçek dostu olduğunu göstermiştir.

“Çayır belediyesinde TDP'nin bu başarısının diğer belediyelerde de örnek teşkil etmesi temennimizdir”

TDP, yerel seçimlerde 13 belediyede VMRO-DPMNE koalisyonuyla meclis üyesi çıkartmaya çalıştığı gibi, 14 belediyede ise kendi listeleriyle yarışa katıldı. Siz Çayır'da rekor sayıda oya ulaştınız. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

Mevcut sınırlarıyla Çayır Belediyesi, yerel yönetimler kanununda yapılan yeni düzenlemeler çerçevesinde bugünün sınırlarıyla 2005 yılında oluşturuldu. Çayır Belediyesi'nde TDP olarak ilk defa 2009 yerel seçimlerinde TDP'den belediye başkan adayı olarak Hüsrev Emin ile önemli bir başlangıç gerçekleşti. Bu seçimlerde 803 oy ile ilk defa Çayır Belediyesinde TDP'den 1 meclis üye Dr. Nizamettin Sezair seçildi. Mart 2013 yerel seçimlerinde ise TDP adına meclis adayları listesiyle katılarak tarihinde ilk defa 1987 oy alarak ben ve Kemal Ali TDP'den meclis üyesi seçildik.

Tabi 2013 yerel seçimlerinden önce TDP Üsküp Şubesi olarak yoğun bir çaba göstererek Üsküp'te partimizin üye sayısını 2500'e kadar ulaştırdık. Bu TDP camiası için önemli bir başarı idi. Bu başarıdan sonra seçim kampanyası süresince kapı kapı dolaşarak aileler ziyaret edildi, esnaflarla toplantılar yapıldı, dernekler ve kurumlar ziyaret edildi, seçim irtibat büroları açıldı ve herkese seçim tanıtım malzemeleri dağıtıldı. Basın yayın kuruluşlarına medya tanıtım faaliyetleri düzenlendi ve bu neticede 2013 yerel seçimlerinde oy patlaması yaşandı. Kısaca halkımızın TDP'ye olan güveni yeniden sağlanmış oldu. İnşallah önümüzdeki dönemde Üsküp'te hatta Makedonya çapında partimizin başarısı hem yerel seçimlerde hem de genel seçimlerde daha da artacaktır. Tüm bu çalışmalarla halkımızın güveni ve partimizin destek ve başarısı bizleri güçlendirmiştir. Çayır belediyesinde TDP'nin bu başarısının diğer belediyelerde de örnek teşkil etmesi temennimizdir.

Bu konuda her bölgenin kendine has şartları mevcut olmakla beraber TDP'nin menfaatlerinin ön planda tutulması stratejisi ile hareket edilmesi TDP ve Türk halkının yararına olacağı kanaatindeyim. Birlik ve beraberlik ruhu içerisinde çalışıldığı taktirde başarı elde edilebilir. Türklerin daha yoğun olduğu belediyelerde bu gayretin TDP çatısı altında gösterilip daha üstün başarılar elde edilmesi mümkündür.

“TDP'de yaşanan son gelişmeler parti tabanında ciddi rahatsızlıklar doğurmuştur”

TDP'ye bugüne kadar emek verdiniz. Partinin kurumsallaşması için yoğun çaba sarfettiniz. Aktif TDP yöneticisi ve MKYK üyesi olarak Türk Demokratik Partisi'ndeki son gelişmeleri, özellikle Kenan Hasipi'nin istifasından sonra yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

TDP tarihinde ister başkanlık düzeyinde ister üyelik ve sempatizanlık düzeyinde partimizin her neferinin önemli hizmetleri olmuştur.
TDP'nin ta kuruluşundan itibaren mensubu olduğum aile fertleriyle birlikte partimizin başarısı ve güçlenmesi için her zaman emek sarf etmiş biri olarak bu süreçte partimizin selameti için dikkatli ve duyarlı davranmak gerektiği kanaatindeyim.

Ancak son dönemlerde TDP Üsküp Şubesinde TDP asli üyelerin emekleri hiçe sayılarak antidemokratik ve tüzüğümüze aykırı olarak dışlanmış olup ve bu süreçte alınan kararlar ve yapılan haksızlıklar başta beni ve tüm arkadaşlarımı derinden üzmüştür. Bu gibi olaylar parti tabanında ciddi rahatsızlıklar doğurmuştur. Bu süreçte partimizin zarar görmemesi ve zedelenmemesi için sükunetle hareket ettik. Ama bu haksızlıkların unutulduğu anlamına gelmemektedir. Bu haksızlıklıların giderilmesi bu kritik süreçte partimizin selameti için elzemdir. Bu süreçte Genel Merkez'in taraflı tutumu ve adalet duygusunun zedenlenmiş olması tabanda rahatsızlığa neden olmuştur. Partimizin birliği ve beraberliğinin bozulmaması için her ferdin birleştirici ve samimi olması gerekmektedir.

TDP'nin 2012 son kurultayında Genel Başkan Dr.Kenan Hasipi bir daha aday olmayacağını ifade etmiş ve Kasım 2016'da yapılması gereken kurultayda aday olmayacağı tahmin ediliyordu. Bu kritik süreçte Genel Başkan'ın kurultaydan aylar önce istifa etmeyip mevcut başkan olarak partimizin kurultayını vaktinde ve partinin başında kongreyi gerçekleştirmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Son dönemde parti içinde yaşanan gelişmeler bunun bir göstergesidir. Temennim partimizin kurultayının demokratik bir şekilde yapılması ve partimizin gelecekte Makedonya siyasetinde daha güçlü bir konuma ulaşmasıdır.

Özellikle Makedonya'da son dönemlerde yaşanan siyasi kaos dikkate alındığında hem ülke açısından hem bölge açısından hem de anavatanımız Türkiye ile var olan samimi ilişkilerin devamı açısından TDP kurultayının adil ve demokratik bir şekilde gerçekleşmesi büyük önem arz etmektedir.

Temennim Makedonya siyasetinde yıllardır önemli bir faktör olan partimizin bu kongreden daha güçlü bir şekilde çıkmasıdır.

Ve son soru; TDP'nin yaklaşan kurultay öncesi özellikle sosyal medya ve kamuoyunda sizin hakkınızda genel başkanlık için aday olacağınız şeklinde yorumlar yapılıyor. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz ve gerçeklik payı var mı?

Her partide olduğu gibi partimizde de kurultay öncesinde sosyal medya alanında spekülatif haberler yer almaktadır. Lakin kimler tarafından hangi amaç ve doğrultuda yapıldığı bilinmeyen bu haberlere itimat edilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Köklü bir maziye sahip olan partimizin kongre süreci belli olduktan sonra parti başkanlığına parti üyelerinin her bir ferdinin aday olması veya aday olarak görülmesi pek tabidir ve her üyenin en demokratik hakkıdır.

Kongre süreci başladığında başkan adaylığı ile ilgili kamuoyunu dikkate alarak ve gerekli istişareler neticesinde en uygun kararı vereceğimi özellikle ifade etmek istiyorum.

TDP üye ve delegelerinin, bu süreçte partimizin bu kutlu davasında vicdanlarının sesine kulak vererek, Makedonya'da yaşayan Türk halkının hayrına ve geleceğe umutla bakmak adına en doğru kararı vereceğine samimiyetimle inanmaktayım.

Son olarak TDP kongresinin hür, demokratik ve özgürlükçü bir anlayış çerçevesinde gerçekleşmesini diliyorum.

Haber Ara