Dolar

32,5861

Euro

34,7932

Altın

2.508,99

Bist

9.693,46

Bakara suresinin 275. Ayetini nasıl anlamalıyız?

Bakara suresinin 275. Ayetindeki 'Faizden vazgeçmeyenlerin orada ebedi olarak kalacakları' ibaresi nasıl anlaşılmalıdır?

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-01 16:46:08

Bakara suresinin 275. Ayetini nasıl anlamalıyız?

İslam'da faiz ile ilgili hüküm nedir? Bakara suresinde faiz ile ilgili ayeti nasıl anlamalıyız? Nureddin Yıldız hoca, faiz ve genel haramlar için bu ayeti açıkladı.

İşte o açıklama:

"Faiz ve diğer haramlarla ilgili genel kural şudur:
a- Allah'ın ve Peygamber aleyhisselamın haram ettiği ne varsa onu tembellik, gaflet, ihmalkârlık, dalgınlık gibi nedenlerle işleyenler HARAM işlemiş olurlar. Haram işleyen, o haramdan şartlarına uygun olarak tevbe ederse Allah'ın affı onun için umulur. Tevbe etmeden ölürse durumu Allah'a kalmıştır; akıbetinin ne olacağı ahirette belli olacaktır ama netice olarak ebedi cehennemde kalmaz. Çünkü cehennemde ebedi kalmak kâfirlere mahsusutur. Bu şekilde bir haram işleyen ise kâfir olmaz.
b- Haramlardan bir haramı, HARAM OLDUĞUNU KABUL ETMEYEREK inatla, reddederek, hafife alarak, eğelence konusu yaparak işleyen biri mü'min ise imanından çıkmış olur. O haramla beraber mü'minlik vasfını da kaybeder. Yeniden hidayet yolunu kullanmaz ve o şekilde ölürse, kâfir olarak ölmüş olacağı için cehennemde ebedî kalır."

Bakara suresinin 275. ayeti:

Untitled-4_9 1.
ellezîne
: onlar
2.
ye'kulûne
: yerler
3.
er ribâ
: riba, faiz
4.
lâ yekûmûne
: kalkmazlar
5.
illâ
: ancak, sadece, den başka
6.
kemâ
: gibi
7.
yekûmu
: kalkarlar
8.
ellezî
: ki o, o
9.
yetehabbetu-hu
: ona çarpar, onu hırpalar
10.
eş şeytânu
: şeytan
11.
min el messi
: dokunmasından, çarpmasından (çarpılması)
12.
zâlike
: işte bu
13.
bi enne-hum
: onların ..... olması sebebi ile
14.
kâlû
: dediler
15.
innemâ
: ama, fakat, ancak
16.
el bey'u
: alışveriş
17.
mislu
: gibi, benzer
18.
er ribâ
: riba, faiz
19.
ve ehalle
: ve helâl kıldı
20.
allâhu
: Allah
21.
el bey'a
: alışveriş
22.
ve harrame
: ve haram kıldı
23.
er ribâ
: riba, faiz
24.
fe
: o zaman, artık, bundan sonra
25.
men
: kim
26.
câe-hu
: ona, kendisine geldi
27.
mev'izatun
: bir öğüt
28.
min rabbi-hi
: kendi Rabbinden
29.
fe
: o zaman, böylece, artık
30.
entehâ
: vazgeçti, bıraktı
31.
fe
: o taktirde
32.
lehu
: onun
33.
mâ selefe
: geçen şey, geçmişte olan
34.
ve emru-hu
: ve onun emri, onun işi, onun hakkındaki hüküm
35.
ilâ allâhi
: Allah'a, Allah'a ait
36.
ve men
: ve kim
37.
âde
: döndü
38.
fe ulâike
: işte onlar
39.
ashâbu en nâri
: ateş ehli, ateş halkı
40.
hum
: onlar
41.
fî-hâ
: orada
42.
hâlidûne
: ebedî kalacak olanlar
AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm
Kıyâmet günü bütün insanlar, kabirlerinden Allah'ın Kat'ına doğru yükselerek Mahşer Meydanı'nda toplanacaklardır. Cehenneme gidecek kimseler olarak yattıkları yerden kalkacakları şeytan acze ve dalâlete düşürmüştür, Allah'ın yolundan saptırmıştır. faiz ve ticaret birbirinden farklı iki müessesedir.

Ticarette risk vardır; kâr etmek kadar zarar etmek ihtimali de vardır. Ticaret yapan helâl para kazanmalıdır. Ticaret, Allahû Tealâ tarafından ticaret çizgisi içinde helâl kılınmıştır. (Peygamber Efendimiz (S.A.V) de ticaretle uğraşıyordu.) Faiz ise haram kılınmıştır. Faizde risk yoktur. Parayı alan kişi parayı nasıl kullanırsa kullansın, ana parayı faiziyle birlikte karşı tarafa ödemek mecburiyetindedir. Faiz bir borç akdine dayalıdır. Taraflardan biri diğerinden 10 altın aldığında bir yıl vadeyle kullanıp karşı tarafa gene 10 altın verirse bu durumda ne borç veren ne de alan faiz almıştır. Eğer bu devrenin sonunda borç alan, borç verene 12 altın geri verirse borç veren 2 altını fazladan almıştır. İşte bunun adı faizdir. Bu işlem kişi ile banka arasında da olsa sonuç değişmez aynıdır.

Para olarak hesaplarsak, bir yıl sonra banka kişiye yatırdığı miktarda Türk Lirası iade ederse bu kişi de banka da faiz almıştır. Enflasyon sebebiyle bankanın vermesi lâzımgelen para, bankaya verildiği andaki paranın satınalma gücüne eşit olmalıdır.

Faiz olması için taraflardan birinin memalikinde mutlaka azalma öbür tarafın memalikinde mutlaka artış olması lâzımdır. Ne parayı veren ne de alan faizi vermeli ve almalıdır. İnsanlar faiz müessesesinden birşeyler kazanmamaya ve faizden gelen paranın kursaklarından girmemesine dikkat etmelidir.

Haber Ara